Her ne kadar Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati cücük meselesi zannetse de asıl sorun tencerede aş değil taş kaynaması.
Ben bu yaşıma geldim bu ülkede varlık da gördüm yokluk da.
Gazın, bezin tuzun yokluğu çekildi mi çekildi.
İnsanlar yağ, tüp, benzin, mazot kuyruklarında ömür tüketti mi tüketti.
İçmeye cigara yakmaya fueloil bulamadığımız da oldu.
Fakat bu ülkede soğan, patates, biber, maydanoz, kavun, karpuz ve yumurta fiyatlarının konuşulduğu bir dönem hiç mi hiç yaşanmadı.
Üstelik tek dertte bu değil bakın bu ülkede insanlar ev araba satın almakta hep sıkıntı çekti, doğru amma ve lakin bu gün insanlar bırakın ev bark satın almayı artık mütevazı bir ev kiralamada bile acze düşmüş bulunmaktadırlar.
Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel “tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur” demiştir.
Süleyman Demirel çok da haklıdır, eğer bir iktidar halkın karnını doyuramıyor, vatandaşına başını sokacak bir dam altı bulamıyor, zemherinin ayazında çoluk çocuğun tir tir titremesine yol açıyorsa o iktidarın gitmesi muhakkaktır.
Bilge Kağan Orhun yazıtlarında; “Zengin bir millete gönderilmedim. Türk milleti azdı, çoğalttım; açtı doyurdum; çıplaktı giydirdim, kuşattım.” Demiştir.
Bakın iktidar olmak mesele değil mesele muktedir olmak aç halkı doyurmak, çıplak olanı giydirmek, açıkta kalanı barındırmak en nihayetinde azı çoğaltmaktır.
Bunları yapamayan bir iktidarın muktedir olmadığı ve görevini yerine getiremediği çok ama çok açıktır.
Bu gün Türkiye’de halk derde gark olmuş, sorunlar ile boğuşmaktadır çünkü para pul olmuş masraflar artarken gelirler bu artışın çok ama çok gerisinde kalmıştır.
Bir ülke düşünün bu ülkede yoksulluk sınırı 33 bin liraya dayanmış yahu bırakın asgari ücretliyi değme memurin takımı bile bu sınırın çok ama çok altında bir gelire sahiptir.
Bakın:
2023 yılı artışları ile beraber aile yardımı ödeneği dâhil en düşük memur maaşı 9 bin 105 liradan 11 bin 848 liraya, en düşük memur emekli aylığı 6 bin 78 liradan 7 bin 901 liraya yükseldi.
Şu anda en düşük memur maaşı bırakın yoksulluk sınırını açlık seviyesinin dahi altında kalmış bulunmaktadır.
Bazı maaşlar ise şöyle:
GÖREVİ MAAŞI
Vali 42 bin 480
Genel müdür 36 bin 897
Profesör 32 bin 750
Kaymakam 1. sınıf 22 bin 918
Uzman hekim 20 bin 774
Mühendis 18 bin 770
Başkomiser 18 bin 630
Vaiz 15 bin 979
Asgari ücret 8 bin 500
Bu ücretlerle kim nasıl kira, elektrik, su, yakıt ödeyip tenceresinde aş kaynatabilir?
Elbette mümkün değil işte tam da bu yüzden tencerede dert kaynıyor diyorum ve gelirlerde çok ciddi bir artış yaşanmadan bu durumun da değişmesi asla mümkün olmayacaktır.
Madem giderler arttı iktidar gelirleri de bu oranda artırmak zorundadır, artıramıyorsa yolcudur Abbas bağlasan durmaz gidicidir…