Yeni yıl bizlere ne getirecek? Mutluluk, sağlık, refah diliyoruz. Aslında her sene isteğimiz bu. Farklı bir isteğimiz olmuyor. Fakat son zamanlarda felaket üstüne felaket yaşıyoruz. Sadece ülkemiz adına değil tüm dünya olarak krizlerle boğuşuyoruz. Başımızı bırakmayan COVİD-19, iklim krizi, insanlık dramları, ırkçılık, başa çıkamadığımız orman yangınları. Hangi birini sayalım şimdi değil mi? Onlarcası, yüzlercesi…
Dediğim gibi felaketler peşimizi bırakmıyor. Fakat biz de felaketler başımızdan gitsin diye önlemler alıyoruz diyemeyiz. Hala ekonomik etkisi altında ezildiğimiz bir pandemi süreci devam ediyor. Parasal derdinden ötürü insan sağlığını hiçe saydığımız bir politikamız mevcut.
Ormanlarımızı koruyamıyoruz. Onların ciğerlerimiz olduğunu unuttuk ve gözden çıkarmış gibi davranıyoruz. Kirletmememiz gereken doğayı bir kenara atıyoruz. Daha çok tüketiyoruz. Fabrikaların nefesimize ne kadar zarar verdiğini anlamaz gibi!!!
Yani sağlık dilemek istiyorsak eğer giydiğimiz bir kıyafetin bile tonlarca suya bedel olduğunu bilmeden, kendimiz ekip biçmediğimiz sürece kanserojenden kurtulmayacağımızı bilmeden istemek ne kadar doğru?
Refah istiyorsak üretime geçmeden, kendimizi gelişirmeden bu ülkeyi tekrar eski akıl dolu haline getirmeden nasıl isteyebiliriz?
Huzur istiyorsak bunu düşmanlık ederek değil, huzur götürerek olduğunu bilmeden nasıl yapabiliriz?
Sıra yeni yılda değil,
bu sene sıra bizde!!