Gündem

Hayvanları Nasıl Koruyabiliriz?  

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü kapsamında adını vermek istemeyen veteriner hekim, gazetemize hayvanların korunmasıyla ilgili bilgiler verdi. ‘Alo 153  numarası, yaralı veya gösteri durumlarıyla ilgileniyor’ sözlerini belirtti.

Hazal ERGEN /  ANKARA


Adını vermek istemeyen veteriner hekim, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü kapsamında hayvanların nasıl korunabileceği hakkında gazetemize konuştu. Doğru beslenme, barınma haklarının ve yöntemlerinin altını çizdi.  


‘Hayvan Dövüşleri Yasa Dışıdır’ 


Veteriner, şu detayları vurguladı: “Herhangi bir işkenceye veya istismara tanık olursanız bunu yetkililere bildirin. İnsanlık dışı olan bu caniliğe,  hayvanlara yönelik şiddete göz yummayın. Köpek dövüşü, horoz dövüşü gibi yasa dışı işlemleri bildirmekten çekinmeyin. Her yerde, her zaman şikayet edebilirsiniz. Alo 153  numarası, yaralı veya gösteri  durumlarıyla ilgileniyor.  


Ayrıca soğuk havalarda, barınma ihtiyacını karşılayamayan hayvanlar araçların motorlarına ve lastik üstlerine sığınıyor. Hayvanların zarar görmesini engellemek için aracı çalıştırmadan önce buraları mutlaka kontrol etmek gerekiyor.  
Ev yemeği artıkları verildiğinde bozulmamış olmasına, kendi tüketebileceğimiz nitelikte olmasına dikkat edilmeli. İçinde ince, keskin kemik ya da kılçık bulunan besinler verilmemeli. Bunları fark edemediklerinde boğazlarına saplanıp hayati tehlike üretebiliyor. Sadece evdeki bayat ekmeklerle ya da sadece etle beslendiklerinde ise protein ve karbonhidrat dengesinin bozulması,  sağlıklarını tehlikeye atabiliyor. Mümkün olduğunca bu dengeyi gözeterek beslemek gerekiyor. 
Köpekler ve kedilerin tasmalarına iletişim bilgilerini eklediğinizden emin olun. Her ne kadar evde, kulübede  yaşasalar da tedbirli olmakta fayda var. Acil veya beklenmedik bir durumda bu şekilde eve geri dönebilirler.  
Parayla hayvan satın almak, bu ticarete destek vermek anlamına geliyor. Bunun yerine barınaklardan hayvan sahiplenin. Hayvanları fazla doğuma zorlayan ve sağlıksız şartlarda yaşatan pet shoplara göz yummayın.  
Sokak hayvanlarının yaşadığı hastalıklara ve açlığa göz yummayın ve harekete geçin. En yakın veterinere veya devlete bağlı sokak hayvan kliniğine başvurarak yardımcı olun. Elinizden geldiğince mama alarak beslenmelerine destek olmaya çalışın. 
Hayvanlar üzerinden hediyeleşmeyin. Terk edilen hayvanların birçoğu gerekli hazırlıklar yapılmadan hediye edildi. Bir evcil hayvan sahiplenmeden önce bunu ailenizle konuşun ve hazırlıklı olun.  
Sokak hayvanları, hepimizin sorumluluğunda. Barınaklara gidip hayvanları sevmek, beslemek ve gereken temizliklere yardım etmek oldukça önemli. Gönüllü olamıyorsanız bile bağış yapabilirsiniz.  
Kimyasalların hayvanların sağlığına zararlı olduğunu unutmayın. Evde hayvan sağlığına uygun doğal temizleyiciler tercih edin.” 


‘Barınma Bir Diğer Hayati İhtiyaç’ 


Veteriner, farklı konulara değinerek şöyle devam etti: “Her yıl milyonlarca köpek ve kedi, hayvan barınaklarında ölüme terk ediliyor. Kısırlaştırma,  hayvanların sayısını azaltarak bunun önüne geçiyor. Ayrıca evcil hayvanınız varsa da kısırlaştırmak ömürlerini uzatıyor. 
Evde yaşayan kediler daha uzun, daha güvenli ve daha sağlıklı yaşar. Arabalar, böcek ilaçları, vahşi kediler ve kedileri evde tutmanın sebeplerinden sadece birkaçı. Sevgi ve rahat bir kalacak yerle kediler, uzun yıllar mutlu yaşayabilir. 
Deri, et için yetiştirilen sığırların yan ürün değerinin yüzde 50’sini oluşturuyor. Saten/kumaş elbise ayakkabısı, sentetik koşu ve yürüyüş ayakkabısı, kanvas spor ayakkabı gibi birçok alternatif gerçek deriye bir alternatif sunuyor. 
Bitki temelli bir diyet benimsemek,  fabrika çiftçiliğinin hayvanlar üzerindeki olumsuz etkisini azaltmaya yardımcı oluyor, kanser ve obezite riskini büyük ölçüde azaltıyor. 
Bilinenin aksine kedilerin, protein ihtiyacını karşılamak için verilen sütle beslenmesi pek önerilmiyor. Mümkünse süt yerine başka bir protein kaynağı tercih edilmesi gerekiyor. Çünkü kediler,  sütün içinde bulunan kazein ve laktozu sindirmekte güçlük çekiyor. Süt vermek durumunda kaldığımız durumlarda ise sütü, en az yarı oranında sulandırmak gerekiyor.  
Barınma, bir diğer hayati ihtiyaç. Korunaklı barınaklar tahta, strafor veya kartondan kolayca inşa edilebilir. Bu barınakların yağmura, kara ve rüzgara karşı dayanıklı olması gerekiyor. Bu sebeple inşa edilen barınaklar, özelikle birleşim yerlerinden, naylonla kaplanabilir. Dikkat edilmesi gereken iki detay daha var. Birincisi, hayvanın kendi vücut ısısıyla sıcak kalabilmesi için barınağın cüssesine göre çok büyük olmaması, diğeri ise soğuk hava ve rüzgar girişini azaltmak için barınağın kapısının hayvanın geçebileceği ölçüde olması.  
Kuşlara ekmek ya da tohum gibi karbonhidrat ağırlıklı besinler verilebilir, protein ihtiyaçlarını ağaçlardaki kurtçuklardan karşılayabiliyorlar. Cam pervazına, balkona konan kuşlar, ürkütmeden beslenebilir.  
‘Hayvanlar karlı havalarda yeterince suya erişebiliyorlar’ algısı olsa da bu havalarda, suyun donmasıyla zorluk yaşanıyor. Özellikle kaplara koyulan suların donmaması için birkaç damla yağ damlatılmasında fayda var.”