GONCAGÜL KONAŞ

İstanbul’da patlak veren ve büyük yankı uyandıran “Yenidoğan Çetesi” skandalıyla ilgili açıklamalarda bulunan Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, olaya sert tepki gösterdi. Yeşildağ, yeni doğan bebeklerin özel hastanelere sevk edilip, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) haksız kazanç sağlamak amacıyla bu süreçte bebeklerin hayatlarını kaybetmelerine neden olan çetenin faaliyetlerini “insanlık suçu” olarak nitelendirdi. Yaşanan skandalı, devletin sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin bir sonucu olarak değerlendiren Yeşildağ, bu durumun “yeni Türkiye”nin karanlık yüzünü gösterdiğini ifade etti.

“YENİ TÜRKİYE, KORKU FİLMİ PLATOSUNA DÖNDÜ”

Mehmet Yeşildağ, yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin “Yeni Türkiye” olarak adlandırdığı dönemin, rant ve liyakatsizlikle inşa edilmiş bir düzen yarattığını vurgulayarak “Cumhuriyetin sağlıktan eğitime, eşit yurttaşlıktan özgürlüğe kadar tüm tasarruflarını sağlayan AKP’nin yerine rant ve liyakatsizlikle inşa ettiği ‘Yeni Türkiyesi’, ‘daha kötü olamaz’ dediğimiz her olaydan sonra daha vahim bir skandalın peş peşe yaşandığı bir korku filmi platosuna döndü.” diye konuştu.

Yeşildağ, “Yenidoğan Çetesi” skandalının, özel hastanelerin bebekleri şebekelerine dahil ederek SGK’dan haksız kazanç sağlamak için yeni doğan bebeklerin canına kıydığını belirterek, “Bu çete, bebekleri özel hastanelere sevk ederek SGK’dan para koparmak uğruna onların hayatlarını feda etti. Bu rezalet, sağlık sistemindeki çöküşün dünyaya bir tokat gibi çarpan yansımasıdır,” diye konuştu.

“SAĞLIK VE EĞİTİM HİZMETLERİ RANT KAPISINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Yeşildağ, skandalın derin nedenlerine inerek, hükümetin kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi politikasını eleştirdi. Anayasal bir hak olan sağlık ve eğitim hizmetlerinin özel sektör eliyle rant kapısına dönüştürüldüğünü belirten Yeşildağ, şunları söyledi: “Sağlık, eğitim gibi hayati hizmetler, patronlara para kazandırmak için özelleştirildi. Bu hizmetlerin denetimsizliği ise baştan sona bir sistem çöküşü yarattı. Devletin denetim görevini yerine getirmemesi ya da getirememesi, bebeklerin bile para için öldürülebildiği, ahlaksızların bu çarpık düzen üzerinden güç ve mevki kazandığı paralel bir kamu düzeni yaratmıştır.”

Bu çarpık düzenin “Yenidoğan Çetesi” ile ete kemiğe büründüğünü ifade eden Yeşildağ, skandalın yalnızca sağlık sistemindeki çöküşle sınırlı olmadığını, toplumsal vicdanı yaralayan bir insanlık sorunu olduğunu belirtti.

İLK İHBAR NEDEN 5 AY BEKLETİLDİ?

Skandalın detaylarına değinen Yeşildağ, İstanbul’da 27 Mart 2023’te yapılan ilk ihbarın ardından neden 5 ay beklenildiği sorusunu gündeme getirdi. “İlk ihbar Mart 2023’te yapıldı. Sağlık Bakanlığı’nın bu vahim ihbarlara rağmen neden 5 ay boyunca soruşturma başlatmadığı ve neden bir yıl sonra sonuç alınabildiği açıklanması gereken önemli bir sorudur. Bakan Memişoğlu’nun beyanları doğru kabul edilse bile, soruşturmanın bu kadar gecikmesi kabul edilemez,” ifadelerini kullandı.

Yeşildağ, Sağlık Bakanlığı’nın skandalla ilgili açıklamalarını inandırıcı bulmadığını belirterek, özellikle dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü ve şu anki Sağlık Bakanı’nın açıklamalarına sert eleştiriler yöneltti: “O dönemde İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı’nın bu konuda yaptığı açıklamalar inandırıcı değildir. O dönemin Sağlık Bakanı olan Fahrettin Koca da bu yargılamaya dahil edilmelidir.”

HASTANELERİN KAPATILMASI NEDEN BEKLETİLDİ?

Ayrıca, skandala adı karışan 10 özel hastane hakkında alınan kapatma kararlarının neden bu kadar geciktiğini de sorgulayan Yeşildağ, “Devletin yetkilileri bu skandalı 1,5 yıl önceden öğrenmişse, neden bu hastanelerin kapatılması için beklenildi? Bu bekleme aşamasında daha kaç bebeğin hayatına kıyıldı? Bu soruların mutlaka yanıt bulması gerekiyor.” dedi. Yeşildağ, “Bu dava yalnızca iddia sahiplerinin beyanlarıyla sınırlı kalmamalı, yıllar öncesinden bu hastanelere şüpheli biçimde sevk edilen tüm bebeklerin dosyaları incelenmelidir. Bu bir insanlık sorunudur, bu bir haysiyet meselesidir.” diyerek adalet çağrısında bulundu.

“ADALETİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı, skandalın yalnızca bir dava meselesi olmadığını, bu rezaletin tüm toplumun vicdanında derin yaralar açtığını vurgulayarak, adalet sağlanana kadar bu olayın peşini bırakmayacaklarını ifade etti: “Birleşik Kamu-İş olarak, bu rezalete müdahil olacağız. İnsanlığa kara bir leke olarak vurulan bu suçu işleyenler zalimce cezalandırılmadıkça bu işin takipçisi olacağız. Yıllardır fırsat buldukça ‘Fırat’ın kenarında bir kuzu kaybolsa hesabını sorarız’ diyen yöneticilere sesleniyoruz: Kurduğunuz bu kara düzende minicik bebekler gözünü para hırsı bürümüş insanlar tarafından katledildi. Adaleti sağlayın!”

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM YASASI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Son olarak, Türkiye’de sağlık sisteminde yapılan reformların gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Yeşildağ, “Bu skandal, özelleştirmenin ve ‘Sağlıkta Dönüşüm Yasası’ adı altında yapılan reformların yarattığı felaketin bir sonucudur. Bu yasalar ve politikalar tekrar gözden geçirilmelidir. Halkın sağlığı, rant kapısı yapılamaz.” dedi.

Muhabir: Haber Merkezi