ZAMLI DEMOKRASİ (2)

Zamlı demokraside yaşamaya alışmış olan fakir halk yığınları, siyasi iktidarların yaptığı zamdan rahatsız olmuyor. Ama zam bir Latin Amerika ülkesinde yapılırsa halk zamma isyan ediyor. Sokağa dökülüyor. İktidar zammı geri alıyor. Türkiye’de AKP iktidarı halkın zamlara tepki göstermemesini takdirle karşıladığı için “zamlı demokrasiyi” uyguluyor.

Önce zamlarla trafik kurallarına uymayanları hizaya getirmek istiyor. Geçmenin yasak olduğu yerlerde sollama yapanlara, araçlardan bir şey atmak veya dökmek, seyir halinde cep veya araç telefonu ile benzer haberleşme cihazlarını kullanmak gibi trafik kurallarını ihlal eden sürücülere 2024 yılında yüksek ceza zamlı olarak kesilecek.

Özürlülerin araçları için ayrılmış park yerlerinde park edenler, ses, müzik, görüntü ve haberleşme cihazlarını şartlarına uygun olmadan araçlarda bulunduran ve bu cihazları vatandaşların huzurunu bozacak şekilde kullananlara, park yerlerindeki araçlardan yetkisi olmadığı halde park ücreti alanlara da yüksek ceza yazılacak.  2024 yılda zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmama, araçların muayene süresini geçirme ve araç üzerinde yapılan teknik değişikliği 30 gün içinde tescil yapan kuruluşa bildirmemenin cezası kat katlandı.

Taşıma sınırı üzerinde yolcu alanlara 53, izin verilen azami yüklü ağırlığı aşanlara ise 538 TL ile 3 bin 231 TL arasında ceza verilecek.  Bayramlarda, seyranlarda yaşadığımız trafik kazalarından Türkiye’nin birinci sıradan aşağı sıralara inmeyi hedefleyen AKP iktidarı “trafik zamlı demokrasinin” uygulamaya koyarak çözüm üretmiş! “Zamlı demokraside” iktidar yayaları da düşünmüş… Bakın yayalar için ne getirmişler…

Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmadığı veya bulunmadığı hallerde, taşıt trafiğini tehlikeye düşürecek şekilde taşıt yolunda yürüyen, her iki tarafta da yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü trafiğin kullanıldığı karayollarında, taşıt yolunun sol kenarını izlemeyen, yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerdeki geçitlerde, yayalar için ışıklı işaret olduğu halde bu işaretlere uymayan, karşıya geçişlerde işaretlere riayet etmeyen, yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde; taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunan yayalara ise astronomik ceza kesilecektir.

AKP iktidarında bu “zamlı demokrasi” neyin göstergesidir? Birincisi: sürekli cari açık veren bir bütçeye göz yumulmuştur. İkincisi: devlet vergi mükelleflerinden toplaması gereken vergileri toplayamıyor. Bunun önüne geçecek bilimsel önlemler yerine, vergisini yerinde ve zamanında ödeyen yurttaşları da vergisini ödememeye özendiren uygulamalar yürürlüğü koyuyor. Bunun adına ya “yeniden yapılanma” ya da “vergi barışı” adını koyuyor. Eşitlik ilkesini zedeliyor.
“Zamlı demokrasinin” çarklarını döndürmek için iktidar, yaşamın her alanında faaliyetlerde zamlı tahsilâtlara önem veriyor.

Bütçe açıklarını bu yolla kapatmaya çalışıyor. Çok kazanandan çok vergi alınmıyor. Az kazanandan çok vergi ya da ceza paraları tahsil etmek hedefleniyor. Gelir arkasına gider, gider arkasına gelir saklayanlar; gözetim ve denetim altına alınmıyor. Ama AKP iktidarı 7 milyon emeklilerin maaşlarına “zam yapmama demokrasisi” uyguluyor.

Türkiye’de “zamlı demokrasi değirmeni” böyle döndürülüyor. Halk demokrasiye ve devlete değil, oy verdiği partinin genel başkanına ve “zamlı demokrasiye” inanıyor. Zamlara sessiz kalıyor. Kolay gelsin! &&&