Sevgililer günü yaklaşırken elmas madeni hakkında bilinmeyenleri anlatıyoruz. Evrim Ağacı YouTube kanalında yayınlanan elmas videosuna göre elmas hakkında bilinmeyenler şaşırtıyor.
Elmas nedir? Elmas nasıl oluşur?
Depremlerle birlikte oluşan levhalar çarpışması sonucu daha ağır levhalar batarken daha hafif olanlar ise yüzeyde dağ gibi görüntülerle karşımıza çıkar. Bu çarpışmalar sonucu yerin 150-200 km altında oluşan basınç ve sıcaklıklar elmasa dönüştürebilecek seviyeye ulaşır. Volkanik faaliyetler sonucunda ise bu elmaslar yüzeye daha yakın yerlere çıkarlar. Maden ocakları açılarak bu elmaslar toplanır.

Elmas ne zaman keşfedildi?
Elmasın keşfi 4000 yıl önce bugün Yemen dediğimiz topraklarda gerçekleşti. Fakat o zamanlar değerli bir taş olarak değil de sertliği için kullanılıyordu. Günümüzden 2800 yıl önce ise Hindistan’da Dravidyen halkı nehir yataklarından topladıkları siyah elmasları ticarette para birimi olarak kullandılar. Elmas ağırlığını keçi boynuzu yani kerab ağacı tohumlarına göre ölçtükleri için zamanla şimdilerde de sıklıkla kullanılan karat ölçü birimi ile alınır satılır oldu. . 19. Yy da şuan ki değeri daha da anlaşıldı ve şirketler tarafından madenler açılmaya başlandı. Ama sanıldığı gibi nadir bir maden olmadığı ve şirketlere değer kaybettirdiği kısa sürede anlaşıldı.
De Beers krizi nasıl fırsata çevirdi?
Cecil Rhodes 1881 yılında kapanan maden ocaklarını bir bir tekeline alarak Güney Afrika'nın elmas üretiminin neredeyse tamamına hükmedebileceği fark etti. Yatırımcılara güvenli bir yatırım aracı sağlayabilirdi. Rhodes 1902 yılında öldüğünde ise Debeers firması dünyadaki bütün elmas maden firmalarının %85’ini tekeline almıştı. Kendisine katılmayı reddeden firmaları baskılamak için çeşitli taktikler kullandı. Yaptığı pazarlama teknikleriyle kısa sürede küçük firmaları iflas ettirerek onları da tekeline aldı.
Ama işin bir de görünmeyen tarafı vardı. Baronlar bir günde binlerce dolar kazanırken madenlerde zor şartlarda çalışan işçilere haftalık 5 dolar gibi bir ücret ödüyordu. Bu elmasların kontrolü zaman zaman iç savaşa ve ayaklanmalara neden oldu. Zor şartlar altında çıkarılan elmaslar zamanında ‘kanlı elmas’ lakabını aldı ve tepki çekmeye başladı.
De Beers sayesinde turkuaz gibi taşlardan hiçbir farkı olmayan ve onlar kadar fazlaca bulunan elmas piyasa değerinin çok çok üstünde ücretlere satılmaya devam etti. Debeers’ın eski CEO'su Oppenheimer ise elmasla ilgili “elmasın kendine içkin hiçbir değeri yok, insanlardaki psikolojik bir boşluğu doldurmak haricinde” ifadelerini kullandı.

Evlilik yüzüğü yalanı…
1929 yılında başlayan büyük depresyon nedeniyle elmasa olan ilgi sonraki 20 sene boyunca dibi gördü. Bu gidişatın önüne geçmek için Oppenheimer dönemin en iyi reklam firmasıyla çalışmaya başladı. Bu firmanın görevi elmasları çekici yapmaktı. “A diamond is forever” yani elmas sonsuzdur sloganıyla çeşitli yöntemlerle pazarlanmaya başlandı.

İnsanların sosyal normlara uyma baskısı elmas pazarlama yönteminde de işe yaradı. 20.yy’ın en başarılı reklam çalışması olarak kabul edilen reklamların etkisi altında birkaç yıl içerisinde elmas satışları yükselişe geçti. Sloganındaki gibi sonsuzlukla ilişkilendirdikleri aşk teması bu pazarlamanın en önemli parçasıydı. Kampanyanın başlamasından birkaç yıl sonra Amerikalı evli kadınların elmas yüzüğe sahip olma oran %55’lere kadar yükseldi, 1980’lerde ise bu oran %90’ın üzerine çıktı. Fakat bu reklam kampanyası sadece Amerika değil bütün dünya içindi.
Bir süre sonra daha büyük elmasların gerekli olduğuna “ne kadar büyük elmas, o kadar büyük aşk” olarak pazarlanmaya devam etti. Zamanla bütün Dünya’ya pazarlanan elmaslar, bir süre içerisinde sadece bir kereliğine değil de birden fazla kez alınması gereken sonsuz bir taş olarak insanlara empoze edildi ve günümüzde özel günlerde vazgeçilmez hale geldi.
De Beers fotoğraf : caps architects
Evrim Ağacı kanalında Çağrı Mert Bakırcı bu konuyu detaylarıyla Youtube videosunda ele alıyor videoyu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=Ln3AfeqktHI