Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, Antalya, Burdur, Denizli ve Isparta illerinde Kurumun görev alanında bulunan gazete ve internet haber sitelerinin temsilcileriyle Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen bölge toplantısında bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Erkılınç, bölgede 48 gazete ve 19 internet haber sitesinin resmî ilan ve reklam yayımladığını, 1 gazete ve 2 internet haber sitesinin ise bekleme sürecinde bulunduğunu belirtti.
3 Ayda 67 Milyon TL Devlet Desteği
2025 yılının ilk çeyreğinde bölgedeki süreli yayınlara toplam 67 milyon 169 bin 453 TL kamu kaynağı aktarıldığını ifade eden Erkılınç, bu tutarın yalnızca 3 milyon 563 bin 900 TL’sinin resmî reklam bedeli olduğunu vurguladı.
“Süreli yayınlarımıza dağıtılan resmî ilanların tutarı, reklam tutarının tam 18 katına ulaşmıştır. Merkezi bütçeden para almayan Kurumumuzun, yüzde 15 olan hizmet bedelini yüksek bulanların veya ‘reklamları biz buluyoruz’ açıklamasını sık sık dile getirenlerin bu bilgi doğrultusunda yaklaşımlarını yeniden gözden geçirmelerini istiyorum. Kaldı ki Kurumumuz olmasa, resmî reklamlar sadece yakın görülen belirli yayınlara fahiş bedellerle verilir. Yerelde kamu kaynakları sınırlı sayıdaki yayına aktarılır” diye belirtti.
Basın İlan Kurumu ile süreli yayınlar arasında kurulan resmî ilişkinin, taahhütler çerçevesinde ve mevzuata uygun biçimde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Erkılınç, bu ilişkiye sadakatin önemine dikkat çekti.
'Kalite ve Etki Gücü Artırmalı'
“Bizler nasıl resmî ilan ve reklam dağıtımında adaleti gözetiyorsak sizler de Kurumumuzla veya Kurumumuzu etkileyen ilişkilerinizde, aramızdaki hukuku gözetmelisiniz, korumalısınız” diyen Erkılınç, Kurum aracılığı olmadan yayımlanan resmî reklamların titizlikle takip edileceğini ifade etti.
Yayın içeriklerinde bülten haberlerinin ciddi ölçüde arttığını gözlemlediklerini belirten Erkılınç, kaliteli içerik üretiminin önemine şu sözlerle dikkat çekti:
“Halkın gündeminden uzak; yarasına merhem, sorunlarına çare olmayacak haberleri üretmenin kimseye faydasının olmadığını görmemiz gerekiyor. Nasıl ki alışverişe gittiğimizde kalitesiz, bayatlamış bir ürünü almıyorsak; okurlarımızın da aynı seçiciliği göstereceğini iyi bilmemiz gerekiyor. Ürünümüz belli: Haber, köşe yazısı ve bilgi veren, haberdar eden diğer içerikler. Bu ürünün kalitesini artırmadığımız müddetçe ne gazetemizi satabilir ne de internet haber sitelerimize okur çekebiliriz. Üstelik azalan etki gücü nedeniyle ilan ve reklamlarımızı bir bir kaybederiz. En büyük sorunumuzun kaliteli ürün ve buna bağlı olarak azalan etki gücü olduğu gerçeğini artık kabul etmelisiniz.”
Yayınların yüksek maaş ödememek için deneyimli gazetecilerden uzak durduğuna işaret eden Erkılınç, kıdemli çalışanlar ile mesleğe yeni başlayanlar arasında dengeli bir kadro yapısının kurulması gerektiğini vurguladı.
Danıştay Kararı Sonrası Tüm Dosyalar Tekrar İncelemede
Toplantıda, Danıştay 10. Dairesi’nin aldığı yürütmeyi durdurma kararına da değinen Erkılınç, süreci şu ifadelerle özetledi:
“Biliyorsunuz Anayasa Mahkemesi, 2022 yılında aldığı pilot kararla Basın Ahlak Esaslarını da içine alan 195 sayılı Kanunun 49. maddesinin çerçevesinin ve sınırlarının yeniden çizilmesi gerektiğine işaret etmişti. İlgili maddenin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek yeniden düzenlenmesi için de bir yıl süre tanımıştı. Bu karar üzerine Yönetim Kurulumuz, olağanüstü toplanarak Basın Ahlak Esaslarına ilişkin şikâyet başvurularının kayda alınacağını ancak düzenleme yapılıncaya kadar işlem tesis edilmeyeceğini kamuoyuna duyurmuştu. Aradan neredeyse 3 yıla yakın bir süre geçti ve 100 civarında şikâyet dosyamız var. Bu esnada İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Metro İstanbul AŞ, bir gazetemiz hakkında yayımladığı habere ilişkin şikâyette bulundu. Anayasa Mahkemesi ve Yönetim Kurulu kararlarını işaret ederek, kanun değişikliğini beklediğimizi bildirdik. Ancak Metro İstanbul AŞ, Yönetim Kurulumuzun aldığı kararın iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Danıştay 10. Dairesi de Yönetim Kurulu kararımızın yürütmesini durdurdu. Gelinen aşamada tüm şikâyet dosyalarını başvuru sırasına göre bulundukları raftan indirerek Basın Ahlak Esasları çerçevesinde incelemeye aldık.”
"Kimse Anayasa Mahkemesi’nin benzer konudaki önceki kararından bahsetmiyor"
Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı çerçevesinde alınan Yönetim Kurulu kararının, bu kez Danıştay’a duyulan saygı gereği geri çekildiğini ifade eden Erkılınç, bu süreçte işlem yapılmayarak yaklaşık 10 milyon TL’lik dava ve tazminat giderinin engellendiğini söyledi.
Medyaya yönelik önemli bir uyarıda da bulunan Erkılınç, “3 yıldır tek bir karar almadığımız halde sanki bir karar vermişiz de Anayasa Mahkemesi bizi haksız bulmuş gibi Kurumumuz, basın aracılığıyla suçlanmaya devam ediliyor. Kimse Anayasa Mahkemesi’nin benzer konudaki önceki kararından bahsetmiyor. Mahkeme, son kararında da Kurumumuzun bu konuda inceleme yapma yetkisinin bulunduğunu açıkça ifade ediyor. Sadece ‘yaptırıma dair sınırı, çerçeveyi iyi çiz’ diyor, hepsi bu. Bilgi eksikliği veya kasıtlı olarak Kurumumuzu eleştirenler bir kenara en azından meslektaşlarımız bu haksızlığı bizlere reva görmesinler. İyi niyetimiz apaçık ortadayken şimdi incelediğimiz dosyalar üzerinden gelebilecek eleştirilere ve haksız suçlamalara lütfen izin vermeyin” dedi.
Kurumun asli görevini “objektif kriterlerle ve adil biçimde basını desteklemek” olarak tanımlayan Erkılınç, nitelikli yayıncılığı öncelemeye ve teşvik etmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Toplantı, katılımcıların görüş ve sorularının alınmasıyla sona erdi. Programa, Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Akçakoca ve Antalya Bölge Müdürü İdris Cirit de katıldı.
Gazete ve internet haber sitesi temsilcileriyle bölge toplantıları, 13 Mayıs 2025 Salı günü Adana’da düzenlenecek oturumla devam edecek.