İzmir

"Normal doğum her kadının hakkıdır"

İzmir Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Uzm. Dr. Fadime Türe, normal doğumun her kadının hakkı olduğunu belirtip, "Anestezi vermediğimiz için anne doğum sonrası kendini çok hızlı toparlar. Bebeğiyle çok hızlı bir şekilde temas kurduğu, bebeğine dokunduğu, onun kalp atışlarını bedeninde hissedebildiği için stres hormonları azalır" dedi.

Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzman Dr. Fadime Türe, 1-7 Ekim tarihleri arasında, anne ve bebek sağlığını korumak, normal doğumu teşvik etmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen Normal Doğum Haftası nedeniyle bir açıklama yaptı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzman Dr. Fadime Türe, normal doğumun hem anne hem de bebek için çok sayıda avantaj sağladığını söyledi. Dr. Fadime Türe, "Normal doğum tıbbi olarak vajinal doğumdur. Her annenin yaşadığında çok mutlu olduğu ve yaşamasını çok istediğimiz bir durumdur. Eğer bir komplikasyon yoksa, doğumla ilgili gidişatta herhangi bir sorun yoksa normal doğum her kadının hakkıdır. Anestezi vermediğimiz için anne doğum sonrası kendini çok hızlı toparlar. Bebeğiyle çok hızlı bir şekilde temas kurduğu, bebeğine dokunduğu, onun kalp atışlarını bedeninde hissedebildiği için stres hormonları azalır. Süt hormonu salgılanır, annenin süt inişi ve rahminin toparlanması çok hızlı olur. Bundan dolayı eğer mümkünse vajinal doğum en doğru yoldur. Normal doğuran bir kadında sancıyla birlikte rahim kasılır ve bebeği aşağı doğru itme eğilimi olur. Bu itmeyle birlikte çocukta hormonlar salgılanır. Özellikle doğum kanalından geçerken annenin vajinasının floresanı da yalamasıyla birlikte bebeğin bağırsak florası değişir ve bağışıklığı kuvvetlenir. Yine doğduktan sonra akciğerdeki ödem gittiği için çocuğun akciğer solunumu da hazırlanmış olur ve daha kolay nefes alır" dedi.

'TOPLUM DOĞAL OLANA YÖNELDİ'

Son dönemde anne adaylarının da sıklıkla normal doğuma yöneldiğini ifade eden Uzm. Dr. Fadime Türe, zorunlu olmadıkça sezaryenin tercih edilmediğini dile getirdi. Dr. Türe, şöyle devam etti: "Eskiden sezaryene gidiş daha fazlayken son dönemde artık toplum da bunun farkına vardı ve daha doğal olana organik yöntemlere yöneldi. Beslenme sistemimizde de böyle. Vitamin ya da takviye seçerken organiği tercih etmeye başladılar. Eğer bir anne doğum sürecinde bir sıkıntı yaşamıyorsa, sezaryende aldığı anesteziyi almak istemiyor. Çünkü anestezi hem anne için hem de bebeğe geçme ihtimali açısından iyi bir durum değil. Eğer mümkünse takipte bir sorun yaşamadıysa bebeğin ilerleyişinde herhangi bir sorun yaşamadıysa anneler bu anı yaşayıp, bebeği kucağına almak istiyor. Gebelik takibinde beslenme ve gelişme sorunu yoksa her kadın normal doğum yapabilir. Doğum anında bebek aşağıya doğru inme eğilimine başladığında kadının pelvik çatısı da ne durumda o ortaya çıkıyor. Bebek 4 bin 500 gramın üzerinde değilse ya da bebekte normal doğuma engel olabilecek bir hastalık durumu yoksa annede tansiyon yüksekliği gibi acil sezaryene gitmesi gereken bir durum yoksa normal doğumu öneriyoruz."

'TEKLİ ODALAR NORMAL DOĞUMU KOLAYLAŞTIRIYOR'

Anne dostu hastanelerde tekli odalarda doğum yapılabildiğini kaydeden Uzm. Dr. Fadime Türe, "Tekli odaların anneye katkısı var. Bir yakını, yanına alınabiliyor. Telefonu ile girip sıkıntı ve stresini azaltmak için eşiyle görüşmesi sağlanabiliyor. Kendi yatağında yakınının elini tutarak doğum evresini geçiriyor. Bu da normal doğumu kolaylaştırıyor. Suda doğum şartları var. Enfeksiyon açısından uygunsa, devlet hastanelerinde suda doğum da yapılabilir. Uygun olan hastalarımız tercih edebiliyor" diye konuştu.

'GÜN SAYIYORUM'

Bir kız bebek bekleyen Esra Sonyıldırım (35) da şunları söyledi: "Hamileliğimin 37'nci haftasındayım. Bir an önce bebeğime kavuşmak istiyorum. Gün sayıyorum. Benim hamilelik sürecim çok rahattı. Hiçbir sıkıntım olmadı. Doktorlarımın söylediği şekilde beslenmeye devam ettim. Benim de gönlüm normal doğumdan yana. Süreçte bir aksilik olmazsa normal doğum ile bebeğimi kucağıma almak istiyorum." (DHA)