ULUSAL EĞİTİM ÇÖKTÜ…

Ulusal Eğitim bir ülkenin çocuklarının ve gençlerinin geleceği demektir. Mustafa Kemal Atatürk’ün uygulamaya koyduğu Milli Eğitimin Birliği Yasası’nı (Tevhidi Tedrisat Kanunu) yürürlükte kaldıran Adnan Menderes ile başlayan gerici eğitim AKP iktidarı ile yurt genelinde kökleşti.

Yani ulusal eğitim sistemi çöktü. 2024 yılına giren Türkiye’de okullarda cemaat ve tarikatlar örgütlenmesi dörtnala gidiyor.

Yusuf Tekin’in, tam da Tayyip Erdoğan’ın özlediği bir milli eğitim bakanı olduğu ortaya çıktı. İsmailağa cemaatine bağlı İhya Vakfı’nın yöneticisi sıfatını da taşıyan cemaatin lideri ve ileri gelenlerinin“çalışmaları hakkında bakana bilgi verdikleri” ifade ediliyor.
Dini bir cemaat hangi tür çalışması hakkında, Cumhuriyetimizin Milli Eğitim bakanına bilgi verme ihtiyacını duyar?
Hemen aklıma Necmettin Erbakan’ın, başbakan iken tarikat liderlerine başbakanlık konutunda verdiği iftar ve ona gösterilen tepkiler geliyor.
AKP’nin gelmiş geçmiş Milli Eğitim Bakanlarına göre Erbakan az yapmış…

Oysa şimdi AKP iktidarında tarikat liderleri Milli Eğitim Bakanlığı’na bilgi sunup tavsiyelerde bulunuyor. Olacak iş mi bu?

RTE; eğitim kuruluşlarımızı daha önce laiklik karşıtı faaliyetleri yüzünden Milli Eğitim Bakanlığı’ndan uzaklaştırılan Yusuf Tekin’e teslim ederken bu uygulamaları istiyordu. Yusuf Tekin’in dini cemaat ve onlara bağlı vakıflarla yaptığı protokollerle uygulamaya başladığı ÇEDES (çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum) projesiyle Diyanet İşleri’ne bağlı imamları, vaizleri okullarda derslere sokmaya başladı.

Öğretmenlik bir biçimlenme işidir. Öğretmenlik biçimlenmesi olmayan kişilerin derslere giremeyeceğine ilişkin ilke ayaklar altına alındı.
Şu işe bir bakın!

Tekirdağ Şarköy’de bir okulun öğrencileri, Gazi Süleyman Paşa Camisi’nde; Gercüş’te bir imam hatip okulu öğrencileri, bir camide temizlik yaptılar. Zonguldak’taki Gazi Osman Paşa İlkokulu, Eskişehir’deki İnönü İmam Hatip Ortaokulu, Mardin’de Cumhuriyet Ortaokulu dahil yedi okulda aynı tür etkinliklere gidildi. ÇEDES’le okullar, imam ve vaizlere açılınca iş bitti sanmayın.

Yusuf Tekin şimdi, Ali Erbaş’ın Meclis’ten yasa geçirterek açtırdığı Diyanet Akademisi gibi, “öğretmen akademisi” açtırmak peşindeler...
Giderek medreseye de ihtiyaç kalmayacak gibi görünüyor. Çünkü Yusuf Tekin, okullardaki eğitimin temelini oluşturan “müfredatı” değiştirme yolunda adımlar attı.  “Eğitimdeki gereksiz bilgileri ayıklayıp sadeleştirme” külahıyla sunulan yeni müfredatın “fıtrat”, “şahsiyet” ve “vatan sevgisi” gibi kavramlar etrafında şekillenerek dini içerikli hale getirileceği bildiriliyor.

Bu yeni müfredat, önce henüz okula başlamamış çocuklarla, ilkokul ve ortaokullarla liselerin ilk sınıflarında uygulanmaya başlanacak bildiriliyor.  Daha sonra tüm sınıflar da yaygınlaştırılacak planlanıyor. Şimdi ana muhalefet partisi CHP’ye her alanda olduğu gibi Milli Eğitim alanında da önemli işler düşüyor.  CHP’nin eğitim uzmanı olarak Özgür Özel’in listesinden 4-5 Kasım 2023 kurultayında BM’ne giren, Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim sistemini savunan bir genel başkan yardımcısı/gölge kabine üyesi Prof. Dr. Lale Karabıyık bu işe bakıyor.