Bu makaleyi yazmamı bir sosyal medya paylaşımı tetikledi. Bahtiyar Aydın Hoca bir X paylaşımında Fransız kimyacı, İngiliz Matematikçi, Alman Fizikçi denilirken iş bizim öz be öz Türk bilim insanlarımıza gelince çoğu kere Türk Bilim insanları yerine Müslüman Bilim İnsanları denilmesi ve çoğu kez Türk aidiyetinden hiç mi hiç bahsedilmemesini eleştirmiş.
Bahtiyar Aydın Hoca X paylaşımında özetle “Bugün İslam Alimi denilen insanlara bakarsanız bunların hemen hemen hiçbiri Arabistan'dan çıkma değillerdir; İbni Sina'dan, Harezmi'ye kadar tamamı Türkistan Coğrafyasından çıkan Türk bilginlerdi, yani medeniyeti köklü ve derin Türk kültüründen çıkmışlardır.” demektedir.
Bu iddia tamamen doğru çünkü bu bilim insanlarının biyografilerine baktığımızda şunları görmekteyiz:
FARABİ
Tam adı: Ebû Nasr Muhammed bin Muhammed bin Tarhan bin Uzluğ el-Fârâbî et-Türkî
Doğum tarihi: 872
Doğum yeri: Fârâb / Otrar Türkistan doğumlu. (Burası bugün Kazakistan topraklarında.)
Farabi gök bilimci, mantıkçı ve müzisyendir. Mantık ilmine yapmış olduğu katkıları ve düzenlemeleri sayesinde Fârâbî Orta Çağ aydınları arasında Muallim-i Sânî ya da Hace-i Sâni (İkinci Üstat / Magister secundus) olarak bilinir.
İBNİ SİNA
Tam adı: Ebu Ali el-Hüseyin bin Abdullah bin Ali bin Sînâ
Doğum tarihi: 980
Doğum yeri: Buhara yakınlarındaki Efşene köyü. (Burası bugün Özbekistan topraklarında.)
Batılılarca modern Orta Çağ biliminin kurucusu ve tabiplerin önderi olarak bilinen İbn-i Sina, "Büyük Üstat" ismiyle de tanınır.
BİRUNİ
Tam adı: Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Bîrûnî
Doğum tarihi: 973
Doğum yeri: Harezm. (Burası bugün Özbekistan topraklarında.)
Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Matematik, doğa bilimleri, coğrafya, tarih ve tıp alanındaki çalışmalarıyla tanınır.
HAREZMİ
Tam adı: Ebû Ca'fer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî
Doğum tarihi: 780
Doğum yeri: Harezm Horasan. (Burası bugün Türkmenistan topraklarında.)
Harezmi matematik, gök bilim, coğrafya ve algoritma alanlarında çalışmış Hint rakamları üzerine yaptığı çalışmaların Latince çevirileri ondalık konumsal sayı sistemini 12. yüzyılda Batı dünyasına tanıtmıştır.
Hârizmî'nin Tamamlama ve Dengeleme ile Hesaplamaya Dair Özlü Kitabı doğrusal ve ikinci dereceden denklemlerin ilk sistematik çözümünü sunmuştur. Cebiri bağımsız bir disiplin olarak öğreten, "indirgeme" ve "dengeleme" (denklemin farklı taraflarındaki benzer terimlerin aynı tarafa alınarak sadeleştirilmesi) yöntemlerini tanıtan ilk kişi olduğu için, Hârizmî cebrin atası ya da kurucusu olarak tanımlanmıştır.
ULUĞ BEY
Tam adı: Mīrzā Muhammed Ṭaragay bin Şāh Ruḫ. Timur İmparatorluğu'nun 4. sultanı ve Timur'un torunudur.
Doğum tarihi: 1449
Doğum yeri: Sultaniye
Türk matematikçi ve astronomi bilgini. Uluğ Bey, Semerkant'ta bir medrese ve bir de rasathane yaptırmıştır.
Daha böyle bir çok isim sayabiliriz Peki şimdi bu bilim insanları niye Türk Alimi sayılmıyor da İslam Alimi sayılıyor?
Oysa Batı da Hristiyanlıktan hiç dem vurmadan İngiliz fizikçi derler, Alman Kimyacı derler, bu bize gelince 'Türk Matematikçi' yerine İslam alimine dönüşür! Niye?
Oysa din ve bilim gözlemlenen fenomenlere izah getiren iki karşıt yöntemdir. Bu yüzden bir bilim insanını dini aidiyeti üzerinden Müslüman, Hristiyan, Yahudi ya da Budist bilim insanı olarak tanımlamak pek de doğru olmayacaktır, hadi gelin bundan böyle biz de batılıların yaptığını yapalım ve bu bilim insanlarını “Türk Bilim İnsanları” olarak tanımlayalım.