M. UMUT KARAKÜLAH
Ülkemizdeki sivil toplum kuruluşlarının kutup yıldızı haline gelen Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı’nın (TÜSİAV) Yönetim Kurulu Başkanı Veli Sarıtoprak, her hafta önemli konu ve konuklarını ağırlamayı sürdürüyor.
Veli Başkan’ın bu haftaki misafiri; bina otomasyon sistemleri ve elektrik elektronik havalandırma sistemleri alanında önemli projelere imza atan Başkent Klimaks’ın kurucusu Serhat Yıldızoldu.
Serhat Yıldız ile geçtiğimiz ay yaşanan yangın felaketini, ülkemizdeki binaların durumunu ve Başkent Klimaks’ın projelerini ayrıntıları ile konuştuk.
- Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
- Serhat Yıldız: Tabii ki. 1983 Ankara doğumluyum, evliyim ve Bella adında 6 yaşında bir köpek dostumuz bizimle birlikte yaşıyor. 2005 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Elektrik Bölümü’nden mezun oldum. Mezuniyetimin ardından bina otomasyon sektörüne adım attım ve özellikle yurt dışı projelerinde otomasyon yazılım uzmanı olarak çalıştım. Daha sonra 8 yıl boyunca İstanbul merkezli bir firmada satış mühendisi, satış yöneticisi ve bölge satış müdürü olarak görev yaptım. 2020 yılında ise Başkent Klimaks’ı kurucu ortak olarak hayata geçirdim. Başkent Klimaks ile bina otomasyonu alanında kamu ve özel sektörde birçok önemli projeye imza attık.
Özellikle başkentimizin projeleri arasında Ankara Üniversitesi Kök Hücre Hastanesi, TÜBİTAK Ek Hizmet Binası, TBMM Kreş Binası, Danıştay Başkanlık Eğitim Tesisi, Tarihi Yargıtay Binası, Ankara Adli Tıp Binası, Ankara Bölge Adalet Mahkemesi Etimesgut Yerleşkesi, TRT H Blok Binası ve Atatürk Kültür Merkezi gibi büyük ölçekli projeler bulunmaktadır.
Ayrıca sosyal sorumluluk projelerine büyük önem veriyorum. JCI Ankara üyeliğimle başlayan gönüllülük sürecim, birçok dernek ve vakıfta aktif roller üstlenmemi sağladı. Şu an TÜSİAV Mütevelli Heyeti Üyesi ve Denetleme Kurulu Asıl Üyesi olarak iş dünyası ve sivil toplum alanında çalışmalarımı sürdürüyorum.
Aynı zamanda Başkent Klimaks olarak, Honeywell Ankara partneri olarak bina otomasyon sistemleri konusunda hizmet veriyoruz ve bu alanda en gelişmiş çözümleri sunarak kamu ve özel sektörde güvenli, verimli ve sürdürülebilir sistemler kuruyoruz.
- Son dönemde hepimizi derinden sarsan Kartalkaya Otel yangını hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Serhat Yıldız: Öncelikle, bu elim olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Gerçekten hepimizin yüreğini derinden sızlatan bir facia oldu.
Bu olay bana 2012 yılında Polat Tower yangınını hatırlattı. Avrupa’nın en yüksek konut binalarından biri olan Polat Tower’da çıkan büyük yangında akıllı bina sistemleri sayesinde facianın önüne geçilmişti. Yangın anında devreye giren duman tahliye sistemleri, acil durum asansör yönlendirmeleri ve yangın söndürme mekanizmaları ile büyük bir felaketin önüne geçilmişti.
Kartalkaya’daki yangında ise sistemlerin yetersizliği hepimizi çaresiz bıraktı. İnsan, bu çağda hâlâ çarşaflarla hayat kurtarmaya çalışıldığını görünce hayret ediyor. Oysa bina otomasyon sistemleri tam da bu tür olayların önüne geçmek için var.
- Bina otomasyon sistemleri bu tür faciaların önüne geçebilir mi?
- Serhat Yıldız: Kesinlikle. Bina otomasyon sistemleri yangın önleme ve müdahale süreçlerinde hayati bir rol oynar. Yangın anında;
- Yangın alarm sistemleri devreye girerek yetkililere hızlıca uyarı gönderir,
- Duman tahliye fanları aktif hale gelerek içerideki dumanın tahliyesini sağlar,
- Havalandırma sistemleri yangının yayılmasını önlemek için kapatılır,
- Sulu yangın söndürme sistemleri otomatik olarak devreye girer,
- Asansörler güvenli katlara yönlendirilir ve insanların mahsur kalması engellenir.
Bütün bunlar bir otomasyon sistemi ile merkezi olarak yönetildiğinde, facia yaşanmadan önlem alınabilir.
- Peki Türkiye’de bu sistemlerin yaygınlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Serhat Yıldız: Bina otomasyon sistemleri, kamu projelerinde, büyük otel zincirlerinde, AVM’lerde ve büyük yapılarda zaten zorunlu. Ancak en büyük sorun denetimlerin yetersiz olması ve sistemlerin bakım süreçlerinin aksatılması.
Birçok binada otomasyon sistemi kurulu olmasına rağmen, düzenli bakım yapılmadığında sistemler zaman içinde işlevsiz hale gelebiliyor. Kurulan bina otomasyon sistemlerinin yıllık periyodik bakımları zorunlu olmalı ve sıkı denetimlerden geçmeli.
Öte yandan, mevcut eski yapılarda bina otomasyon sistemleri genellikle yok. Eski yapıların bir şekilde otomasyon sistemleriyle entegre edilmesi sağlanmalı. Bugün gelişmiş ülkelerde, tarihi binalar ve eski yapılar bile modern yangın algılama ve bina yönetim sistemleriyle yenileniyor. Bizim de aynı farkındalıkla hareket etmemiz gerekiyor.
Bina otomasyonu bir lüks değil, bir zorunluluktur. Mevcut sistemlerin bakımı ve eski binaların akıllı sistemlerle güçlendirilmesi hayati önem taşıyor.
- Son olarak, bu konuda atılması gereken adımlar neler?
- Serhat Yıldız: Öncelikle, mevcut bina otomasyon sistemlerinin bakım ve denetim süreçleri daha sıkı hale getirilmeli. Bir sistem kurulduktan sonra yıllık periyodik bakımlar zorunlu olmalı ve bu süreçler bağımsız denetçiler tarafından kontrol edilmeli.
İkinci olarak, eski binalara otomasyon sistemleri entegre edilmeli. Bunun için teşvik mekanizmaları oluşturulabilir. Kamu destekli projeler veya vergi avantajlarıyla bina sahipleri bu konuda teşvik edilebilir.
Üçüncü olarak, toplumsal farkındalık artırılmalı. Bina yöneticileri, müteahhitler, otel ve AVM işletmecileri otomasyon sistemlerinin hayat kurtaran bir unsur olduğunu bilmeli.
Biz Başkent Klimaks olarak, Honeywell Ankara partneri olarak bina otomasyon sistemleri konusunda hizmet veriyoruz ve bu alanda en gelişmiş çözümleri sunarak kamu ve özel sektörde güvenli, verimli ve sürdürülebilir sistemler kuruyoruz.
Mevlana’nın dediği gibi: “Tedbir, aklın ibadetidir.” Bizim artık yangınlar sonrası üzülmek yerine, önlem alan bir toplum olmamız gerekiyor.
Biz Başkent Klimaks olarak bu konuda her zaman elimizi taşın altına koymaya hazırız. Önemli olan gelecekte bu tür faciaların yaşanmaması.
- Serhat Bey, değerli görüşleriniz için teşekkür ederim. Umarım bu röportaj yangın güvenliği ve bina otomasyon sistemleri konusundaki farkındalığı artırır.
- Serhat Yıldız: Ben teşekkür ederim Veli Başkanım. Umarım bundan sonra bu konular daha fazla gündeme gelir ve hep birlikte daha güvenli yaşam alanları oluşturabiliriz.