Gündem

Girişimcilikten Yapay Zekâya: MESVAK’ın Sessiz Devrimi

Müteşebbis Gelişim Vakfı (MESVAK) Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Konaklı, Sonsöz Gazetesi’ne verdiği özel röportajda, 1999’dan bu yana yürüttükleri girişimcilik, mesleki eğitim, sosyal destek ve yerel kalkınma projelerini, “Sessiz ama kalıcı fayda üreten bir Ahilik modeli” olarak tanımladı. Malatya’dan Kırıkkale’ye, Sivas’tan Samsun’a uzanan projeler, vakfın Anadolu’da görünmeyen bir kalkınma omurgası oluşturduğunu gözler önüne seriyor.

Sivil toplum kuruluşlarının çoğu belirli alanlarda faaliyet gösterir; kimisi eğitim odaklıdır, kimisi sosyal yardım faaliyetleri yürütür. Çok azı ise kendi içinde farklı sektörleri, mesleki eğitimi, sosyal dayanışmayı ve yerel kalkınmayı aynı potada eriterek bir model geliştirir.

Sonsöz Gazetesi’nden Sümer Taşkıran’ın haberine göre; Müteşebbis Gelişim Vakfı (MESVAK) tam da bu nadir örneklerden biri. 1999’da kurulan vakıf, bugün Malatya’nın ayakkabı atölyelerinden, Kırıkkale’nin besi çiftliklerine; Kızılırmak Havzası’nın kültürel ekosisteminden, meslek liselerindeki yapay zekâ sınıflarına kadar geniş bir çalışma yelpazesiyle dikkat çekiyor. Bu çalışmaların arkasındaki isim, yıllarca Devlet Planlama Teşkilatı ve Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan planlama uzmanı Nurettin Konaklı.

Konaklı ile Ankara’da görüştük; hem vakfın yürüttüğü projeleri hem de Türkiye’de “sessiz kalkınma” olarak adlandırılabilecek bu çalışmaların geleceğini konuştuk.

“ÇALIŞMA HAYATIM ÜRETİMİN İÇİNDE GEÇTİ; ŞİMDİ BİRİKİMİMİ TOPLUMA AKTARIYORUM”

Konaklı kendisini şöyle anlatıyor: “Malatyalıyım. İşletme eğitimi aldım. Devlet Planlama Teşkilatında 20 yıl Planlama Uzmanı olarak çalıştım. İnsan gücü planlaması, ücret sistemleri, esnaf ve küçük sanayi, mesleki eğitim gibi alanlarda görev yaptım. 2003 yılında MEB Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığına, 2006’da Strateji Geliştirme Başkanlığına atandım. 2021’de emekli oldum. Şimdi tüm birikimimi MESVAK aracılığıyla gençlere, girişimcilere ve yerel kalkınmaya aktarıyorum.”

Konaklı’ya göre vakfın ruhu Ahilik geleneğinde saklı: “Vitrinde olmayı değil, insana dokunmayı seçtik. Yapmadığımız işi söylemedik. Gelişme ve kalkınmanın öznesi insandır, gençtir, üretendir.”

Haberin daha geniş ve detaylı halini Sonsöz Gazetesi’nde okuyabilirsiniz.