EBRU APALAK
“Savunma sanayisinin yeniden yapılanması ve otoriterleşme” üzerine tez yazan siyaset bilimci Abdullah Esin, bütün akademik yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın Boğaziçi Üniversitesi (BOUN) Sosyal Bilimler Enstitüsü (SBE), tezini teslim almayı reddetti. Üniversite resmî olarak ret kararını bildiren yazılı bir belge sunmadı. Esin’in avukatı SBE ve rektörlüğe ek süre talebiyle yazılı başvuruda bulundu. Eğer ek süre verilmez ve tezini teslim etmediği gerekçesiyle okulla ilişiği kesilirse, idari yargıya başvuracak. Bireysel başvuru yoluna da giderek telafisi güç veya imkânsız zarar iddiası (eğitim hakkı ihlali) üzerinden tazminat talep edecek. Tezini kitaplaştırmayı düşünen Esin, akademik kariyerini doktora yaparak sürdürmeyi hedefliyor.
Eski Aposto editörü, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans öğrencisi Esin, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi’nin iptal edilerek kayyım atanmasına X hesabında yaptığı iki paylaşımla tepki gösterdi. 8 Eylül’de arkadaşının evinde gözaltına alınan Esin, 9 Eylül’de çıkarıldığı mahkemece, paylaşımları gerekçe gösterilerek “halkı suç işlemeye tahrik” (Türk Ceza Kanunu 214/1) suçlamasıyla tutuklandı. 27 yaşındaki Esin, önce Metris Cezaevi’ne, daha sonra Silivri’de bulunan Marmara 1 No’lu Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Esin’in tutukluluk hâline yapılan itiraz ise gerekçesiz, matbu bir kararla reddedildi.
Esin, 25 Ağustos’ta jüri önünde sözlü tez savunmasını yaparak başarılı olur. Savunmadan sonra kendisine tanınan bir aylık sürede gerekli düzeltmeleri yaparak tezini teslim etmesi gerekiyordu. Tezin tüm düzeltmeleri 22 Eylül’de yapıldı, imzalar tamamlandı, dosyalar hazırlandı.
“RUTİN DIŞI BİR UYGULAMA”
Esin’in tez danışmanı Prof. Dr. Mine Eder, Boğaziçi’nde bu durumun ilk kez yaşandığını ifade etti. Gazete Oksijen’e konuşan Prof. Eder, durumu “rutin dışı bir uygulama” diye tanımladı. “Eğitim hakkı gasp ediliyor” dedi. Otuz yıldır BOUN’da çalışan Eder, Esin'in avukatı Handenur Dayıca’nın vekâlet almasıyla süreci ilerletmeyi teklif etti. Eder ve Dayıca’nın 23 Eylül’deki girişiminde genel vekâletname yeterli bulunmadı. SBE yönetimi, “özel vekâletname” istedi. Silivri’de çıkarılan özel vekâletle, 23, 24 ve 25 Eylül’de tez enstitüye yeniden teslim edilmeye çalışılsa da biçimsel düzeltme gerekçesiyle teslim alınmadı. Eder, “Yarın sabaha kadar düzeltelim, getirelim” önerisinde bulundu. Ancak bu öneri “Son gün bugün” cevabıyla karşılaştı ve reddedildi. Bu durumlarda öğrencilere esneklik tanındığını belirten Eder, “Bu kadar katı tutum başka hiçbir öğrencide yaşanmadı. Burada kasıt olduğu çok açık” diye konuştu.
BOUN Senatosu’nda 24 Temmuz 2025’te görüşülen bir düzenlemeyi hatırlattı. Senatoda, tutuklu veya hükümlü öğrencilerin eğitim süresine bakılmaksızın dönem izni alabilmesi yönünde bir değişiklik tartışıldı. Eder, “Senato böyle bir esneklik tanımayı konuşurken, Abdullah’a tam tersi biçimde engel çıkarılması kasıtlı görünüyor” ifadelerini kullandı.
“TEAMÜLLERE TÜMÜYLE AYKIRI BİR KEYFİYET”
Esin’in avukatı Handenur Dayıca, yargı sürecine dair stratejilerini SONSÖZ’e anlattı. BOUN’un Esin’in tezini teslim almamasına dair herhangi bir hukuki gerekçe göstermediğini söyledi. Tezi teslim etmek istedikleri 23 Eylül’de Esin’in gelmesi gerektiği söylendi. Dayıca, bunu “Okulun bugüne kadarki kültürü ve teamüllerine tümüyle aykırı bir yaklaşım” diye değerlendirdi. 24 Eylül’de Esin’in vekâleti bulunan avukatı olarak tezi teslim etmeye gitti. Tez, vekâletnamede “tezi teslim etmekle ilgili özel yetki bulunmadığı” gerekçesiyle teslim alınmadı. 25 Eylül’de ise şartları zorlayarak aldığı çok geniş yetkili bir özel vekâletnameyle SBE’ye başvurdu. Tezin, daha önce hiçbir öğrenciden istenmeyen bazı şekil şartları öne sürülerek teslimi reddedildi. Bu şartlar, saat 16:30 ile 17:00 arasında karşılanması imkânsız koşullardı.
Dayıca, hukuka aykırı bulduğu “Teslim almıyoruz” yaklaşımına karşı tutanak tuttu ancak Enstitü yönetimi tutanakları da imzalamadı. Aynı gün mesai bitmeden Rektörlüğe ve SBE Yönetim Kurulu’na öğrencinin durumunu açıklayan ve ek süre talebini içeren bir dilekçe verdi. Boğaziçi’nin iç işleyişine dair ek dilekçe sistemi üzerinden tüm belgelerle birlikte aynı taleplerle bir dilekçe daha verdi. Şu anda bu dilekçelerin sonuçlarını bekleyen Dayıca, yaşananların “keyfi” olduğunu şöyle belirtti:
“SBE’nin bu hukuka aykırı tutumuna dayanak gösterebileceği herhangi bir kanun maddesi veya yönetmelik yok. Zira üniversitenin bugüne kadar gelen teamüllerine de tümüyle aykırı bir keyfiyetle karşı karşıyayız.”
Dayıca, tezi teslim almayarak görevini ihmal eden ve Esin’in eğitim hakkına engel olan sorumlular hakkında cezai soruşturma yapılması için şikâyetçi olacak. Esin’in BOUN’la ilişiğinin kesilmesi durumunda ise idari dava açacak.
Esin’in eğitim hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini vurgulayarak, yargı sürecini şöyle özetledi:
“Burada iki kanadı olan bir hukuki yolumuz var: Öncelikle malumunuz Abdullah hâlâ tutuklu. Hakkında yürütülen bir soruşturma var. Bu soruşturmada ivedilikle tahliye ve hakkında takipsizlik kararı verilmesi gerekiyor. Çünkü tümüyle ifade özgürlüğünün engellenmesine yönelik bir soruşturma söz konusu. Diğer yandan Abdullah’ın tutuklu olması sebebiyle okulunun gösterdiği muamele de eğitim öğretim hakkıyla birlikte dolaylı olarak ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geliyor. Yerel mahkemeler ve idari kurumlardan Abdullah’ın mağduriyetlerini giderecek kararların verilmesini ve uygulanmasını bekliyoruz. Aksi hâlde hem idari yollardan hem de gerekirse bireysel başvuru yollarından Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Abdullah’ın maruz kaldığı ihlallerin tazmini için gerekli başvuruları yapacağız.”
YÖNETMELİKTE MADDE YOK
BOUN’da tez süreci, öğrencinin sözlü savunmayı başarıyla geçmesinin ardından işliyor. Savunmanın ardından öğrenciye bir ay süre tanınıyor; bu sürede jüri üyelerinin istediği düzeltmeler yapılıyor, imzalar toplanıyor. Tez, enstitüye teslim ediliyor.
BOUN Lisanüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’ne göre Enstitü Yönetim Kurulu talep edilmesi durumunda tezin teslim süresini en fazla bir ay daha uzatabilir. Yönetmelik koşullarını yerine getirmeyen öğrenci “diplomasını alamaz, öğrencilik haklarından yararlanamaz ve azami süresinin dolması hâlinde ise Üniversite ile ilişiği kesilir.”
Yönetmelikte tez teslimini öğrencinin yalnızca kendisinin yapması gerektiğine ilişkin bir madde bulunmuyor.