GONCAGÜL KONAŞ
55 Yıllık Döner Geleneği Yenimahalle’de Devam Ediyor
Türkiye’nin dört bir yanında döner lezzetini sunan Cezayir Usta, başkente adım attı. 1970 yılında Denizli’de başlayan ve yıllar içinde Bodrum, Fethiye gibi turistik noktalara yayılan marka, şimdi Ankara Yenimahalle’de hizmet veriyor. Yüzde 80 süt danası, yüzde 20 kuzu etiyle hazırlanan, iki gün marinada bekletilip odun ateşinde pişirilen dönerin sırrı ise 55 yıldır değişmeyen tarifinde saklı. Açılışın talep üzerine yapıldığını belirten Cezayir Usta ve oğlu Turgay Kahveci, lezzeti gelecek nesillere taşımayı hedefliyor.
“1970’TEN BERİ AYNI LEZZET”
“Bin dokuz yüz yetmişte Denizli'de ufacık bir kulübede başladım. Ondan sonra yavaş yavaş büyümeye başladık. Denizli’de iki, Fethiye’de iki, Bodrum’da bir şubemiz var. Ankara Yenimahalle’ye şubemizi açıyoruz. Nasip olursa İstanbul Kadıköy’e yedinci şubemizi açacağız” diyen Cezayir Usta, lezzetin sırrını “Dönerimizin yatık döner olması, odun ateşinde pişmesi ve yerinde yenilmesini tercih ediyoruz. Yüzde sekseni dana süt danası, yüzde yirmisi kuzu etinden oluşuyor. Dönerimizin lezzeti 1970’ten beri aynı.” sözleriyle anlattı.
Açılışın talep üzerine yapıldığını belirten Cezayir Usta, “İnşallah Ankara’da da başarılı olup güzel bir hizmet vereceğiz.” dedi.
Yakında İstanbul Kadıköy’de Türkiye’nin ilk gıda AVM’sinde açılacaklarını hatırlatan Kahveci, “7 Eylül’de İstanbul Kadıköy’de yeni şubemizi açıyoruz. Hem Ankara’da hem İstanbul’da hizmet vereceğiz. Katma değer yaratmak, güler yüzümüzle insanlara kaliteli hizmet sunmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
KUŞAKTAN KUŞAĞA AKTARILAN LEZZET
Cezayir Usta’nın oğlu Turgay Kahveci ise 70’li yıllardan bu yana devam eden aile mesleğini anlatarak, “Etimizin en büyük özelliği, dana etinin yüzde yirmi kuzu etiyle tamamlanması. İki gün marinada beklettikten sonra odun ateşinde, çam ve meşe kullanarak pişiriyoruz. İlk yarım saat kırk beş dakika meşeyle başlıyoruz. Yanında soğan, domates, yoğurt… Her şeyi özel olarak yapıyoruz.” diye kaydetti.
Ankara şubesinin üç-dört gün önce açıldığını söyleyen Kahveci, “Talep gerçekten güzel. İnsanların memnun ayrılması en önemli şeyimiz. Bu işi herkes yapar ama bizim marina şeklimiz, etin ayıklanması, takılması, pişirme yöntemimiz farklı. Babamdan bize, bizden de çocuklarımıza aktaracağız. Markamızı ulusal bir marka haline getirmek için çalışıyoruz.” şeklinde ifade etti.
Ustalara verdikleri öneme de değinen Kahveci, “Her şubede ustalarımızı bir hafta boyunca eğitiyoruz. Marinasyon, etin sinirlerinin ayıklanması, pişirme teknikleri… Hepsini öğretiyoruz. Sonrasında da şubeleri sürekli denetliyoruz.” diye konuştu.
Yakında İstanbul Kadıköy’de Türkiye’nin ilk gıda AVM’sinde açılacaklarını hatırlatan Kahveci, “Hem Ankara’da hem İstanbul’da hizmet vereceğiz. Katma değer yaratmak, güler yüzümüzle insanlara kaliteli hizmet sunmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
“YENİMAHALLE’NİN İTİBARINI ARTIRDI”
Mekan müşterilerinden emekli öğretmen ve oyuncu Uğur ise duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi: “Burası Yenimahalle’ye çok yakıştı. Hem kafa dinleyecek hem güler yüzle karşılanacak bir yer lazımdı. Güler yüz bütün her şeyi değiştiriyor. Yemeğin lezzeti zaten çok iyi ama kapıda gülerek karşılanmak ayrı bir değer.”
Uğur, yeni mekânın bölgeye kattığı değeri anlatarak, “Bence buraya gelmediğiniz zaman bir kayıp yaşamış oluyorsunuz. Gelin, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Güler yüzlü, misafirperver, inanılmaz yemekleri var. Bu mekanın gelmesi Yenimahalle’nin itibarını artırdı.” şeklinde sözlerini noktaladı.