Abdülhamit’in iktidarı sırasında borçlarını ödeyemeyince Muharrem kararnamesi ile iflasını ilan eden Osmanlı İmparatorluğu, ekonomik bağımsızlığını kaybederek Düyun-u Umumiye İdaresine teslim olmuştu.
Osmanlı coğrafyasında üretilen ve o devirde küresel olarak büyük talep gören tütün, alımı satımı tekel haline getirilmiş ve büyük bir gelir kapısı olarak Düyun-u Umumiye İdaresine teslim edilmişti.
Düyun-u Umumiye İdaresi de sırf bu tütün ticareti ile ilgilenmek üzere Memalik-i Şahane Duhanları Müşterekül Menfaa Reji Şirketi veya kısaca “Reji” adı altında bir şirket kurmuştu. Bu şirket Osmanlı Devleti, Düyun-u Umumiye ve üç bankacılık grubu (Die Österreichische Kreditanstalt – Viyana, Banker S. Bleichröder – Berlin ve Bank-ı Osmani-i Şahane – İstanbul) arasındaki 27 Mayıs 1883 tarihli sözleşmeyle yabancı sermaye ile kurulan tütün ticareti tekel ayrıcalıkları olan bir özel kâr ortaklığı şirketidir.
Bank-ı Osmani-i Şahane’nin İstanbul’da kurulu olduğuna ve adında Osmanlı geçtiğine bakmayın bu banka da tamamen yabancı sermayeli bir bankadır. Bu banka 1856’da kurulan İngiliz sermayeli Bank-ı Osmani (Ottoman Bank) ile 1862 istikrazını üstlenen Fransız mali grubu Banque de Paris et des Pays-Bas ortaklığıyla, 1863’te İstanbul’da Bank-ı Osmanî-i Şahane adıyla kurulan bankadır. Varlığı 2001 yılında Garanti Bankası’na katılmasıyla sona ermiştir. Bu kurucu yabancı sermaye kaynaklarının Avusturya, Almanya, İngiltere ve Fransa kökenli olduğu ve her birinin Rothschild Ailesi’nin sahip ya da ortak olduğu gruplar olduğu bilinir.
Osmanlı köylüsü ya da üreticileri ürettiği tüm tütün, tuz ve alkolü Rejinin belirlediği fiyattan Reji idaresine vermek zorundaydı. Köylü Rejiden izinsiz kendi içeceği tütünü bile saklayamazdı. Köylü kendi içeceği tütünü önce Rejiye 3 kuruşa vermek sonra 10 kuruşa geri almak zorundaydı. Bir köyden başka bir köye izinsiz tütün ve tuz taşımanın cezası çok ağırdı.
Rejinin kendi silahlı korucuları vardı. Bu ipten kazıktan kurtulma, hapishane kaçkını Reji kolcularının sayısının 10 bine ulaştığı söylenir.
Tütün üreticilerinin Reji’den ruhsat alması, ve ürünlerini yalnızca Reji’ye satması şart koşulmuştu. Başka alıcı bulamayan üretici, tütünü değerinden çok ucuza satmak zorunda kalmaktaydı bu yüzden kaçak üretim ve satış epeyce yaygınlaşmıştı.
Osmanlı sınırları dahilinde tütün eken diken köylü tütününü Reji İdaresine teslim etmek zorunda kalınca kaçak tütün eken ya da tütününü teslim etmeyen ayıngacı ya da tütün kaçakçısı ve eşkıya olarak kabul ediliyor takibata uğruyordu. Kendi tarlasında ektiği, diktiği topladığı, anasının bacısının, karısının kızının ipe dizip kuruttuğu tütünün yarım kilosunu Reji idaresine teslim etmediği için reji kolcuları tarafından alnının şakından vurulup öldürülen, yargısız infaza giden tütün köylüsünün 20 ila 60 bin kişi civarında olduğu söylenir. Çökertme gibi onlarca türküde tütün savaşlarına dair bu hikayeler anlatılır.
Tütün Savaşları Kurtuluş savaşı ile birlikte sona erdi, Lozan anlaşması ile Düyun-u Umumiye kaldırıldı ve 26 Şubat 1925’te Tütün Rejisi lağvedildi. 1 Mart 1925’te Tütün Rejisi Fransızlardan devletçe satın alındı ve tüm hak ve yükümlülükleri de devlete devredildi
Şimdi bu konuya niye girdiğimi sorarsanız, devran döndü anlaşılan bundan yaklaşık 100 yıl önce yaşanan sorun yeniden hortladı. Son yasal düzenlemeler sonucunda tütün köylüsü gene takibata uğrama ve cezai yaptırımlar ile karşılaşma riski ile karşı karşıya kalacak çünkü yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek.
Malum 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda Kasım 2017’de yapılan düzenleme ile yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmesi yönünde bir düzenlemeye gidilmişti. Ancak kanunun uygulaması en son Haziran 2020’de çıkarılan yasa ile bir kez daha ertelenerek 1 Temmuz 2021 tarihine bırakılmıştı, şimdi yeni bir düzenleme yapılmaz ise bu ceza uygulaması yürürlüğe girecek.
Malum Türkiye’de devlet alkol ve sigaradan fahiş oranda vergi alıyor bu yüzden insanlar tütün sarıp içmeyi ya da kaçak sigara tüttürmeyi tercih ediyorlar. Devlet şimdi cezaları ağırlaştırarak bunun da önünü kesmeye çalışıyor, bakalım bakalım neler olacak…
Bir dönem Tekel sigaralarının üzerinde “Dünü unutma bugünü daha iyi anlarsın” yazmıştır Paketlerin üzerine yazılan dün, Reji idaresi’dir.