Genel

Türk Medeni Kanunu’nun Kabulünün 99. Yılı!

4 Ekim 1926’da yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu, kadın erkek eşitliğini hukuka taşıyarak Türkiye’nin toplumsal yapısını kökten değiştirdi. Aile, miras ve evlilik düzeninde yeni bir dönemi başlatan yasa, laik hukuk sisteminin temel taşlarından biri oldu.

Bugün, Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin 99. yılı. 4 Ekim 1926 tarihinde uygulamaya konulan bu yasa, Cumhuriyet’in en önemli hukuk devrimlerinden biri olarak kabul ediliyor. İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak hazırlanan Türk Medeni Kanunu, sadece hukuk sistemini değil, toplumun aile yapısından kadınların statüsüne kadar birçok alanı kökten değiştirdi.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Hukukta Büyük Dönüşüm

Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre sonra, Türkiye’nin hukuk sisteminde köklü değişiklikler yapıldı. Şeriata dayalı Mecelle’nin yerine, çağdaş dünyanın hukuk anlayışını yansıtan Türk Medeni Kanunu getirildi. 17 Şubat 1926’da kabul edilen ve 4 Ekim 1926’da yürürlüğe giren kanun, İsviçre Medeni Kanunu’ndan esinlenilerek hazırlandı.

Yeni düzenlemeyle birlikte hukuk, dini kuralların etkisinden tamamen arındırıldı. Böylece Türkiye, laik hukuk sistemine geçen ilk Müslüman ülke oldu.

Kadınlara Hukuk Yoluyla Eşitlik

Medeni Kanun’un en dikkat çeken yönü, kadın hakları alanında yaptığı devrim niteliğindeki değişikliklerdi.
Bu kanunla birlikte kadınlara:

  • Evlilikte ve boşanmada eşit hak,

  • Tek eşlilik güvencesi,

  • Resmi nikâh zorunluluğu,

  • Miras ve velayette eşitlik tanındı.

Bu düzenlemeler, Türk kadınının toplumsal hayatta güçlenmesinin önünü açtı. Kadınlar artık aile içinde söz sahibi olurken, eğitimden çalışma hayatına kadar pek çok alanda daha görünür hale geldi.

Toplumun Aile Yapısı Yeniden Şekillendi

Medeni Kanun, sadece bireylerin değil, toplumun da yapısını değiştirdi. Resmi nikâh zorunluluğu, devletin evlilik ilişkilerini denetleyebilmesini sağladı.
Boşanma hakkı iki taraf için de eşit hale gelirken, nafaka, velayet ve miras gibi konular modern hukuk çerçevesinde düzenlendi.

Bu adım, Türkiye’yi çağdaş toplumların hukuk düzeyine taşıdı ve aile kurumunu daha adil bir temele oturttu.

“Eşit Yurttaşlık Anlayışının Somut İfadesi”

Ankara Barosu’ndan hukuk tarihçisi Av. Selin Öztürk, Medeni Kanun’un toplumsal dönüşümdeki rolünü şöyle değerlendirdi:
“Bu kanun, Cumhuriyet’in eşit yurttaşlık anlayışını hukuk zeminine taşıdı. Kadınların aile içinde ve toplumda haklarını güvence altına aldı. Bugün sahip olduğumuz pek çok özgürlük, 1926’da atılan bu adımın sonucudur.”

Hukuk Devriminin 99. Yılı

Her yıl 4 Ekim, hukuk camiası tarafından “Türk Medeni Kanunu’nun Yıldönümü” olarak anılıyor. Hukukçular ve kadın hakları savunucuları, bu kanunun yalnızca bir yasa değil, toplumsal bir devrim olduğunu vurguluyor.
Cumhuriyet’in 100. yılına yaklaşılırken, Medeni Kanun’un eşitlik ve adalet ilkelerinin korunması gerektiği bir kez daha hatırlatılıyor.