Bu makalem bir önceki “Bilal Erdoğan’a katılıyorum” isimli makalemin bir devamı olacak ve bu makalede Bilal Erdoğan’ın “Toplumun saygı duyduğu, sözüne itibar ettiği aynı zamanda yerli ve milli olan yeni bir aydın sınıfının yükselmesine de çok ciddi ihtiyacımız var" sözünü irdeleyeceğim.
Bilal Erdoğan konuşmasında neye ihtiyaç duyulduğunu anlatırken her biri ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken üç temel tanımlayıcı unsur kullanmış bunlar:
1- Aydın
2- Milli
3- Yerli
AYDIN NEDİR, AYDIN KİME DENİR?
Tarihsel bağlamda, aydın kavramı Aydınlanma Çağı'ndaki rasyonalizm ve sekülerizmle bağlantılıdır. Türkçe'de özellikle Cumhuriyet dönemiyle özdeşleşmiş aydınlanma devrimi ve felsefesini savunan bir profili temsil eder. Aydın kavramı, genellikle toplumda sorgulayıcı, eleştirel ve ilerici bir rol üstlenen bireyleri ifade eder.
Aydın kişinin temel özellikleri bilimi yol gösterici olarak kabul eden, kuşkudan yola çıkan, otoriteye karşı mesafeli duran ve genel olarak sol eğilimli, muhalif bir tutum sergileyen birey olmaktır.
Aydınlar daima medeni cesarete sahip, hakaret ve hatta ceza tehditlerine rağmen fikirlerini savunmaktan çekinmeyen, sorumluluk duygusu sahibi ve toplumun özgürleşmesine katkı sağlayan kişilerdir.
Aydın kişiler daima siyaset, sanat, ekonomi, kültür gibi alanlarda bilimsel kurallarla nesnel üretim yapan, dünyaya açık ve atalarından devraldığı değerleri tartışan bireylerdir.
MİLLİ NEDİR, MİLLİYETÇİ KİME DENİR?
Egemenlik hak ve özgürlüklerini kazanmayı başarabilmiş olan halklara millet denir. Milliyetçi ise bir milletin egemenlik hak ve özgürlüklerini savunan kişi demektir.
Milliyetçi ideoloji, modern anlamda 18. yüzyılın sonlarında, özellikle 1776 Amerikan ve 1789 Fransız Devrimleri ile birlikte ortaya çıkmış çağdaş bir kavramdır.
Bu devrimler, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik gibi kavramları ulusal bağlamda yaymış, monarşik yapılara karşı ulusal birlik fikrini güçlendirmiştir.
Milliyetçi ideoloji 19. yüzyılda dünyada hızla yayılmış ve bağımsızlık hareketlerine ilham vermiştir; 20. yüzyılda ise küresel bir egemen düşünce haline gelmiştir.
Milliyetçi ideoloji en temelde, Aydınlanma Çağı'nın rasyonalizm ve bireycilik etkileriyle şekillenmiş modern bir ideolojidir.
Milliyetçi ideoloji asiller ve din adamları sınıfının egemen olduğu çağ bitip Aydınlanma devrimi ile beraber hümanist çağ başladığında egemenlik hakkının asiller ve din adamları sınıfından alınıp halka geçmesi ile şekillenmiştir. Egemenlik hak ve özgürlükleri asiller sınıfından halka geçince hangi coğrafyada hangi halk egemen olacak sorusuna milliyetçi ideoloji yanıt vermiştir.
YERLİ VE YERLİLİK NEDİR?
Yerli kavramı genel olarak bir yerle bağlantılı, yerel veya özgün nitelikleri ifade eder. "yerli ve milli" söylemi ulusal kimlik, ekonomi ile kültürel özgünlüğü vurgular.
Felsefi veya kültürel açıdan, belli bir coğrafya, zaman ve mekâna dayalı yaşanmış süreçleri dikkate alan "yerlici düşünme"yi de içerir.
Açıkçası İslamcı muhafazakar camiadan gelen, bu güne kadar hep bu politikaları savunan Bilal Erdoğan’ın gerçekten de yerli ve milli bir aydın prototipini savunacağını düşünmüyorum.
Düşünmüyorum, çünkü; böyle bir prototip İslamcılık, Osmanlıcılık ve muhafazakarlık gibi politikalara temelden karşıdır.
Bilal Erdoğan değişmiş, gerçeklerin farkına varmış ve hakikaten de bunları savunuyorsa elbette alkışlarım, ama takiye yapıyor ya da neyi savunduğunu bile bilmeden sadece laf olsun, kulağa hoş gelsin diye yerli, milli ve aydın kavramlarını istismar etmeye çalışıyorsa da teessüf ederim...