TARİH UNUTMAZ(2)

Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal bağımsızlığını dünyaya kabul ettiren, yedi düvele karşı savaşmış ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’ye içten içe düşman olduğu bilinen Ekmeleddin İslamoğlu’nu aday gösteren Kemal Kılıçdaroğlu hiçbir açıklama yapmıyordu.

Adam her gittiği yerde açık açık “Ben CHP'li değilim” diyordu. 

Demokrat Parti geleneğinden geldiğini söylüyordu. 

24 Ocak kararlarını Türk halkına dayatan Turgut Özal'ın hayranı olduğunu söylüyordu. 

Tayyip Erdoğan için “aile dostum” diyordu. 

CHP tabanı şaşkındı. CHP'nin adayı Ekmeleddin konuştukça, CHP'liler kulaklarına inanamıyordu. 

Kafasında yer etmiş olan teokratik devlet düzenini Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanı olup zirveye taşımak istiyordu. 

Seçim çalışmaları sırasında kendi kendine “Ekmek için Ekmeleddin” diye tuhaf bir slogan buldu. 

Öyle sanırsınız ki, fırıncılar odası başkanlığına adaydı. 

Peki, kim bulmuştu bu evlere şenlik sloganı? 

O tarihte reklamcısı filan yoktu. 

Ekmeleddin beyin oğulları bulmuştu! 

Kampanyasını CHP değil, Ekmeleddin beyin oğulları Aziz ve Orhan, kafalarına göre yönetiyorlardı.

Öte yanda yandaş basın peşlerinden koşuyor, basına konuşmuyorlardı. 

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Cumhuriyet Halk Partisi, kim olduklarını bilmediğimiz, tanımadığımız birileri tarafından adeta o tarihlerde tutsak alınmıştı. 

CHP adına Kılıçdaroğlu ve ekibi değil başkaları karar veriyordu. 

O tarihte “ekmek için Ekmeleddin” seçim bildirgesini okumaya, besmele ve Fatiha suresiyle başladı. Ahreti bile devreye soktu. Böyle yaparsa seçimi kazanacağını sanıyordu.

Adnan Menderes'in Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın, Bülent Ecevit'in Alparslan Türkeş'in, Muhsin Yazıcıoğlu'nun kabirlerini ziyaret etti. dua ederken unutulmayacak pozlar verdi.

Hatta Menderes’in mezarının başında konuşma yaparken ağladı. Yurt gezilerinde en önce türbelere gidiyordu. 

Örneğin Hatay'da Hızır Aleyhisselam Türbesi’ne gitti, dua etti, vatandaşları “ehlen ve sehlen” diye Arapça selamladı.

Demokratik ve laik bir rejime karşıydı.

Atatürk İlke ve Devrimlerine kökten karşıydı.

Kendi kafasına göre laikliği tarifi yapıyordu. “Laiklik demek, lekum diniküm veliyeddin demektir, herkesin dini kendine, bunu cenab-ı Allah söylüyor” dedi. 

Dinin siyasete alet edilmesinde karşı devrimcilerle yarışıyordu. Cemaatin tetikçileri Halk TV ekranına doluşmuştu. “CHP'li olup da Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştirenler bundan böyle Atatürkçüyüm demesinler” diye racon kesiyorlardı. 

CHP içinde Ekmeleddin beyin adaylığına itiraz etmek adeta suç haline gelmişti. İtiraz edene “CHP düşmanı” deniyordu, “Ekmeleddin beye karşı çıkarak AKP'nin ekmeğine yağ sürüyorsun” deniyordu, susturuluyordu.

CHP'de “ ekmek için Ekmeleddin’in” adaylığını sadece Kemal Kılıçdaroğlu istiyordu… CHP dışında ise, hararetle isteyen biri daha vardı. Kimdi biliyor musunuz?

Fethullah Gülen…  Seçime 3-5 gün kala Pensilvanya'daki vaazında aynen şunları söylüyordu: “Her halimizde, her tavrımızda, iman-ı ekmel, İslam-ı ekmel, ihsan-ı ekmel, ihlas-ı ekmel, rıza-yı ekmel, yakin-i ekmel demeliyiz, hayatımızı bu atkılar arasında dantela gibi işlemeliyiz, düşsek, sürçsek bile, kalktığımızda el ihsan demeliyiz.” 

Ekmeleddin seçimi kaybetti. Aradan iki sene geçti… Melih Gökçek cinler tarafından kandırıldığını itiraf etti. Bülent Arınç ahmak olduğunu itiraf etti.

Ama itirafta bulunmayan tek kişi vardı. Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. CHP’lileri tıpış tıpış oy vermeye zorlayan Kılıçdaroğlu’nu; “ekmek için Ekmeleddin’i”  Cumhurbaşkanı adayı yapmaya kim mecbur etti? Halen kimse bilmiyor.