İdealist gazeteci dayaktan korkmaz.Kurşundan da tırsmaz.Doğruları yazar. Döndüremezsiniz onları yollarından.

İdealist gazeteci dayaktan korkmaz.Kurşundan da tırsmaz.Doğruları yazar. Döndüremezsiniz onları yollarından.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diyorlar.

Rahmetli Bekir Coşkun doğruları yazdığı için bazı gazetelerden kovulmuştu.

Açık söyleyelim kovdurulmuştu.

Önce Turgut Özal, sonra da Tayyip Erdoğan’ın gazabına uğramıştı.

En huzurlu çalıştığı gazete Sözcü’ydü.

Kimse onu yerinden oynatamıyordu.

Azrail aldı onu.

Okuyucularından ayırdı.

Çok gazeteciyi kovdurttular çalıştığı gazetelerinden.

Şimdi kovdurma modası bitti.

Gazetecileri kurşunluyorlar.

Dövüyorlar.

Bu zorbalıktan bazı politikacılarda zarar görmeye başladı.

Bu mesele dünkü mesele.

Gazeteci Orhan Uğuroğlu baskın yedi.

Uğuroğlu gerçekçi bir gazeteci.

Kiralık kalem değildir.

Doğruları yazar.

Bu sefer Orhan Uğuroğlu’nun çalıştığı gazeteye kovduramadılar.

Göz dağı vermek istediler.

Korkutamadılar..

Orhan Uğuroğlu’nu çok iyi tanırım.

Rüzgarlı sokak gazetecisi.

Uzun yıllar beraber çalıştık.

Babasını da iyi tanırım.

Faik baba.

Hamuru temiz.

Geçmiş olsun ORHAN…