GONCAGÜL KONAŞ
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM) tarafından düzenlenen Cumhuriyetçiler Kurultayı, Ankara’da TMMOB Makina Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Açılışta konuşan THTM Sözcüsü Prof. Dr. Oğuz Oyan, “Türkiye Cumhuriyeti, bir devrimle kurulmuş sayılı ülkelerden biridir.” diyerek Cumhuriyet’in tarihsel ve devrimci karakterine vurgu yaptı. İki gün süren kurultayda, siyasal dönüşümler, çok partili hayata geçişin etkileri ve günümüz iktidar yapısının Cumhuriyet değerleri üzerindeki etkileri tartışıldı. ADD, Eğitim-İş, Genel Sağlık-İş ve TMMOB gibi kurumların temsilcileri selamlama konuşmaları yaptı.
Açılış konuşmasını yapan ekonomist ve siyasetçi Oğuz Oyan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir devrimle kurulduğunu vurgulayarak, “Cumhuriyet, uzamış bir Osmanlı orta çağını tarihe gömen bir devrimdir.” ifadelerini kullandı. 1923 Devrimi'nin tarihsel köklerine değinen Oyan, Fransız Devrimi’ni ve 1917 Sovyet Devrimi’ni anımsatarak, “Biz 1789’un izindeyiz ama 1917 ile de tarihi olarak yakın temas içindeyiz.” dedi.
OYAN:"CUMHURİYET FEODALİZMDEN KAPİTALİZME GEÇİŞİN HIZLANDIRILMIŞ BİR UYGULAMASIDIR"
Cumhuriyetin devrimci karakterini ve ilerici yönünü hatırlatan Oyan, “Bu, ancak devrimci bir sürecin işlemesiyle mümkündü. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere devrimci kadrolar olmadan bu başarılamazdı.” diye konuştu.
1945’e kadar süren bu ilerici dönemin ardından yaşanan siyasi dönüşümlere de dikkat çeken Oyan, 1946 sonrası çok partili hayata geçişin sola kapalı bir sistem olarak kurgulandığını ve bu nedenle “kötürüm doğduğunu” belirtti.
"1950’LERDE İKTİDARA GERİCİ BURJUVAZİ TAŞINDI"
Demokrat Parti döneminin sınıfsal arka planını da analiz eden Oyan, “1950’lerde tarıma dayalı burjuvazinin en geri kesimleri iktidara taşındı. Böyle bir zeminde gerçek bir demokrasi inşa edilemezdi.” dedi.
"12 MART VE 12 EYLÜL DARBELERİ DEVRİMCİ SÜRECİ KESTİ"
Askeri darbelerin Türkiye’nin ilerici birikimine vurduğu darbelere işaret eden Oyan, “1971 darbesi ve ardından 1980 darbesi, Kurtuluş Savaşı’nın devrimci dinamiklerini taşıyan kurumların içini boşaltmıştır.” ifadelerini kullandı.
1980 darbesinin ardından gelen ekonomik politikaların emperyalist yönlü olduğuna dikkat çeken Oyan, 24 Ocak kararlarının bu dönüşümün ekonomik ayağı olduğunu vurguladı.
"1980 FAŞİZMİ, 2000'LERDEKİ DÖNÜŞÜMÜN HABERCİSİYDİ"
1980 darbesinin sadece sol hareketi ezmekle kalmadığını, aynı zamanda dinci sağın önünü açtığını belirten Oyan, “1980, dinci sağın ve etnik milliyetçiliğin önünü açtı. 1990’lar, bu kesimlerin serpildiği dönem oldu.” dedi.
1991 seçimlerinde Refah Partisi ile MHP’nin iş birliğiyle parlamentoya girdiğini, 1995’te ise Refah Partisi’nin birinci parti olduğunu hatırlatan Oyan, “1999’da bu iki hareketin toplam oyu yüzde 35’ti, 2002’de ise yüzde 46’ya ulaştı. Bugün hala yüzde 46 düzeyindedir. Gerilemiş haliyle bile bu ittifak güçlüdür.” diye konuştu.
"BU İTTİFAK GERİLETİLMEDEN TÜRKİYE NEFES ALAMAZ"
Mevcut siyasi iktidarın farklı koalisyonlarla iktidarda kalmayı sürdürdüğünü söyleyen Oyan, “Türkiye'nin bu ağır baskıdan kurtulması lazım. Bu ittifakı geriletmesi gerekiyor.” dedi.
Kurultayın, bu geriletmenin nasıl başarılabileceği ve cumhuriyetçilerin mücadele perspektifinin nasıl geliştirilebileceği üzerine odaklanacağı vurgulandı. Oyan konuşmasını, “Daha fazla içerik kazandırmazsak, bu hareketin sınırlarına kolayca geliriz.” diyerek tamamladı.
ÖZBAY: “612 BİN 814 ÇOCUĞUMUZ OKULDA DEĞİL”
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Cumhuriyetçileri bir araya getiremezsen karşı devrimciler kazanır. O nedenle fikri altyapısı çok önemli.” diyerek kurultayın önemine işaret etti. AKP iktidarının 23 yıllık eğitim politikalarını eleştiren Özbay, “Her seferinde bir mevzi daha kazandıkça ileriye götürdüğü yer eğitim alanı oldu.” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in göreve gelmesiyle birlikte “AKP'nin tam gerçek yüzü Yusuf Tekin'le artık son altın vuruş sürecinde yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.
Özbay, mücadele yöntemine dair “Mücadelenin iki ayağı vardır: ifşa etmek ve sonrasında da ne yapacağını bilip inşa etme süreci.” diyerek, tarikat ve cemaat yapılanmalarına karşı tüm cumhuriyetçilerin birlikte ses çıkarması gerektiğini vurguladı. “Fikri olarak yenemediğini zaten yenemez. Fikri olarak birliklerini sağlayamadığında güç cepheyi oluşturamaz.” diyen Özbay, laiklik kavramının da cesurca savunulması gerektiğini ifade etti.
Özbay, “Dindarlarla değil, dinbazlarla mücadele etmeliyiz. Din ve vicdan hürriyetinin güvencesi olduğumuzu göstermeliyiz.” diye konuştu. Bugün eğitim sisteminde yaşanan sorunlara da değinen Özbay, “612 bin 814 çocuğumuz okulda değil. Hiç kaygı yok. Dört yüzün üzerinde medrese var. Bu, toplum açısından yeni riskler yaratıyor.” dedi.
Kurultayın önemini bir kez daha vurgulayan Özbay, “Cumhuriyetin temelinde eğitim olduğu bilinciyle cumhuriyetçiler yetiştirmenin bilinciyle hareket edersek, emin olun ki saltanatlar yıkılır, cumhuriyet var olur.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
UĞUR: “CUMHURİYETİ YOK ETMEYE ÇALIŞTIKLARI BİR DÖNEMDEYİZ”
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, “23 yıllık siyasi iktidar ülkenin her alanında olduğu gibi sağlık alanında da sağlığı bitirdi.” diyerek, sağlık hizmetlerinin kamusal erişimden uzaklaştırıldığını belirtti.
Uğur, “Sağlık piyasalaştırıldı, özelleştirmelerin önü açıldı. Sağlık Bakanlarımız özel hastane sahipleri oldu.” dedi. Yurttaşların artık sağlık hizmetlerine ulaşamadığını vurgulayan Uğur, “Randevu bulunamıyor, ilaç alınamıyor. Sağlık erişilmez hale geldi.” ifadelerini kullandı.
Kurultayın kendileri için önemini dile getiren Uğur, “Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmak tüzüğümüzde yer alıyor. Cumhuriyeti bitirmeye çalışanlara karşı mücadelede biz de varız.” dedi.
YENİCE: “KEMALİST CUMHURİYET TÜRK RÖNESANSI’DIR”
Kurultaya katılan Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Safa Yenice ise konuşmasında, “Kemalist Cumhuriyet, laik, aydınlanmacı Türk devrimini yarattı. Buna bazı ustalar Türk Rönesansı da dediler.” sözleriyle cumhuriyetin tarihsel değerine vurgu yaptı.
Yenice, siyasal İslamcı yapıların eğitim alanındaki etkinliğine dikkat çekerek, “Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi’nde ‘6 yaşındaki kız çocukları evlendirilebilir.’ diyen Nurettin Yılmaz konferansa çağrıldı. Bu kişi Atatürk Cumhuriyeti’nin üniversitelerinde konferans veriyor.” dedi. Bu durumun ADD ve Eğitim-İş üyeleri tarafından protesto edildiğini ancak protestocuların polis gözetiminde alandan çıkarılabildiğini belirtti.
Cumhuriyet’in karşısındaki tehditleri dile getiren Yenice, “Dini siyasette kullananlar ve kimlik siyasetiyle bölücülük yapanlar aynı noktada birleştiler. Şimdi Cumhuriyet öncesi 1921 Anayasası'nı istiyorlar. Lozan’ı da istemiyorlar.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasını Atatürk’ün sözleriyle bitiren Yenice, “Mustafa Kemal Atatürk, ‘Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı mücadele eden insanlarız’ diyordu. Biz de bu iddianın savunucusuyuz.” diyerek kurultayın önemini vurguladı.