Kamuda görev yapan avukatlar, yoğun çalışma koşulları altında ve sektördeki adaletsiz bir ortamda görev yaptıkları gerekçesi ile özlük ve mali haklarının iyileştirilmesini istiyor.
"Kamu avukatı devleti temsil eder"
Sonsöz Gazetesi Muhabiri Şevval Ateş'e konuşan, Kamuda Çalışan Avukatlar Derneği (KAVDER) üyesi Ahmet Güleç, Kamu Avukatlarının taleplerini anlayabilmek için yaptıkları işin kapsamını ve sektörde karşılaştıkları sorunlara değinilmesi gerektiğinin altını çizen hukukçu Güleç'in ifadeleri şöyle: "Kamu kurum ve kuruluşlarının hukuk hizmetlerini yürüten, dava dosyalarını takip eden, hukuki görüş bildiren ve dava süreçlerinin her aşamasında aktif rol alan kamu avukatları, devletin adalet mekanizmasındaki en önemli unsurudur. Kamu Avukatları; kamu gücünü kullanan kurum ve kuruluşların, ortaya çıkan hukuki ilişki ve her türlü uyuşmazlıklarında kamuyu temsil eden meslek mensuplarıdır." diye konuştu.
Kamu Avukatının talebi ne ?
Kamu avukatlarının taleplerinin gayet açık ve makul olduğunu ve isteklerinin herhangi bir imtiyaz değil, yalnızca kamu kurumlarını adalet karşısında temsil eden avukatların mesleki itibarının ve haklarının korunmasına yönelik olduğunu açıklayan Güleç, sözlerini söyle sürdürdü: "Kamu avukatlığının Kariyer Meslek Sınıfı olarak kabul edilmesi, Kamu Avukatlığı Kurumu’nun kurulması ve tüm kamu avukatlarının bu çatı altında görev yapmasının sağlanması, Kamuda çalışan avukatların ek göstergelerinin, aynı fakülteden mezun olduğumuz hakim ve savcılarla eşitlenmesi, Derece ayrımı yapılmaksızın tüm kamu avukatlarına 2.000 gösterge rakamı üzerinden Makam Tazminatı ödenmesi, Özel Hizmet Tazminatının tüm kamu avukatları için %300 oranında uygulanması Mesleki Mesuliyet Sigortası’nın zorunlu hale getirilmesi ve primlerinin idare tarafından karşılanması, Baro aidatlarının kamu idarelerince ödenmesi, Vekalet ücreti üst sınırının 30.000 gösterge rakamına çıkarılması, Artan vekalet ücretlerinin hazineye gelir kaydedilmesi uygulamasına son verilmesini istiyoruz."
"Kamu avukatı sayısı oldukça yetersiz!"
Aynı fakülteden mezun olmalarına rağmen Savcı ve Hakimler'e tanınan hakların, avukatlara tanınmadığını bunun sonucu olarak meslekler arasında adaletsizlik olduğuna dikkat çeken avukat, Güleç, "Cumhuriyet Savcıları gibi biz Kamu Avukatları da kamu gücünü temsil etmekte, kamunun taraf olduğu tüm davalarda devleti savunup, kamu yararını korumak için özveriyle çalışmaktayız. İdarî işlem ve eylemlerin yargısal denetiminde, temsil ettikleri konum gereği kamuda çalışan avukatların nitelik ve nicelik açısından karşı karşıya kaldığı iş yükü ve yaptığı işin önemi izaha gerek kalmayacak şekilde ortadadır. Ancak, bu kadar geniş bir iş yüküne rağmen kamu avukatlarının sayısı son derece yetersizdir. Pek çok kamu avukatı binlerce dosyanın takibini yapmak zorunda kalmaktadır. Kamu avukatları hem dava takibi yapmakta hem de istinaf, temyiz ve icra süreçlerini yönetmektedir. Bunun yanında, dava takip memurlarının sayısının yetersizliği veya pek çok kurumda hiç bulunmaması işleri daha da zorlaştırmaktadır." şeklinde konuştu.
"Kamu avukatları yeterli saygıyı görmüyor"
Kamu avukatlarının, bu ağır çalışma şartları altında ezildiğini ve ücret ve özlük hakların yerine getirilmemesi sebebiyle hakimlik, noterlik veya müfettişlik gibi mesleklere yöneldiğini belirten avukat Güleç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamu avukatları, mesleki sorumluluk bilinciyle olağanüstü gayret göstererek görevlerini yerine getirmelerine rağmen, yeterli saygıyı ve değeri görmemektedirler. Ayrıca, kamu avukatlarına yönelik kurumsal yapılanmada ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Avukatlık Kanunu’na göre idareyi temsil eden kamu avukatlarının, bağlı oldukları birimlerde idarenin en üst yetkilisine bağlı olmaları gerekirken, birçok kurumda bu ilkeye riayet edilmemektedir."
"Somut bir düzenleme görmedik"
Kamu Avukatları özlük ve mali haklarını iyileştirilmesi yönünde uzun zamandır mücadele ettikleri ve 30 Mayıs 2019 tarihinde açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında Mart 2021'de duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde iyileştirme yapılacağının sözü verilmesine rağmen taleplerinin yerine getirilmediğini vurgulayan Güleç, " Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planında kamu avukatlarının çalışma esasları ve özlük haklarına yönelik iyileştirmeler yapılacağı belirtilmesine rağmen aradan geçen süre zarfında kamu avukatlarının beklentileri karşılanmamış ve özlük haklarında somut bir iyileştirme gerçekleşmemiştir. Buna rağmen, 14.11.2024 Resmî Gazetede yayınlan 9. Yargı Paketinde dahi kamu avukatlarının taleplerini karşılayacak düzenlemelere yer verilmemiştir. Sonuç olarak, kamu avukatları yaklaşık çok uzun yıllardır özlük ve mali haklarının iyileştirilmesi yönündeki taleplerinin hayata geçirilmesini beklemektedir. İktidar tarafından 2019 yılında açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planında çalışma esasları ve özlük haklarına yönelik iyileştirmeler yapılacağı belirtilmesi ile en üst düzeye çıkan beklentiler karşılanmamış ve maalesef halen somut bir düzenlemeye dönüştürülmemiştir."
"Kamunun üvey evlatları muamelesi görüyoruz"
"İktidarın verdiği vaatlere rağmen kamu avukatlarının taleplerinden hiçbiri karşılanmadığını söyleyen Güleç, 1980 yılında bir kamu avukatının özlük hakları ve statüsü hangi seviyedeyse, 2025 yılında da aynı seviyede kalmıştır. Oysa diğer birçok meslek mensuplarına o kadar çok iyileştirme yapılmıştır ki, kamu avukatları ise bu iyileştirmeden mahrum bırakılmış ve hepsinin gerisinde kalmıştır. Bu nedenle kamu avukatları olarak kendimizi sanki Kamunun “üvey evladı” olarak görülüyoruz." dedi.