SÜREKLİ BÖLÜYOR

Bir iktidar kurumlar bölüp parçalayıp, birbirlerinin karşısına dikiyorsa, o kurumlar bu ayrıştırmaya göz yumanlar bu gidişatın acısını çekerler. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) adıyla faaliyet gösteren elli yıllık bu mesleki örgütü de barolar gibi bölmek için kanun taslağı hazırlandığı AKP ve muhalefet partilerinin kulislerine sızdı.  Taslak Saray’da hukuk kurulunda tartışıldı ve bazı eksiklikler görülerek yeniden düzenlenmesi için Turizm Bakanlığı’na şimdilik iade edildi deniyor. El atılmadık bir TÜRSAB eksik kalmıştı. Elbette yasayla kurulan ve idari denetime tabi olan elli yıllık örgütte, yasaya aykırı işlemler varsa denetlenmesi normaldir. Ama öyle bir durum yoksa RTE ve ekibinin amaçları nedir?

Baroları böldüler. Yargı ve güvenlik bürokrasisini tarikatlar arasında bölüştürdüler. TÜRSAB’dan ne istiyorlar? Büyük sermaye sahiplerinin sektörü dilediğince yönetmesi ve haksız rekabetin önü açılmak mı isteniyor? Öte yandan emek ve bilgi yoğun ticari işletmeler olan ve çoğunluğu aile işletmesi şeklinde faaliyet gösteren seyahat acentelerinin, büyük reklam verebilenlerin gölgesinde ezilmesini mi hedefliyorlar? Yoksa bölünmüş yapılar nedeniyle meslek örgütünce haksız rekabetin denetlenemediği turizm sektörünün oluşması ve küçük işletmelerin kapanması ya da ETS gibi büyük şirketlerin bayisi olarak faaliyet göstermesi iktidarın aklında yer mi etti?

Aldığım duyumlara göre TÜRSAB’ın birlik yapısı bölünüyor ve yerine çoklu örgütlenme esas alınıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı yasal çalışmasında; hac umre, sağlık turizmi, tur operatörleri ve uçak bileti satıcısı olarak faaliyet gösterenlerin bir başka şarta dahi bağlanmaksızın ayrı ve bağımsız örgüt kurmalarının önü açılıyor. Bu bir saçmalıktır. Bu noktaya gelmişken şu soruyu sormak istiyorum. Örneğin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) üyelerini de mesleklerine göre ayırmayı neden düşünmüyorlar? Amaç tekelleşme mi? Birlik genel kurul ve seçimleri de yer ve tarih olarak ayrılırken seçim işleri başka yasayla ve çok başka amaçla kurulmuş Türkiye Turizm Tanıtım Geliştirme Ajansı, TGA’ya bağlanmak isteniyor.

TÜRSAB seçimleri yargı gözetiminde yapılırken TGA seçimlerinde bu koşul aranmıyor. Bunun dışında kurulacak adı birlik, kendileri dernek niteliğindeki örgütlerin seçimleri ile ilgili düzenlemelere bakıldığında, 18 yönetim kurulu üyesinden sadece birinin seyahat acentelerinin temsilcisi olduğu ve yargı gözetiminde yapılmayan TGA seçimlerine bağlanmak istenmesi hem hukuka hem de hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceği hesaplanmıyor. Bölünme ile meslek birliği yerine dernek benzeri yapıların önü açılmak isteniyor. Seyahat acentelerinin “diledikleri” meslek örgütüne kaydolma tercihinin getirilmesi, meslek örgütünün üyesinin faaliyetlerini denetlemeyi, yönlendirmeyi ve standart getirmeyi imkânsız hale getirmesi kaçınılmazdır. Üye, standart getirmek amacıyla kural koyan örgütten ayrılıp başka örgüte geçebileceğinden mesleki kuralların uygulanmasını üyeden talep etmeye çekinecektir.

AKP iktidarının hazırladığı yasa taslağı, bir turizm ürünü olan “transfer” faaliyetini tur ve paket tur içine hapsederek ülkenin en önemli turizm servisini denetlenebilen yapılar olan seyahat acentelerinin elinden alıyor. Yurtdışı fuarlarda ve toplantılarda sektörü kimin temsil edeceği konusu da bir tartışmaya yol açacağı kesindir. AKP iktidarının TÜRSAB’ın küçük birliklere bölünmesine yönelik çalışması işsizlikten ve can sıkıntısından değildir. Belli ki sektörde birilerinin tekelleşmesi ve parsayı toplaması amaçlanıyor.