Ekonomi

“Üreten Eller Şehre Göçtü: Tarımın Geleceği Tehlikede”

TZD Şube Başkanı Ali Fuat Güler, Türkiye’de tarımın alarm verdiğini belirterek, “Kırsalda nüfus yüzde 6’ya düştü, gençler artık gelmiyor. Çiftçi üretimden bıktı, tarlalar boş kaldı” dedi.

GONCAGÜL KONAŞ

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Şube Başkanı Ali Fuat Güler, kırsalda yaşayan nüfusun dramatik biçimde azaldığını ve gençlerin artık tarıma yönelmediğini söyledi. Güler, artan maliyetler, düşük ürün fiyatları ve yetersiz destekler nedeniyle üreticinin toprağını terk ettiğini belirterek, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında nüfusun yüzde 80’i kırsalda yaşarken, bugün bu oran yüzde 6’ya kadar geriledi. Çiftçi para kazanamadığı için tarlasını boş bırakıyor, şehirde geçinmeye çalışıyor” dedi.

“GENÇ NÜFUS TARIMA YÖNELMİYOR”

Kırsalda yaş ortalamasının yükseldiğine dikkat çeken Güler, “Çiftçi yaşı 50-60 civarına çıktı. Alttan genç nüfus gelmiyor. Bu durum böyle devam ederse ilerleyen yıllarda tarımda çok daha ciddi sorunlar yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

Pandemi dönemini hatırlatan Güler, “O dönemde raflar bir anda boşaldı, insanlar temel gıdaya ulaşmakta zorlandı. Tarımın ne kadar hayati olduğu o zaman anlaşıldı. Türkiye bir zamanlar kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydi ama artık birçok ürünü ithal eder hale geldik” dedi.

“SARI MANDALİNA KALMADI, ARTIK HEPSİ YEŞİL”

Meyve ve sebze üretimindeki değişimlere de değinen Güler, “Eskiden sarı mandalina görürdük ama artık hep yeşil mandalinalar var. Sarı mandalina aslında kükürtle tütsülenerek elde ediliyor. Bugünkü yeşil mandalina daha doğal, daha organik” dedi. Ancak organik ürün tüketiminin giderek azaldığını vurgulayan Güler, “İhraç ettiğimiz ürünler geri dönüyor ama o ürünlerin akıbeti belli değil. Muhtemelen iç piyasada tüketiliyor. Kanser vakalarının artması da bu kontrolsüz üretimle bağlantılı olabilir” şeklinde konuştu.

“TARLALAR BOŞ, EKİLMİYOR”

Tarım arazilerinin önemli bir kısmının kullanılmadığını ifade eden Güler, “Bugün birçok köyde tarlalar boş. Sivaslı bir komşum, köyünde bir Allah’ın kulunun kalmadığını söyledi. Tarlalar 15-20 bin dekar boş duruyor. Ot diz boyu. İnsanlar artık ekmek istemiyor” dedi.

Fiyat politikalarına da değinen Güler, “Geçen sene buğday 10 liraydı, bu sene 11 lira. Yani sadece yüzde 10 artmış. Ama mazota, ilaca yüzde 50-100 arası zam geldi. Çiftçi bu maliyetin altından kalkamıyor. Ekmemeyi tercih ediyor. Bu yüzden raflarda ürün az” ifadelerini kullandı.

“ZİRAATÇILAR ARAZİDE DEĞİL, BÜRODA”

Tarım eğitimlerinin yetersiz hale geldiğini belirten Güler, “Ben emekli olalı 25 yıl oldu. Biz o dönem köylere gidip eğitim çalışmaları yapardık. Veterinerle birlikte üreticiye nasıl yapılacağını anlatırdık. Şimdi 60 kişi çalışıyor ama hepsi masa başında. Ziraatçılar arazide değil, büroda kalıyor. Bu da üretimi doğrudan etkiliyor” dedi.

“ÇİFTÇİ BIKTI, DESTEK YETERSİZ”

Çiftçinin motivasyonunun azaldığını dile getiren Güler, “Çiftçi artık bıkmış durumda. Ektiği ürünün seneye kaça satılacağını bilmiyor. Fiyatlar öngörülemediği için üretimden kaçıyor” diye konuştu.

Devlet desteklerinin yetersiz olduğunu söyleyen Güler, “Destekler hem az veriliyor hem de bir yıl sonra ödeniyor. Enflasyon düşünüldüğünde bunun bir anlamı kalmıyor. Çiftçinin eline bir yıl sonra 50-100 bin lira geçince hükümet büyük iyilik yapmış gibi görünüyor ama aslında bu, çocuk harçlığı gibi bir şey” değerlendirmesinde bulundu.

“TARIM BAKANI ZİRAATÇI OLMALI”

Tarım politikalarına yönelik eleştirilerini de dile getiren Güler, “Tarım bakanının ziraatçı olması gerekir. Ama bakıyoruz, doktor ya da işletmeci kökenli kişiler tarım bakanı oluyor. Bu iş sahadan kopuk bir şekilde yönetiliyor” dedi.

Sahadan uzak yönetim anlayışını da eleştiren Güler, “Bir bakan araziye galoşla giremez. Spor ayakkabılarını giyecek, çiftçiyle beraber toprağa basacak, ne olup bittiğini görecek” ifadelerini kullandı.