Bence ülke olarak, “neden” ve “kim” olduğumuza dair büyük kafa karışıklığı yaşıyoruz. Bazı soruların cevaplarını doğru ve net bir şekilde verebilirsek çok rahatlayacağız ama hem sorun hem de soru o kadar çok ki.
Coğrafi konumumuzdan dolayı Ortadoğulu muyuz yoksa yine coğrafi konumumuzdan dolayı Avrupalı mıyız?
İtalyanlar, İspanyollar, Portekizliler gibi Akdenizli sayılabilir miyiz, yoksa her manada Karadenizli miyiz?
Türkistan steplerinden gelip hala özümüzü muhafaza mı ediyoruz yoksa İslamiyet’ten ötürü Arap kültürü içimize mi işlemiş?
Laik ve Seküler miyiz yoksa kültürel karmaşayla birlikte dini bir yönetim mi arzuluyoruz?
Mercimeği biz tanıttıysak dünyaya, neden Kanada`dan ithal ediyoruz? Fındığın %60`ına sahipsek neden fındık bu kadar pahalı? Dünyanın en kaliteli üzümlerinden bazıları bizim memlekette yetişiyorsa, neden dünyaca ünlü bir şarap markamız yok? Kesinlikle en kaliteli zeytinyağını biz üretiyorsak neden tüm zeytinlikleri maden sahası yapmak için yırtınıyoruz?
Demokrasi bizim için vazgeçilmezse eğer neden bazılarımız hala darbe meraklısı ve 15 Temmuz hariç her darbede halkın çoğunluğu darbecilere “gık” bile diyemedi?
Müslümansak neden İmam Hatip okullarında bile deizm bu kadar yaygınlaştı? Yine Müslümansak kutsal kitabımızın ne anlattığını anlamakta neden bu kadar zorluk çekiyoruz?
Değişen alfabeyle bir gecede cahil kaldıysak eğer, Osmanlı`da neden saray efradı dışında neredeyse kimse okuma yazma bilmiyordu?
Tıp bilimi bu kadar ilerlemiş, her tarafımız garantili hastanelerle donatılmışken neden hala kocakarı tedavileri çok revaçta?
Her şehirde havaalanı yapılmışken hala neden karayolu seyahatini tercih ediyoruz? Bazı havaalanlarına neden giden bile yok ve uçak biletleri neden bu kadar pahalı?
Akaryakıt almış başını gitmişken neden hala toplu taşımaya yönelmiyoruz?
Yüzlerce üniversitemize rağmen, milyonlarca mezun işsizimiz varken neden ve nasıl teknoloji üretip dünyayla yarışmayı bekliyoruz?
Depremlerle sınanırken neden senelerdir üstünkörü konuşup geçiyoruz?
En çok sevilen spor olan futbol neden bu kadar kepaze halde?
Neden verginin, vergisinin, vergisini ödüyoruz?
Üretmedikçe lağım çukuruna doğru gittiğimizi herkes bilirken neden bir hamle yapmıyoruz?
Sınıflar arası piramit neredeyse kaybolmuşken neden hala zengin ve fakir arasındaki dağları eritmiyoruz?
Yaradılanı seviyorsak yaradandan ötürü, neden herkes birbirinden nefret ediyor?
Soru ve sorun o kadar çok ki. Okunacağını ve bir işe yarayacağını bilsem sayfalarca daha yazarım ama işte…
Daha biz bile kim olduğumuza, neyi ne amaçla yaptığımıza tam olarak karar veremeden, dünyanın bizi anlamasını bekliyoruz. Ortak bir amaç, ortak bir söylem geliştirmeden birlik-beraberlik mesajları vermeye çalışıyoruz, kendi içimizde her konuda derin uçurumlar yaratmaya devam ederken, nasıl oluyor da engebesiz yollarda yürümeyi umuyoruz? Haydi, kalın sağlıcakla.