Manisa

"Beni seven arkamdan gelsin"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'da partisinin Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, "Şimdi buradan, Fatih Sultan Mehmet'in atına binip, 'Beni seven arkamdan gelsin' deyip, İstanbul'u fethetmeye, bir devri kapatıp, bir devre açmaya gittiği bu topraklardan yine İstanbul'a, Türkiye'nin dört bir yanında il kongreleri yapılırken en çok uğraştıkları ve en çok mücadele ettikleri, en büyük mücadeleyi de hep beraber verdiğimiz İstanbul'a doğru yola çıkıyorum. Demokratlar, cumhuriyetçiler, Atatü

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'da partisinin Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, "Şimdi buradan, Fatih Sultan Mehmet'in atına binip, 'Beni seven arkamdan gelsin' deyip, İstanbul'u fethetmeye, bir devri kapatıp, bir devre açmaya gittiği bu topraklardan yine İstanbul'a, Türkiye'nin dört bir yanında il kongreleri yapılırken en çok uğraştıkları ve en çok mücadele ettikleri, en büyük mücadeleyi de hep beraber verdiğimiz İstanbul'a doğru yola çıkıyorum. Demokratlar, cumhuriyetçiler, Atatürk'ü sevenler kazanacak, onu ve beni seven arkamdan gelsin" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa'da partisinin Atatürk Spor Salonu'nda yapılan 39’uncu Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Mevcut CHP İl Başkanı İlksen Özalper'in tek aday olduğu kongrede konuşan Özel, CHP olarak 47 yıl sonra önce Manisa’yı ardından ise Türkiye’yi değiştirdiklerini belirtip, "Ardından yerel seçimlerde büyük bir başarı kazandık. Bunun bir iktidar değişiminin adımları olduğundan milletimizle birlikte rakiplerimiz de emin oldular. Karşımızdakiler bu coşkuyu, bu heyecanı, bu umudu, bu gençlik enerjisini, bu kadınlarla erkekleri eşit gören ve birlikte siyaset yapan, Türkiye’ye de eşitlik vadeden, mahkemelerde de adalet vadeden, gelirde de adalet vadeden, vergide de adalet vadeden, kadın ve erkek arasında da adalet vadeden bu yürüyüşün 100 yıl önceki yürüyüş gibi Anadolu’ya yayıldığını gördüler ve buna karşı tedbir almaya başladılar" dedi.

Siyaseten alınacak tedbirlere, yapılacak rekabete hiçbir sözleri olmadığını vurgulayan Özel, şöyle devam etti:

"Yarışırız. Yenersek yeneriz, iktidara geliriz. Kaybedersek yenisi için çalışırız. Demokrasi bunu gerektirir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anadolu'ya geçmiş, önce kurtuluşu ve sonra kuruluşu örgütlemiş. Kongreler yapmış. Savaş meydanına çıkmadan önce Meclis’i kurmuş. Başkomutanlık yetkisiyle savaşı kazanmış. Soruyorlar ‘Padişahlık mı?’ 'Hayır.', 'İngiliz tipi krallık?' 'Hayır.', 'Amerikan tipi başkanlık var o zaman' 'Hayır.', 'Biz bir Meclis kurduk. Millet ne görev verirse onu yaparız' diyor. 'Ebedi Cumhurbaşkanı olun' diyorlar. 'Ben milli iradenin ebedileşmesinin fikrine sahibim. Onu ebedileştirin' diyor, 'Kendi iktidarımın, cumhurbaşkanlığımın değil, kimin yöneteceğine milletin karar vermesi uygulamasının ebedileşmesini istiyorum' diyor. Ama maalesef biz bu anlayışla 47 yıl muhalefette kalıp, ikinci parti olup, demokrasinin dışına hiç sapmamışken; hatta semirttikleri, şımarttıkları, altına tank verdikleri, F16 verdikleri, cüppe giydirdikleri, yetki verip apoletlerini doldurdukları darbe yaparken en büyük rakibimize 'Kapalı olan Meclis’i açalım' diyen biz olduk. Gidip orada konuşma yapıp, 'Millet yeni bir görev verene kadar ana muhalefet partisiyiz. Seçilmiş parlamentonun, demokrasinin arkasındayız' diyen biz olduk. Darbeler yapısı gereği hep iktidara yapılır. Herkes döner, muhalefetin yüzüne bakar, ana muhalefetin böyle gözünün içine bakar. Biz, gözümüze bakan darbeciye umut değil, telaş verdik. Dedik ki, 'Biz burada demokrasiyi kuran parti olarak demokrasiyi savunacağız'"

'30 EKİM’DEN İTİBAREN BİR SAVAŞIN İÇİNE GİRDİLER'

Özel, karşılarında 47 yıl gösterdikleri sabrı 31 Mart seçimlerinde yenildikten sonra 47 gün gösteremeyenlerin olduğunu söyleyerek, "47 ay bekleselerdi, cumhurbaşkanlığı seçim takvimi başlıyordu. 47 gün sabredemediler. Kadın kolları var, onlara güvenmediler. Gençlik kolları var, onlara güvenmediler. Ana kademelerine güvenmediler. Yargı kolları başkanlığını kurdular. Bakan yardımcısı olan siyasi bir kişiliği İstanbul’a Cumhuriyet başsavcısı olarak atadılar ve o günden bugüne 30 Ekim günü Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt’a kayyım atayarak, Belediye Başkanımız Ahmet Özer’i içeri atarak, takip eden süreçte de 16 belediye başkanımızı hapiste tutarak, 3 belediyemize kayyım atayarak, partimizin İstanbul İl Kongresi’ne dava açarak, il başkanlığına kayyım atayarak, binaya dava açarak, 5 bin polisle girerek, partimizin genel merkezine, seçimine, o 2 bin 500 kişiyle şahitlik ettiğiniz o demokrasi şölenine kara çalmaya çalışarak, partiye kayyım atamaya çalışarak, Cumhuriyet Halk Partisi’ni karıştırmayı, paralize etmeyi, felç etmeyi, sürekli bir şeylerle uğraşırken iktidar umudu olmamasını sağlamayı hedefleyen bir savaşın içine girdiler ve bize saldırdılar" dedi.

'MÜCADELEDE EN UFAK BİR EKSİLME OLMAYACAK'

Özel, şöyle devam etti:

"Bu arada aday Silivri'de ve ümidimiz iddianame çıksın, tutuksuz yargılanma başlasın. Ama her şeye rağmen iki aday yarışıyor şu an. Birisi 1500 odalı sarayda. 14 tane uçağından canı hangisini çekerse ona biniyor. Yüzen sarayı ayrı, yazlık sarayı Okluk’ta, kışlık sarayı Ahlat’ta. Her imkan elinde. Ama ruhu dar, sanki yerin yedi kat dibinde. Diğer tarafta 12 metrekarelik bir hücrede biri var. Alnı açık, başı dik, morali yüksek. Oradan Cumhuriyet Halk Partisi’nin parti programını, kendisinin hükümet programını ve Türkiye’ye nasıl yöneteceğimizi çalışıyor. Gün gelip özgür kalıp ya da adaylığı önünde bir engel olmayıp, aday gösterdiğimizde Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olacak ve cumhurbaşkanı olacak. İşte hem o gün gelene kadar, o gün tut ki aday yapamadık, bir nefer, partiden bir nefer adaylaşacak. Ama mücadelede en ufak bir eksilme olmayacak. Hep beraber bu süreci birlikte götüreceğiz. Şimdi Ekrem Başkanın yerine bize cumhurbaşkanı adayı soruyorlar. Ben geçmişte de bunu hep öyle düşündüm, hep öyle söyledim. ‘Ekrem Başkanın yerine cumhurbaşkanı adayınız var mı?' 'Var ama vallahi ben değilim.' Sensin, bu salonda oturan herkes benim cumhurbaşkanı adayım. Benim cumhurbaşkanı adaylarım sizsiniz. Sizin kadar da benim" diye konuştu.

"Sabahleyin yataktan 'Eyvah ya, bugün de başımıza ne gelecek?’ diye değil, ‘Hadi bakalım iktidara bir gün daha yaklaştık’ diye kalkmanın zamanıdır” diyen Özel şöyle devam etti:

Her birimiz, partinin politikalarını, söylemlerini dinlemek, anlamak, öğrenmek, anlatacak kadar iyi bir noktaya gelmek durumundayız. Nasıl geçen sefer kurultayda, İstanbul İl Başkanlığı 800 kişiyle dururken, hemen yanında 2 bin 500 kişiyle aslan gibi karşımda beni genel başkan yapanlar, benim gözümün içine bakıyorlarsa, bugün de bu salonda Ekrem Başkanı cumhurbaşkanı, partimizi iktidar yapacaklar gözümün içine bakıyorlar."

'BENİ SEVEN, ARKAMDAN GELSİN'

Özel, "Şimdi buradan, Fatih Sultan Mehmet’in altına binip, ‘Beni seven arkamdan gelsin’ deyip, İstanbul’u fethetmeye, bir devri kapatıp, bir devre açmaya gittiği bu topraklardan yine İstanbul’a, Türkiye’nin dört bir yanında il kongreleri yapılırken en çok uğraştıkları ve en çok mücadele ettikleri, en büyük mücadeleyi de hep beraber verdiğimiz İstanbul’a doğru yola çıkıyorum. Demokratlar, cumhuriyetçiler, Atatürk'ü sevenler kazanacak, onu ve beni seven arkamdan gelsin" dedi.