Bir çok insan kapalı bir alanda çekilen bir görüntüleme yöntemi olan MR (Manyetik Rezonans) cihazına giremiyor. Bu nedenle doktorlar çeşitli hastalıklara teşhis koymakta zorlanıyor.
Geniş hasta tüneli açıklığına sahip 1.5 Tesla sistemi ve yapay zekâ programıyla da desteklenen yeni nesil MR cihazı çekimlerin süresini kısalıyor, hızlı ve etkin teşhis konulabiliyor.
Simens’in en modern cihazı olan MAGNETOM Altea, manyetik rezonans tomografisi ile standart cihazlara kıyasla tıbbın birçok branşında, her türlü taramada yüksek performans sağlıyor.
Radyoloji Uzmanı Dr. Selma Şal yeni geliştirilen MR cihazıyla kapalı alanda kalma korkusu yaşayan insanların sorununun büyük ölçüde çözüldüğünü, cihada kalma süresinin azaldığını ve konforlu çekim yapıldığını söyledi.
“ÇOCUKLAR İÇİN EĞLENCELİ”
Radyoloji Uzmanı Drç Selam Sal, büyükler kadar çocukları da MR cihazına sokmakta zorlandıklarını ancak yeni cihazla çocukların bunu eğlenceli hale getirdiğini belirterek“ Yeni nesil geniş hasta tüneli açıklığına sahip 1.5 Tesla sisteminin olduğu, yapay zekâ programıyla da desteklenen yeni nesil MR cihazımız ile çekimlerin süresi kısalıyor, hızlı ve etkin teşhis konulabiliyor. Ses ve görüntü sistemiyle maksimum hasta konforu sağlıyor.
Kas-iskelet sistemi, nörolojik, kardiyak ve onkolojik görüntülemede son teknoloji ürünü imkânlar bu makine sayesinde sağlanıyor. aşırı kilo problemi ya da sırt üstü yatma problemi olan hastaların sorun yaşamadan MR çekimi yapabilmesine yardımcı oluyor. Ses ve görüntü sistemi ise çocuk hastalar açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Bu özellik sayesinde MR çekimleri çocuklar için eğlenceli bir hale dönüşüyor.” diye konuştu.
MR KORKUSU NEDİR ?
MR korkusu, kapalı alanda kalma korkusunun spesifik bir alt boyutu olarak değerlendirebilen ve kişinin MR cihazına karşı yoğun kaygı ve korku geliştirmesini ifade eden duruma denir. MR, kapalı bir alanda çekilen bir görüntüleme yöntemidir. Bu da kapalı alanda kalma korkusu yaşayan bireylerin MR'a korkuyla yaklaşmasına neden olabilir.
Klostrofobisi olan bu bireyler nefes almakta güçlük çektiklerini, gözlerinin karardığını ya da başlarının döndüğünü hissederler. Ancak bu durum kalıcı değildir ve psikolojiktir. Korkular doğuştan değildir, sonradan edinilmiştir. MR (Emar) korkusu dada aynı şekilde sonradan öğrenilen bir korku türüdür. Klostrofobisi olan bireyler kapalı alanlarda baş dönmesi, nefes daralması gibi semptomlar yaşayabilirler. Bundan dolayı bazı bireyler asansörde kalmaktan korkmakta, bazı bireyler ise toplu taşıma araçlarına binememektedir.
Bazı kişiler de MR cihazından özel olarak korkmaktadır. Kişi, MR cihazına girmekten ve hatta bu durumun düşüncesinden bile kaçınma davranışı gösterip kendini geri çekebilmektedir. Bu da MR korkusu olarak adlandırılmaktadır. Kapalı MR korkusu olarak da karşımıza çıkar.