GONCAGÜL KONAŞ
Hayvanlara yönelik şefkatiyle tanınan veteriner fizyoterapisti Yağmur Denli, bu kez rotasını çocuklara çevirdi. Türkiye'de kimsesiz çocuklara bireysel destek sağlayan Denli, bu yıl doğum gününü Afrika’da, Uganda'nın en yoksul köylerinde geçirdi. Yanında götürdüğü oyuncaklar, kıyafetler ve umutla çıktığı bu yolculuk, onun için bir kutlamadan çok daha fazlasıydı. Kendi çocukluğunda yaşadığı kayıpların izinden giden Denli, “Ben de annesiz babasız büyüdüm, bu yüzden bir çocuğun neye ihtiyacı olduğunu belki de en iyi anlayanlardan biriyim” diyerek hem yaşadıklarını hem de duygularını paylaştı.
“YILLARDIR AKLIMDAYDI, AMA CESARET EDEMEMİŞTİM”
Afrika’ya gitme fikrinin uzun zamandır zihninde yer ettiğini anlatan Denli, bu kararın kolay alınmadığını söyledi. “Psikolojik olarak çok etkilenirim diye korkuyordum. Ama bir yandan da gitmeyi çok istiyordum” diyen Denli, İstanbul’daki bir arkadaşının önerisiyle bu hayalini gerçekleştirdi. Doğum günü vesilesiyle çevresinden aldığı destekleri bir yardım kampanyasına dönüştüren Denli, “Bu yıl doğum günü hediyelerimi kimsesiz çocuklara ihtiyaç malzemesi olarak iletmek istedim. Ama yurtta ziyaretler yasaklanınca, bu fikri Afrika’ya taşıdım.” dedi.
“BEN DE ANNESİZ BABASIZ BÜYÜDÜM”
Kimsesiz çocuklara karşı duyduğu derin empati, Denli’nin kendi hayat hikâyesinden izler taşıyor. Bir yaşında annesini, 14 yaşında ise babasını kaybeden Denli, “Yıllardır tek başımayım. Bu yüzden bir çocuğun neye ihtiyacı olduğunu belki de en iyi anlayanlardan biriyim.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE 300 ÇOCUĞA ULAŞTIK”
Denli, bir dernek kurmadan, kendi çevresiyle organize olarak Türkiye genelinde yaklaşık 300 çocuğa destek verdiklerini söyledi. “Bazen okul masrafları, bazen tedavi, bazen de kıyafet gibi ihtiyaçlarda birlikte harekete geçiyoruz. Ama tek kuralımız var: Asla nakit yardımda bulunmuyoruz. Yardımın doğrudan ihtiyaca ulaşması için çabalıyoruz.” diyen Denli, bu çalışmaların gönüllülük esasıyla büyüyen bir dayanışma ağına dönüştüğünü vurguladı.
“GİTTİĞİMDE GERİ DÖNMEK İSTEDİM”
Uganda’ya ilk adım attığında çok zorlandığını dile getiren Denli, “İlk iki gün boyunca ‘Ben burada yapamam, geri dönmek istiyorum’ dedim. Ama sonra ‘Bencilce davranıyorsun, onlar bu hayatın içinde’ diye kendime geldim” dedi. Özellikle çocukların sevgisiyle yeniden motive olduğunu belirten Denli, “Kaç çocuğun yüzünü güldürebilirsem, o kadar iyidir.” dedi.
“KIYAFETSİZ, SUSUZ, ELEKTRİKSİZ BİR HAYAT”
Uganda’da karşılaştığı manzaranın, daha önce hiçbir yerde görmediği kadar ağır olduğunu ifade eden Denli, “Kırsal alanlardaki çocukların üzerinde kıyafet yoktu. Evleri, elektrikleri, temiz suları yoktu. Bir bezi yere serip üzerinde yatan çocuklar gördüm. Yoksa toprak üzerinde yatıyorlar.” dedi. Hayatın gün batımıyla durduğu köylerde, temel yaşam ihtiyaçlarının bile karşılanamadığını söyledi.
“ŞEKER İÇİN BİRBİRİNİ EZEN ÇOCUKLAR GÖRDÜM”
Beraberinde götürdüğü oyuncaklar ve şekerlerle çocuklara küçük sürprizler yapan Denli, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bir valiz dolusu oyuncak getirdik. Valizi açmamızla birlikte çocuklar üzerine atladı. Şeker dağıtırken, küçücük bir şeker için birbirini ezen çocuklar gördüm. Bizim çocuklarımızın yüzüne bakmadığı o şeker, orada hayatın en kıymetli şeyi.”
“KIZ ÇOCUKLARI REGL DÖNEMLERİNDE OKULA GİDEMİYOR”
Bölgede yürüttükleri yardım faaliyetlerinde genç kızların hijyen ihtiyaçlarına da dikkat ettiklerini belirten Denli, “Okullarda hijyen setleri dağıttık. Çünkü regl dönemlerinde bez bulamayan kızlar okula gidemiyor. Bu nedenle eğitimlerinden geri kalıyorlar. Bunu öğrenmek beni çok sarstı.” dedi.
“MUTLULAR ÇÜNKÜ KIYASLAYACAK BİR HAYATLARI YOK”
Denli, en çok şaşırdığı şeyin çocukların mutluluğu olduğunu söyleyerek, “Bu kadar yokluğa rağmen çok mutlular. Çünkü kıyaslayabilecekleri bir hayatları yok. Yalnızca kendi köylerini ve çevresini biliyorlar. O dünyaya doğmuşlar ve onunla yaşamayı öğrenmişler.” ifadelerini kullandı.
“KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMELİYİZ”
Her ne kadar bireysel çabaların önemli olduğunu vurgulasa da Denli, sürdürülebilir çözümler için daha büyük adımlar gerektiğine ifade ederek, “Bir çocuğu giydirirsiniz, karnını doyurursunuz. Ama ertesi gün ne olacak? Kalıcı çözümler üretmek gerekiyor. Belki eğitim, belki sağlık, belki kırsal kalkınma üzerinden.” diye seslendi.
“ORADA SADECE KARNINI DOYURMAK YETMİYOR; BİZ KALICI BİR İYİLİK İSTİYORUZ”
Afrika’da gönüllü olarak insani yardım çalışmalarına katılan Yağmur Denli, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hâkim olamıyor. Balıkesir'de bir öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Pelin isimli bir akademisyenle tanıştıktan sonra yardım faaliyetlerini kalıcı bir projeye dönüştürmeye karar verdiklerini söyleyen Denli, “Amacımız, çocukların hayatına gerçekten dokunacak, onları kurtaracak bir okul kurmak. Bu bir vicdan meselesi.” diye konuştu.
Dernek faaliyetleriyle başladığı Afrika yolculuğunun kendisi için bir dönüm noktası olduğunu belirten Denli, “Gittiğimde kaldığımız yer bir misafirhaneydi. Aynı evde dokuz-on kişiydik. Böcekler çıkıyor, su akmıyor, yemek yok. Biz bile zorlandık, çocukların halini siz düşünün. Bunu görmek vicdanımı daha da yaraladı. Keşke daha önce gitseydim, dedim.” ifadelerini kullandı.
“DERNEKLERLE DEĞİL, VİCDANLI İNSANLARLA YOLA DEVAM”
Afrika’da yaşadığı deneyimlerin ardından mevcut dernek yapılarının çoğuna güvenmediğini söyleyen Denli, “Herhangi bir çıkarımız yok. Derneklerle işimiz de yok. Sadece vicdanlı insanlarla bir araya gelerek çocuklara kalıcı bir iyilik sağlamak istiyoruz. Bugün karnını doyuruyorsun, yarın aç kalıyor. O yüzden sürdürülebilir bir yardım gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLARIN SARILMAYA İHTİYACI VAR, OYUNCAKLARINA GÖZLERİ GİBİ BAKIYORLAR”
Afrika’daki çocukların en çok sarılmaya, ilgiye ve oyuna ihtiyacı olduğunu vurgulayan Denli, “Bir çocuğun plastik şişe ve taşlardan yaptığı oyuncağa nasıl değer verdiğini gördüm. Yeni verdiğimiz arabasını kirlenmesin diye yere koymadan, tişörtünün üstünde taşıyordu. Buradaki çocuklar oyuncak yüzüne bile bakmazken, orada her şeyin kıymeti biliniyor.” dedi.
Denli, yaşadıkları karşısında duygularını şöyle dile getirdi: “Yeni kıyafetler verdiklerinde çocuklar eski tişörtlerini çıkarıp üzerine oturuyor, yenileri kirlenmesin diye. Çünkü bir daha ne zaman kıyafet alacaklarını bilmiyorlar. Onlar çocuk olmayı bilmiyor. Çocuk olmayı bilmeden çocuk olmaya çalışıyorlar.”
“BİR DOĞUM GÜNÜ DEĞİL, BİR HAYAT DERSİ YAŞADIM”
Afrika’da doğum gününü çocuklarla birlikte kutlayan Denli, bu anın hayatında unutamayacağı bir deneyim olduğunu belirterek, “Pastamı yüzlerce çocukla kestim. Onlar için pasta, bizim için pırlanta değerinde. Getirdiğim her kıyafeti, her ayakkabıyı dağıttım. Üzerimdeki kıyafetle döndüm. Çünkü onlar hayatta kalmaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
“GÖRMEZDEN GELMEYİN, TAŞIN ALTINA ELİNİZİ KOYUN”
Denli, son olarak kamuoyuna seslenerek, “Herkes taşın altına elini koymalı. Su kuyusu açmak, bir çocuğu okutmak, bir kıyafet göndermek bile büyük fark yaratıyor. Ama yapılan yardımın başında durulmalı. Çünkü birçok derneğin etik çalıştığına inanmıyorum. Herkes bir çocuğu kurtarsa, o çocuk da başka çocuklara dokunur. Görmezden gelmeyin. Türkiye’de de ihtiyacı olanlar var, evet. Ama Afrika’daki şartları görünce gerçek fakirliğin ne olduğunu anlayacaksınız.” çağrıda bulundu.
Denli ayrıca, felçli çocuklara tekerlekli sandalye dağıtımı sırasında yaşadığı duygusal anları anlattı: “Tüm vücutları felçli. Bazıları hareket dahi edemiyor. Yanlarına gidince binlerce kez şükrediyorsunuz. Sağlık her şeyin başıymış, bunu orada bir kez daha anladım.”
Yağmur Denli, sadece veteriner fizyoterapisti değil; çocukların ve hayvanların hayatlarına dokunan, empatiyi eyleme dönüştüren bir gönüllü. Türkiye’de kimsesiz çocuklara desteğini sürdürürken, Afrika’daki çocuklar için de umut olmaya devam ediyor.