TAPU GARANTİSİ

AKP’nin şahin kadrolarından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçtiğimiz günlerde son derecede saçma ve hatta suç sayılması gereken açıklamalarda bulunmuştu. Muhtarlara seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, metruk binalarda uyuşturucu kullanıldığını belirterek “Muhtarlarımız ‘Mahkeme kararı var yıkamayız’ diyorlar.

AKP’nin şahin kadrolarından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçtiğimiz günlerde son derecede saçma ve hatta suç sayılması gereken açıklamalarda bulunmuştu. Muhtarlara seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, metruk binalarda uyuşturucu kullanıldığını belirterek “Muhtarlarımız ‘Mahkeme kararı var yıkamayız’ diyorlar.

Arkadaş sen gece yık mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin. O bina orada durdukça o binada uyuşturucu kullanılıyor. O binada asayişsizlik yapılıyor. Gece yarısı dozer gelsin, yıksın. Kim yıktı biz nereden bilelim ya? Biz de sabahleyin bu metruk binanın oradaki molozunu kaymakamlık valilik olarak toplayalım. Biz bunu yaptık yapmaya devam ediyoruz. Metruk binalardan mahkemelerimizi kurtarmak zorundayız.”

Yasalara uymak, uygulamak ve yasalara uymayanları yakalamakla görevli olan bir İçişleri Bakanının muhtarları mahkeme kararlarına uymamaya azmettirmesi normal demokratik bir hukuk devletinde olsa yeri yerinden oynatır, o bakan o koltukta bir dakika daha oturamaz ve sarf ettiği bu sözlerinden dolayı mahkeme önüne çıkar, yargıya hesap verirdi.

Siz kanun nizam dışına çıkın o binaları yıkın, biz görmezden geliriz, failin peşine de düşmeyiz anlamına gelen bu sözleri elbette kabul etmek mümkün ve makul değildir.

Bir metruk bina ve buralarda asayiş sorunu varsa bu sorunu yasalar çerçevesinde ve mülkiyet haklarına saygı göstererek çözmek devletin görevidir.

Ayrıca hangi bina metruk, hangi bina metruk değil bu metruk binalardan kaçı korunması gereken tarihi eser ve sit alanına giriyor bunu muhtarların inisiyatifine terk etmeye kalkmak akla ve izana uyar mı?

Peki, metruk binaları tespit edip yıkmak muhtarların görevleri arasında mı?

Elbette değildir metruk binalar hakkında işlem yapma yetkisi belediyelerdedir. Enkaz niteliğindeki metruk yapılar için, ilgili belediyesince 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 40’ıncı maddesi hükmü uyarınca işlem yapılmalıdır.

İmar kanununun ilgili maddeleri şöyle:

YIKILACAK DERECEDE TEHLİKELİ YAPILAR: Madde 39 – Bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe on gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibinin bulunmaması halinde binanın içindekilere tebligat yapılır. Onlar da bulunmazsa tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir. Tebligatı müteakip süresi içinde yapı sahibi tarafından tamir edilerek veya yıktırılarak tehlike ortadan kaldırılmazsa bu işler belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı %20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edilir. Alakalının fakruhali tevsik olunursa masraf belediye veya valilikçe bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o yapı ve civarının boşaltılmasını icap ettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir

KAMUNUN SELAMETİ İÇİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER: Madde 40 – Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlid eden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir. Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir; masrafı %20 fazlasıyla arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur.

İmar kanununda da görüldüğü gibi yükümlülük valilik ve belediyeye ait muhtara olsa olsa ihtiyaç halinde tanıklık görevi düşüyor.

Neyse ki AKP’de akli selim kişiler de var. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ”Değerli arkadaşlar bizim rehberimiz hukuktur, bizim rotamız hukuktur, bizim kılavuzumuz hukuktur. Biz yapalım hukuk arkadan gelsin değil hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım anlayışıdır hukuk devleti” ifadelerini kullanarak Soylu’nun tapu güvencesi ve mülkiyet hakkını ihlal eden sözlerini partisi adına düzeltti.