Ankara

“Mülakat Mağdurları”ndan Bakanlığa Çağrı: “Mahkeme Kararlarına Uyulsun”

Öğretmen adayları, Milli Eğitim Bakanlığı önünde 338. günlerinde yeniden toplandı. “Mülakata Hayır, Liyakate Evet” sloganıyla adalet çağrısını yineleyen öğretmenler, yüksek KPSS puanlarına rağmen mülakat mağduriyetine uğradıklarını belirterek, mahkeme kararlarının uygulanmasını ve liyakat esaslı atama sistemine geçilmesini talep etti.

GONCAGÜL KONAŞ


Milli Eğitim Bakanlığı önünde aylardır süren mülakat karşıtı eylemler 338. gününe ulaştı. “Mülakata Hayır, Liyakate Evet” pankartlarıyla bir araya gelen öğretmen adayları, seçim öncesi verilen “mülakat kaldırılacak” sözünün tutulmadığını hatırlatarak adalet çağrısını yineledi. Öğretmen adayları adına konuşan Ayşenur Çalışkan, “Bizler emeklerini ve umutlarını bu mesleğe adamış, ancak mülakat sistemiyle mağdur edilmiş öğretmenleriz” diyerek, hukuka ve liyakate uygun bir atama süreci için mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı.

“SEÇİMDEN SONRA ‘MÜLAKAT GİBİ MÜLAKAT’ SÜRECİ BAŞLADI”

Çalışkan, mülakat mağduriyetinin seçim sonrası verilen sözlerin tutulmamasıyla başladığını belirterek, “Bu mücadele aslında geçen yıl başlamadı. Seçimde AK Parti'nin ‘kamuya zorunlu haller dışında mülakatı kaldırıyoruz’ sözünden sonra sınava girdik, ancak seçimden sonra Yusuf Tekin’in ‘mülakat gibi mülakat’ sözüyle yeni bir mağduriyet süreci başladı.” diye kaydetti.

KPSS’de yüksek puan almalarına rağmen sözlü mülakat aşamasında elendiklerini vurgulayan Çalışkan, “Sınavda elde ettiğimiz bu haklı başarı, sözlü mülakat aşamasında ne yazık ki görmezden gelindi. Anayasamızın eşitlik ilkesine ve liyakat sistemine aykırı bir şekilde, objektiflikten uzak değerlendirmelerle atama hakkımız elimizden alındı.” dedi.

“MAHKEME KARARLARI HİÇE SAYILDI”

Çalışkan, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın mülakat sistemine ilişkin eleştirilerini hatırlatarak, “Mahkemelerin ‘liyakat ve hakkaniyet ilkelerine uygun olmayan mülakat sistemi adil değildir’ yönündeki kararları mevcut uygulamalarla hiçe sayıldı. Bu durum sadece bizlerin değil, hukukun üstünlüğüne ve adalete olan inancın da zedelenmesine yol açtı.” ifadelerini kullandı.

“AYNI ADAYA BİREBİR AYNI NOT VERİLMESİ HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI”

Mülakat sürecindeki usulsüzlüklere dikkat çeken Çalışkan, “Tüm komisyon üyelerinin bir adaya birebir aynı not (örneğin 81) vermesi, mahkemeler tarafından hayatın olağan akışına aykırı bulunmakta ve değerlendirmenin şüpheyle karşılanmasına neden olmaktadır.” dedi.

Mahkemeler arasındaki farklı kararların adalet duygusunu zedelediğini belirten Çalışkan, “Bir mahkeme ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verirken, bir diğeri aynı konuda ret kararı veriyor. İller arası fark yüzünden elenmiştik, şimdi de mahkemeler arası fark yüzünden davaları kaybediyoruz. Bunun adına adalet denilmesi mümkün mü?” diye konuştu.

“ADALET, DİNİMİZİN DE TEMEL EMRİDİR”

Dinî referanslara da değinen Çalışkan, “Şüphesiz ki Allah, adaleti emreder. (Herhangi bir konuda) hakemlik yaptığınız zaman adil olun. Zulüm, kıyamet gününde zifiri karanlıklar demektir” ayet ve hadislerini hatırlatarak, “Her zaman İslam’dan, kul hakkından bahseden yöneticilere bu sözlere kulak tıkamamasını rica ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ GEREĞİ MAHKEME KARARLARINA UYULSUN”

Milli Eğitim Bakanlığı önünde yaptıkları basın açıklamasıyla yetkililere bir kez daha seslendiklerini belirten Çalışkan, “Bireysel davalarda kazanılan haklar, mağdur olan öğretmen adayları için önemli bir hukuki zafer olsa da, sorunun köklü çözümü için mülakat sisteminin yapısal olarak yeniden düzenlenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.” dedi.

“BU ÜLKENİN KAYBEDECEK BİR SANİYESİ YOK”

Çalışkan, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bu ülkenin mülakatlarla, sahte diplomalarla kaybedecek bir saniye daha vakti yoktur. Mülakata hayır, liyakate evet diyoruz. Adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm öğretmen adayları adına, adalet yerini bulana kadar mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”