Ekonomi

“Memur borcunu nasıl ödeyecek?”

DMS Genel Başkanı ve DMK Genel Sekreteri Tuncay Cengiz, memurların borç batağında olduğunu belirterek maaş artışlarının ne şekilde olması gerektiğine ilişkin bir açıklama yaptı.

Devlet Memurları Sendikası (DMS) Genel Başkanı ve Devlet Memurları Konfederasyonu (DMK) Genel Sekreteri Tuncay Cengiz, Türkiye Bankalar Birliği’nin Ekim ayında yayınlamış olduğu “Risk Merkezi Aylık Bülteni”ne atıf yaparak önemli açıklamalarda bulundu.

Cengiz, memurların 29.828 TL olan açlık sınırı ile 97.159 TL olan yoksulluk sınırı arasına sıkıştığını belirterek, maaşların yeterli düzeyde iyileştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Cengiz şöyle konuştu: “Uzun zamandır dile getiriyoruz. “Ortalama 56.774 TL ücret alan memurlarımız, 29.828 TL olan açlık sınırı ile 97.159 TL olan yoksulluk sınırı arasına sıkıştı, kaldı. 28.898 TL kira ortalamasının olduğu ülkemizde, borç batağında kıvranıyor. Emeklilerimizi düşünemiyoruz bile.

Bireysel kredi çektik yetmedi, maaş hesabımızdan (-) bakiye ile borçlandık olmadı, kredi kartının asgarisini ödedik olmadı. Borçlar faiz girdabında artarak dağ gibi oldu, güç yetmez hale geldi. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin https://www.riskmerkezi.org/istatistiki-raporlar/2541 linkinde yer alan Ekim 2025 Ayı Risk Merkezi Aylık Bültenine bakıldığında, ortalama 40 Milyon kişinin bankalara borçlandığı, fert başına ortalama 125.748 TL bireysel kredi, 66.983 TL kredi kartı ve 22.423 TL kredili mevduat olmak üzere fert başına ortalama toplam borç 215.154 TL görülüyor.

TÜİK tarafından 28 Kasım 2025 tarihinde “mevsim etkisinden arındırılmış işgücü sayısı” 35.804.000 kişi olarak açıklanmış. İşgücü sayısı ile borçlu kişi sayısını kıyasladığımızda hemen hemen tüm çalışanların borçlu olduğu çok net anlaşılıyor. Şimdi de Kasım 2025 ayının TÜFE oranının %0,87 çıkmasına rağmen, bankaların krediler-borçlar için neden aylık %4,5 ila %5 aralığında faiz uyguladığı sorusuna gelelim. Haklı bir soru. Memur maaşı %0,87 artıyor, borç ise %4,5 ila %5 aralığında. 215.154 TL toplam borcun aylık faizi 8.423 TL. Ancak 56.774 TL ortalama ücretin enflasyon farkı sadece 494 TL.

Tabi, talep enflasyonun yaşandığı durumlarda faiz ve enflasyon arasında ters ilişki olduğunu biliyoruz. Faiz düşerse, talep artacak, talebin artması enflasyonu yükseltecektir. Faiz yüksek olduğu takdirde, kredi çekme dahil para arzı, dolayısıyla mal ve hizmet alım talebi azalacağı için doğal olarak enflasyon da düşecektir.”

“30 BİN TL SEYYANEN ZAM ÜST DÜZEYE DEĞİL TÜM TABANA VERİLSİN”

Tuncay Cengiz, mevcut enflasyon rakamlarını da değerlendirdiklerinde özellikle geçtiğimiz günlerde kamuoyunda “üst düzeye 30 bin TL seyyanen zam” olarak duyulan ve geri çekilen yasa tasarısı hakkında da konuştu. Cengiz, düşünülen düzenlemenin üst düzeye değil tüm tabana yayılarak eşit bir şekilde herkese yapılasını gerektiğini de sözlerine ekledi. Başkan Cengiz “Şimdi enflasyon-faiz ilişkisini burada bırakalım ve asıl sorunumuza gelelim. Çalışanların fert başına ortalama 215.154 TL olan borcu nasıl ödenecek? Borcun aylık ödemesi 26.352,51 TL ve 56.774 TL ortalama ücretin neredeyse yarısı. Cevap gayet basit. Geçtiğimiz günlerde, üst düzey yöneticiler ile merkez uzman ve denetim elemanlarına verilmesi planlanan 30.000 TL artış genele yayıldığı ve taban aylıklara yansıtıldığı takdirde, kamu çalışanlarımız ve hatta 23.500 TL ücret alıp aylık 26.352,51 TL borç yükünün altında ezilen emekli sandığı emeklimiz dahi bir nebze olsa nefes alabilir. Unutulmasın, refah tabana yayılmadığı ve gelir adaletsizliği giderilmediği takdirde, en üstten en alta kadar tüm kamu çalışanları hep mali ve vicdani sorun yaşayacaktır.

Kamu çalışanlarının topyekûn kalkınması sağlanmadan, palyatif çözümler toplumun genele yayılmış borç sorununu çözemeyeceği gibi sadece yeni bir soruna sebebiyet vermiş olacaktır. Şimdiden söylemiş, şimdiden uyarmış olayım. Adalet herkese lazım.” diyerek sözlerini tamamladı.