ZORBALIĞA DUR DE !

Bir çocuğun suskunluğunun sesi ol.

Bir kelimeyle başlar: “Sen yapamazsın.” Bir gülüşle büyür, bir paylaşımda çoğalır ve bir çocuğun gülüşünü çalar. Her gün okullarımızda, koridorlarda, ekranlarımızda bir çocuk daha yalnızlaşıyor. Bu yalnızlık, bizim sessizliğimizle birleştiğinde bir yaşamı kırabilir.
Zorbalığı durdurmak tesadüf değil; kolektif bir sorumluluktur.

Zorbalığın görünmeyen yüzü, sadece bir tokat ya da itiş değildir; bir ruhun diğerini yavaş yavaş yok edişidir. Güç eşitsizliği varsa ve bu tekrar ediyorsa, orada zorbalık başlar.
Sözcüklerin izi görünmez ama derindir; dışlanmanın yarası en sessiz ama en kalıcı olandır. Bugün bu yara, okul sıralarını çoktan aştı: siber zorbalık, kurbana 7/24 ulaşabilen, anonim hesapların arkasında büyüyen bir tehdit haline geldi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve UNICEF’in 2023 verilerine göre Türkiye’de her 5 öğrenciden 1’i akran zorbalığına maruz kalıyor; siber zorbalığa maruz kalanların oranı ise %14.
Her okulda birkaç çocuk, sessizce acı çekiyor ve çoğu fark edilmiyor.

Dikkatli bir öğretmenimizin sayesinde; Bir lisede, teneffüslerde hep aynı köşede duran M., geçen yıl sınıf grubunda alay konusu oldu.
Bir video paylaşıldı; gülüşmeler, etiketler, sessizlik… Notları düştü, konuşmamaya başladı. Ta ki bir öğretmen basitçe “İyi misin?” diye sorana kadar. O basit soru, bir çocuğun kendine dönme yolculuğunun başlangıcı oldu.
Bazen fark etmek, hayat kurtarır.

Zorbalığın Türleri:
✔️Fiziksel: Vurmak, itmek, eşyaları saklamak… kolay fark edilir ama izi sadece bedende kalmaz.
✔️Sözel: Küfür, lakap, tehdit görünmez ama öldürücüdür; kaygı, depresyon ve ciddi riskler yaratır.
✔️Sosyal: Dışlama, utandırma, ifşa… bir çocuğu sessizliğe mahkum eder.
✔️Siber: Aşağılayıcı yorumlar, fotoğraf paylaşımı, ekranın arkasında büyüyen korku.

Zorbalar da sessizdir; zorbalık yapan çocuklar çoğu zaman şiddetin, öfkenin, ilgisizliğin tanığıdır. Şiddeti öğrenir, normalleştirir ve “sert ol” kültürüyle büyüyebilir.
Oysa zorbalar da yardıma ihtiyaç duyan çocuklardır. Empati, sabır ve doğru rehberlikle değişebilir; çoğu zaman toplumun görünmez mağdurlarıdır.

Mağdur çocukların çoğunun iç sesi “Ben neden?” sorusunu kendine yöneltir. Utanç, korku ve sessizlik iç içe geçer; okul başarısı düşer, arkadaş çevresi daralır. Bazen bu sessizlik, umutsuzluğa dönüşür. Eğer bir çocuk “Artık yaşamak istemiyorum” diyorsa, bu alarmdır.

Lütfen susmayın. Profesyonel destek almak için:
✔️112 Acil Hattı
✔️ALO 183 Sosyal Destek Hattı
✔️Okul rehberlik servisi

Alkışlayan, gülen ya da sessiz kalan herkes, farkında olmadan zorbaya güç verir. Ama bir izleyici “Yanındayım” dediğinde oyunun yönü değişir. Bir çocuk, başka bir çocuğun sesi olabilir. O küçük cesaret dalgaları birleştiğinde fırtına diner.

Aile ve okul, iki ayaklı güvendir; zorbalığın önlenmesi evde başlar, okulda güçlenir. Şefkatle büyüyen çocuk empatiyi öğrenir; öfke gören çocuk öfkeyi tekrar eder. Okul sadece ders değil, güvenli alan olmalıdır. Çocuk kendini ifade edebilmeli; resimle, müzikle, oyunla, kelimeyle. İfade bulan çocuk şiddete sığınmaz.

Neler Yapılmalı:

Öğretmen İçin:
✔️ Sessizleşen öğrenciyi fark et, konuş.
✔️ Olayı kayda geçir, okul yönetimiyle paylaş.
✔️ Sınıfta güven temelli etkinlikler düzenle.

Ebeveyn İçin:
✔️ Ekran kullanımını takip et, duygusal değişimleri gözle.
✔️ Yargılamadan dinle; çözümü birlikte arayın.
✔️ Çocuğunu sosyal destek gruplarına yönlendir.

Öğrenci İçin:
✔️ “Yanındayım” demekten korkma.
✔️ Ekran görüntülerini sakla, yetkiliye bildir.
✔️ Sessiz kalma; sessizlik, zorbalığın yakıtıdır.

“El uzat, yalnız bırakma.”
“Zorbalığa ‘dur’ de; bir ses, bir hayat kurtarır.”
“Kelimelerini seç; iyilik bulaşıcıdır.”

Bu cümleler sadece slogan değil; bir çocuğun yeniden gülümsemesini sağlayabilecek ilk adımlar.
Okul panolarında, duvarlarda, sosyal medyada yer bulmalı.

Eğer bugün bir çocuğun gözleri uzaklara dalıyorsa; gülüşü eksilmişse, teneffüste yalnızsa durun. Bir kelime söyleyin, bir el uzatın, bir yetişkine haber verin. İzleyici olmak bir tercih, destek olmak bir sorumluluktur. Zorbalığa güç veren sessizliktir ve o sessizliği bozmanın tek yolu konuşmaktır.

SONSÖZ
Zorbalık, sözde güçtür; gerçekte yalnızlıktır. Bir toplumun değerini, çocuklarının gülüşlerinden anlarsınız. Her çocuğun hakkı var; korkmadan gülmek, incitilmeden büyümek.
Bugün bir adım atın; birini koruyun, birini dinleyin, birini bildirin.
Çünkü bir ses olmak, bir hayat kurtarmaktır.