Selahaddin Yusuf bin Eyyub (1137–1193), nam-ı diğer Selahaddin Eyyubi, İslam tarihinin en büyük askerî ve siyasî liderlerinden biri ve Eyyubi Hanedanlığı'nın kurucusudur.
Onun hayatı ve kariyeri, Kudüs'ün 1099'dan beri süren Haçlı işgaline son vermesiyle zirveye ulaşmıştır.
Selahaddin’in 2 Ekim 1187’de Kudüs’ü yeniden fethetmesi, sadece Haçlı Krallığı’nın sonunun başlangıcı olmakla kalmamış, aynı zamanda İslam dünyasının birleşmesi ve Haçlı seferlerine karşı kalıcı bir direniş ruhunun oluşmasında belirleyici bir rol oynamıştır.
İSLAM DÜNYASININ BİRLEŞİMİ
Selahaddin'in Kudüs'ü geri alma vizyonu, parçalanmış İslam dünyasını tek bir bayrak altında toplama çabasıyla başlamıştır.
- Selahaddin'in Kökeni ve Eğitimi: Bugün Irak sınırları içinde kalan Tikrit'te, Kürt kökenli bir ailede dünyaya geldi. Askerî eğitimini ve siyasî terbiyesini Suriye ve Mısır'da, amcası Şirkuh ve Zengilerin büyük lideri Nureddin Zengi'nin yanında aldı.
- Mısır'ın Fethi ve Halifeliğin Kaldırılması: Selahaddin, 1169'da Mısır veziri oldu. 1171'de, Sünni İslam'ın merkezi olan Abbasi Halifeliği'ni tanımayan Şii Fatımi Halifeliği'ne son vererek Mısır'ı Sünni dünyaya yeniden bağladı. Bu, onun askerî ve siyasî gücünün temelini attı.
- Suriye'nin Hakimiyeti: Nureddin Zengi'nin 1174'te vefat etmesinin ardından, Selahaddin diplomatik ve askerî yollarla Suriye ve çevresindeki Müslüman toprakları kontrol altına aldı. Amacı, Haçlı devletlerinin etrafını saracak büyük bir İslam birliği oluşturmaktı. 1180'lerin başına gelindiğinde, Selahaddin, Mısır'dan Halep'e kadar uzanan güçlü bir Eyyubi İmparatorluğu kurmuştu.
NEDEN?
Kudüs, hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için kutsaldı ve Selahaddin için bu şehrin geri alınması siyasî bir hedefin ötesinde dinî bir görevdi.
- Kudüs'ün Manevi Önemi: Selahaddin için Kudüs, Harem-i Şerif (Mescid-i Aksa ve Kubbet'üs-Sahra) nedeniyle İslam'ın üçüncü kutsal şehriydi. Şehrin 1099'dan beri Haçlı işgali altında olması, İslam dünyası için büyük bir utanç kaynağıydı.
- Haçlı Provokasyonları: Fetih kararını hızlandıran olay, Haçlı kontlarından Renaud de Châtillon'un (Raynald of Châtillon) sürekli provokasyonlarıydı. Renaud, Selahaddin ile yapılan ateşkes antlaşmalarını ihlal ederek, Mekke'ye giden Müslüman hacı kervanlarına saldırmış ve kutsal yerleri tehdit etmiştir.
- Haçlıların Bölünmüşlüğü: Selahaddin, Kudüs Krallığı'ndaki iç siyasi çekişmeleri ve liderler arasındaki güvensizliği dikkatle izlemiş ve harekete geçmek için en uygun anı beklemiştir.
BÜYÜK ZAFER
Selahaddin'in Kudüs'ü geri alması, önce Haçlı ordusunun tamamen yok edildiği bir meydan savaşıyla mümkün oldu.
- Hattin Muharebesi (4 Temmuz 1187): Selahaddin, Haçlı ordusunu Taberiye Gölü yakınlarındaki Hattin’de sıkıştırarak kesin bir zafer kazandı. Yaz sıcağında Haçlı ordusu su kaynaklarından uzaklaştırılmış ve tamamen kuşatılmıştı. Bu savaşta Haçlıların büyük bir kısmı öldürüldü veya esir alındı. Bu zafer, Haçlıların askerî gücünü tamamen kırdı.
- Renaud'un İnfazı: Hattin'de esir alınan Kudüs Kralı Lüzinyanlı Guy'a merhamet gösterilirken, Müslüman hacı kervanlarına saldıran Renaud de Châtillon, Selahaddin tarafından kendi eliyle infaz edildi. Selahaddin, bu infazla, kervanları koruma yeminini tuttuğunu göstermiştir.
- Kudüs'ün Teslimi (2 Ekim 1187): Hattin Zaferi’nden sonra Kudüs, neredeyse savunmasız kaldı. Selahaddin, şehri kuşattı. Haçlıların kan dökülmesini önleme teklifini kabul ederek, şehri barışçıl bir teslim antlaşmasıyla geri aldı.
TOLERANS VE ÜÇÜNCÜ HAÇLI SEFERİ
Kudüs'ün fethi, Avrupa’da büyük bir şok etkisi yarattı ve Üçüncü Haçlı Seferi'nin başlamasına neden oldu.
- Tolerans ve Merhamet: Selahaddin, 1099'daki Haçlı fethinde yaşanan katliamın aksine, teslim olan Hristiyanlara büyük bir merhamet gösterdi. Şehri terk etmek isteyen Hristiyanların can ve mal güvenliklerini sağlayarak fidye karşılığında ayrılmalarına izin verdi. Fakir ve yaşlı olanlardan ise fidye almadı.
- Mescid-i Aksa’nın Temizlenmesi: Selahaddin, Mescid-i Aksa’yı ve Kubbet’üs-Sahra’yı yeniden ibadete açtı. Haçlıların kiliseye dönüştürdüğü binaları restore ettirdi ve Mısır’dan getirdiği meşhur minberi buraya yerleştirdi.
- Üçüncü Haçlı Seferi: Kudüs'ün kaybı, Avrupa'yı ayağa kaldırdı. İngiltere Kralı I. Richard (Aslan Yürekli Richard), Fransa Kralı II. Philip ve Kutsal Roma İmparatoru I. Friedrich liderliğinde Üçüncü Haçlı Seferi başladı. Bu seferde Selahaddin, Richard'a karşı başarılı bir savunma yaparak Kudüs'ü korumayı başardı.
AZ BİLİNEN İLGİNÇ BİLGİLER
- Atalarından Gelen Soyadı: Selahaddin'in ailesi, Bağdat'ta doğan ve "Eyyub" lakabını taşıyan dedesinden gelir. "Eyyubi" Hanedanlığı da buradan ismini almıştır.
- "Fidye" Sistemi: Kudüs'ün teslimi sırasında Hristiyanların fidye ödeyerek şehri terk etmesine izin verilmesi, Orta Çağ savaşlarında yaygın bir uygulamaydı. Ancak Selahaddin'in fakirlerden fidye almaması ve bizzat kendi parasından fidye ödemesi, onun insancıl yönünü gösterir.
- Aslan Yürekli Richard ile Mektuplaşma: Selahaddin ve rakibi Aslan Yürekli Richard, savaş sırasında bile birbirlerine büyük bir saygı beslemişlerdir. Rivayetlere göre, Richard hastalandığında Selahaddin ona kar ve meyve göndermiştir. Ayrıca, Richard'ın atı öldüğünde, Selahaddin ona yeni bir at hediye etmiştir. Bu centilmenlik, iki büyük düşman arasındaki sıradışı ilişkiyi gösterir.
- Kubbet'üs-Sahra’yı Kilise Yapmadılar: Haçlılar 1099'da Kudüs'ü ele geçirdiklerinde Mescid-i Aksa'yı kiliseye dönüştürmüşlerdi, ancak Kubbet'üs-Sahra’ya (Kayalık Kubbe) ellemediler. Burayı bir tür manastır yapısı olarak kullandılar, zira binanın mimarisine ve manevi değerine saygı duydukları düşünülmektedir.
Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmesi, hem askerî stratejinin hem de insani değerlerin zaferi olmuş, onun adını İslam ve Batı tarihinde daima merhametli bir fatih olarak yaşatmıştır.