Her geçen gün artan geçim sıkıntısı vatandaşı borçla yaşamaya mahkum ediyor. Yaşam şartlarının zorluğu karşısında borç üstüne borç yapan çok sayıda vatandaş ne yazık ki borcunu ödeyemediği için icralık duruma düşüyor. Bu durum ailelerde yaşanan sorunların kat kat artmasına yol açıyor.
Yaşanan ekonomik krizle birlikte pandeminin yüklediği ek maddi zorluklar da göz önüne alındığında, geliri önemli ölçüde azalan vatandaşlar gelir kaybı nedeniyle borçlarını ödeyemez duruma geldi. Borcunu borçla kapatmanın yolunu seçen vatandaş daha da büyük borç batağına saplandı. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın verdiği bilgiye göre, vatandaşın toplam kredi borcu 703.9 milyar liraya ulaştı. Bankalara kredi borcu olanların sayısı da 35 milyonu geçti. Dar gelirli vatandaşlar kredi, faiz ve borç sarmalı arasına iyice sıkıştı. Milyonlarca kredi kartı mağduru ise icra kıskacından kurtulmanın çaresini arıyor.
Borcunu zamanında ödeyemediği için bankalar tarafından takibe alınarak, icraya verilen vatandaş sayısında patlamaya neden olduğunu belirten CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Bankalar tarafından borcunu zamanında ödemediği için takibe alınanların sayısının, geçen yıla göre yüzde 75 oranında arttığını, bu yıl Ocak-Haziran döneminde 474 bin vatandaşın tüketici kredisi, 222 bin vatandaşın da kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından takibe alınarak icraya verildiğini belirterek,1 Ocak-13 Ağustos arasında icra ve iflas dairelerine, toplam 4 milyon 427 bin yeni dosya geldiğini, yeni gelen dosya sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 924 bin artış olduğuna da dikkat çekiyor.
Son yıllarda enflasyon karşısında ezilen memur ve memur emeklileri açıklanan zam oranıyla yine hayal kırıklığı yaşadı. Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına 2022’nin ilk 6 ayı için yüzde 5, ikinci 6 ayı yüzde 7 zam yapıldığı açıklandı. Elektrik ve doğalgaza yapılan yüzde 20’nin üzerindeki zamlar ve yüzde 40’lara varan gıda fiyatlarındaki artışlar yapılan bu zamların yetersiz olduğunu, memur ve emeklinin yine enflasyon karşısında ezilmeye mahkum edildiğinin apaçık kanıtı
Emekli, memur ve işçi maaşlarına yapılan düşük zamlar açlık ve yoksulluğu büyük oranda artırıyor. Ağustosta sağanak yağmur gibi gelen zamlar sonucu gıda fiyatlarında bir önceki aya göre yüzde 3,5 oranında artış yaşandı. Temel gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 40’a yaklaştı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın, fiyatlarını Ankara’daki pazar ve marketlerden düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 76 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak yaptığı “halkın enflasyonu” araştırmasının Ağustos 2021 ayı sonuçları açıklandı.
Temel gıda fiyatlarında bu yıl Ocak ayında yüzde 3,6, Şubat’ta da yüzde 2,8, Mart’ta yüzde 2,5, nisanda da yüzde 2,3, Mayıs’ta yüzde 1,8 ve Haziran’da yüzde 1,1, ve Temmuz’da yüzde 4,2 oranında artış yaşanmıştı. Gıda fiyatlarında ağustosta yüzde 3,5 oranıyla devam eden bu artış trendi; nüfusun büyük bir bölümünün enflasyon karşısında korumasız olduğu Türkiye’de açlık ve yoksulluk riskini önemli ölçüde artırıyor. Maaş, ücret ve aylık alanların da gıda karşısındaki satın alma gücü aydan aya azalıyor. Gıda fiyatlarında yıllık olarak ise (Ağustos 2020’ye göre) yüzde 39,8 oranında artış gözlendi.
Bu yıl Ağustos’ta geçen yılın Ağustos ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 28,4, et-balık fiyatlarında 22,7, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 35,7 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 56,9 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 68,8 sebze fiyatları ise yüzde 81,7 oranında artış gösterdi.
KAMUAR’ın ortaya koyduğu rakamlara rağmen TÜİK ne kadar düşük göstermeye çalışsa da halkın enflasyonu yüzde 40’ları bulmuş durumda. Artan enflasyon karşısında geliri düşen çaresiz vatandaşlar zor şartlar altında yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.