İşsizlik sorunu artık çok büyük boyutlara ulaştı. Emekliler açlık sınırının altındaki maaşlarla yaşamlarını sürdürmeye çalışırken, işçiler, dar gelirliler ve memurlar ise kıt kanaat geçinmek zorunda kaldı. Çareyi kepenk indirmekte bulan.2 bin 400’e yakın esnafla birlikte 10 bin insan da işini kaybetti.
İşsizlik ve hayat pahalılığı insanlarımızın belini büküyor. Geçim sıkıntısı ve yoksulluk her geçen gün artıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi BETAM tarafından Kovid-19 salgınının hane gelirleri üzerindeki yıkıcı etkisi başlıklı raporda, ülkede 10 kişiden yedisinin geçim sıkıntısı yaşadığı ve toplumun yüzde 38’inin gıda alışverişi yaparken zorluk yaşadığı belirtildi.
Vatandaşın ne denli zorluk yaşadığını Birleşik Kamu-İş Konfederasyonun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın, fiyatlarını Ankara’daki pazar ve marketlerden her ay düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 76 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak yaptığı “halkın enflasyonu” araştırmasının Mart 2021 ayı sonuçları sonuçlarında da görmek mümkün.Buna göre gıda fiyatlarında bu yılın Ocak-Mart döneminde yüzde 9,2 oranında artış yaşandı. İlk üç aylık dönemde ekmek, bulgur, un makarna fiyatlarında yüzde 5,5, et ve balık fiyatlarında yüzde 7,8, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatlarında yüzde 18,1 oranında artış gözlenirken, 2020 yılının son aylarında hızla yükselen yağ fiyatlarında ise yüzde 4,8 oranında artış oldu. Yılın ilk çeyreğinde meyve fiyatlarında ortalama yüzde 4,4, sebze fiyatlarında yüzde 12,5 oranında artış, bakliyat fiyatlarında yüzde 3,1 oranında azalış yaşandı. Diğer işlenmiş gıda fiyatlarında ise yüzde 6,5 oranında artış oldu.
Gıda enflasyonu bir türlü durdurulamıyor.. Emekli ve dar gelirli neredeyse etin tadını unuttu.Emeklinin yüzde 7.36’lık maaş zammı daha yılın ilk üç ayında yüzde 9’2’lik enflasyon karşısında eridi. Salgın süreci ile birlikte her geçen gün tükenen ve dayanacak gücü kalmayan esnaf ise çareyi yıllardan beri evine ekmek götürdüğü işyerini kapatmakta, ya da ekmek teknesini elinden çıkarmakta buluyor.
Salgın sürecinde alınan tedbirlerin yanı sıra, vergi ve kredi borçları, kira, stopaj ve diğer ödemeler nedeniyle çok büyük sıkıntı içine girdiklerini söyleyen esnaflar, “Bizim sorunlarımızın yanında vatandaşın durumu da bizi etkiliyor. Vatandaşın alım gücü yok. Olabildiğince bütçesini kısıyor. Bu durumda işimiz iyice düşüyor. Memur, işçi, emekli kıt kanaat geçiniyor. Bu süreç mağduriyetimizi katlıyor. Yaptığımız cirolarla bırakın vergi ve kredi borçlarını, kirayı ödemeyi, elektrik,su,doğalgaz faturalarını bile ödeyemiyoruz ” diye dert yanıyorlar
İşletmelerin kapanma saatlerinin 19.00’la sınırlandırılmasının işlerine pek yaramadığını anlatan bir kafe işletmecisi de İnsanlar 5 buçuk 6 gibi işten çıkıyor. 19.00’a kadar iş yapmamız mümkün değil. Bu açılma hiçbir yaramıza derman olmuyor.Esnafı destekleyici paketlerin açıklanması lazım.Vergi ve SSK yapılandırmaları son buldu. Hiçbir esnaf arkadaşımız ödemeleri yapamadı. Bu ödemelerin 2021 sonuna kadar ertelenmesi lazım. Siyasi partiler lebalep kongreler yaparken biz kapanmayı asla kabul etmiyoruz. Kapanmaktansa neredeyse ölmeyi tercih eder hale geldik diyerek tüm esnafın beklentilerini şöyle dile getiriyor:
Öncelikle SGK primleri ve vergi borçları devlet tarafından karşılanmalı
Pandemi süresince verilen kredilerin ödenmeyen borçlarındaki faizler silinmeli ve tekrar uzun vadeli bir ödeme planı belirlenmeli.
Stopaj acilen kalkmalı ve devam eden icralar durdurulmalı.
Fatura ve kira konusunda acilen nakit desteği sağlanmalı
Ya tam olarak açılalım, ya da tam olarak kapanalım
Görüldüğü gibi, esnafından, işçisine, gencinden yaşlısına, emeklisinden öğrencisine kadar hemen hemen herkes geçim sıkıntısı içinde.Umarım bu zor günler biran önce son bulur.