Ağustos ayına girmemizle birlikte yerel seçimlere yaklaşık 8 ay kaldı ve yaz aylarında konusuz kalan televizyonlarımız, yerel seçimleri en önemli gündem maddesi yapmaya başladılar bile. Hemen her kanalda yerel seçim sonuçları hakkında çıkarımlar yapılıyor. Kimsede, “kardeş burası Türkiye, 8 ay içinde neler yaşanır, hangi değişkenler devreye girer dur hele, sakin ol” demediği için, hep aynı şeyi konuşan kanallarımız temcit pilavı kıvamına gelmiş durumda. Ben de benim neyim eksik diye düşündüm ve bir eksiğimi bulamadığımdan iki kelam edeyim dedim.
CHP içindeki kaos malumunuz, İYİ Partinin tüm çabalarına rağmen aldığı oy oranı malumunuz, Millet İttifakının içindeki diğer partilerin oy oranları daha da malumunuz ancak konu yerel seçimler olunca iş hep değişir. Türk halkı ezelden beri yerel ve genel seçimlerde farklı tepkiler vermiştir. Yerel seçimde isimlere, genel seçimde partilere oy verir. Elbette bu durumun bile farkında olmayan muhalefet partileri, bir önceki yerel seçim sonuçlarını her zamanki gibi inanılmaz derece de isabetli (!) yorumlayarak, genel seçimlerde ortalığı silip süpüreceklerini düşünüp bakanlık pazarlıklarına bile girişmişlerdi ama konumuz bugün bu değil.
MHP lideri Bahçeli`nin özellikle CHP`nin elindeki 11 büyükşehir belediyesinin isimlerini tek tek sayarak, “Mutlaka el değiştirmeli ve cumhurun eline geçmeli” açıklaması önemli bir açıklamadır. Bahçeli`nin bu tavrını özellikle MHP`nin güçlü olduğu yerlerde AKP`nin aday çıkartmayacağı şeklinde yorumluyorum. Aksi olursa MHP, genel seçimlerde olduğu gibi kendi adaylarıyla seçime girebilir ve muhalefette oluşan çatlağın daha büyüğü bu sefer iktidar kanadında yaşanır. Dolayısıyla Erdoğan`ın böyle bir şey yapabileceğini düşünmüyorum. HDP kendi bayrağı altında seçime girecekken, İYİ Parti illerde aday çıkartmaktan yana olduğunu açıklamışken, Cumhur İttifakı bazı yerlerde mutlaka birleşecektir. Ancak iktidarın da kafasında soru işaretleri var. Başarılı görünen eski bakanlar mı aday yapılmalı yoksa yerelde öne çıkan isimler mi aday olmalı?
Özellikle büyükşehirlerde, örneğin İstanbul`da genel başkanlık sevdasına düşmezse İmamoğlu`nun aday olacağı kesin ama karşısına çıkacak adayda aranması gereken kriterler konusunda soru işaretleri var. Malumunuz dünyanın en kozmopolit kentlerinden biri olan İstanbul`da, Sivas kökenlileri kızdıramazsınız, Karadeniz kökenlilerin tercihlerini yok sayamazsınız, seküler kesimi dışlayamazsınız, Kürt kökenli vatandaşları önemsememezlik yapamazsınız, dahası kendi tabanınızı da mutlu etmek zorundasınız. Bunların hepsi bir araya gelince kaos giderek büyüyor. Ankara ise iktidar açısından daha büyük bir kaos. Kim ne derse desin Mansur Yavaş`ın Ankaralı gözündeki yeri bir farklı. Yavaş`ın karşısına Melih Gökçek`i çıkarmak bugünden bakıldığında büyük hata olur, Turgut Altınok iyi bir isim olabilir ancak seküler kesimden oy alamaz. Yavaş, hangi partiden aday olur bilmiyorum ama eğer eski Millet İttifakı topyekûn Yavaş`ı desteklerse, seçilmesi önünde bir engel kalmaz. İzmir`de asıl kaos CHP içinde. Kim aday gösterilirse gösterilsin kazanma ihtimali yüksek ancak partide etkisi giderek azalan Tuncay Özkan`ın Tunç Soyer`i desteklemediği de bir gerçek.
Eğer parti, Soyer`i yeniden aday yapar, Tuncay Özkan bir şekilde etkili olur ve Tunç Soyer`in önünü keserse parti içinde yepyeni bir çatlağa sebebiyet verir. Mersin, Adana, Antalya gibi büyükşehirler geçen seçimlerde el değiştirmişti ancak bu sefer MHP`nin de hayli güçlü olduğu bu kentlerde cumhur ittifakı tek ve iyi bir aday gösterirse işler değişebilir. Depremden en çok zarar gören Hatay ve onun belediye başkanının değişen ve yara alan imajı, Hatay halkında nelere sebebiyet verecek öngörmek bir hayli zor ama Lütfü Savaş aday gösterilmezse kimse şaşırmasın. Geçen seçim muhalefet tarafından kıl payı kaçırılan Bursa`da adayın ismi en çok önem verilmesi gereken şey. Muhalefet, yerelde üzerinde birleşilen bir ismi aday gösterirse Bursa el değiştirebilir. Ve Eskişehir. Büyükerşen bu ülkenin aydınlık yüzlerinin başında geliyor ve gariban bir bozkır kentini ne hale getirdiği malum ancak yaş itibarıyla yeniden adaylığı tartışma konusu. Aldığım bilgiler doğrultusunda il teşkilatında kazan kaynıyor. Eskişehir`de, CHP, teşkilatı dinlemez bir de İYİ Parti aday çıkartırsa, Eskişehir`in el değiştirmesi işten bile olmayacaktır.
Bunlar bugünden gördüklerim ama en başta da dediğim gibi, daha 8 ay var ve burası Türkiye, köprünün altından çok sular akacaktır, haydi kalın sağlıcakla.