Kabahati üstüne almayı, başarısızlıkları ile yüzleşmeyi hiç sevmeyen Erdoğan enflasyon sorununda en nihayetinde yeni bir suçlu buldu.
Eskiden karaborsa ve hayat pahalılığı gündeme geldiğinde kahvelerde çokbilmişler sazı eline alır “sallandıracaksın bunlardan üçünü beşini meydanda, bak karaborsa ve pahalılık kalıyor mu?” diye ahkâm keserlerdi. Görünen o ki hala benzer düşüncede olan ve polisiye önlemler ile fiyat artışlarının kontrol edilemeyeceğini anlamayanlar bulunuyor.
Bir iktidar ekonomik başarısızlıklarda sorunu doğru tespit edip çözme yöntemi yerine birilerini suçlu ilan edip polisi, zabıtayı, müfettişi üzerine salma yöntemini seçiyorsa o iktidar başarısız ve gidici demektir.
Malum ABD temaslarının ardından New York’taki Türkevi’nde gazetecilere konuşan Erdoğan, sürekli artan enflasyon ve hayat pahalılığı gündeme gelince “Bu konuda kısmen özellikle bu zincir marketlerin sınırsız uygulamaları var. Bu sınırsız uygulamalar karşısında biz de Ticaret Bakanlığı olarak bunların üzerine üzerine gideceğiz” dedi.
Erdoğan, sorunun zincir marketlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı sorusu üzerine de “Ağırlıklı olarak iş orada toplanıyor. Bütün üreticiden tüketiciye olan yerde zincir marketlerin buradaki yoğun ürünleri toparlaması… Bu da beş tane zincir market. Bunlar bütün o ürünü toparlıyor. Bu beş tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor. Bunlar eğer bu noktada daha adil davranırlarsa hem vatandaş uygun fiyatla ürün alabilecektir hem de üretici şu an itibarıyla kazanımını, parasını zamanında alma şansına ulaşacaktır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın bu açık suçlaması sonucunda Ticaret Bakanlığı zincir marketlerde denetim için müfettiş görevlendirildiğini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, tüm ülke sathında faaliyet gösteren ve en yaygın şube ağına sahip olan 5 büyük zincir markette yumurtadan süte, makarnadan pirince, sebze ve meyveden temizlik malzemelerine kadar geniş bir yelpazedeki üründe fahiş fiyat artışı yapılıp yapılmadığının tespiti için Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un talimatlarıyla Ticaret Müfettişleri görevlendirildiği belirtildi. Açıklamanın devamında “Bakanlık olarak, serbest rekabete ve piyasa koşullarına aykırı hareket ederek tüketicilerin mağduriyetine neden olanlarla mücadelemizi sürdürmekte ve bu konuda yasal çerçevede her türlü tedbiri almakta kararlıyız.” ifadeleri kullanıldı.
Peki, zincir marketlere yapılan bu suçlama doğru olabilir mi?
Öncelikle, bakalım bakalım bu zincir marketlerden borsaya kote olanlar resmi verilere göre fahiş bir kar elde etmişler mi?
Baktığımızda halka açık gıda perakendesi şirketlerin faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) marjlarının BIST 100 ortalamasının altında olduğu görülüyor.
Buna göre 2. çeyrek için BİM’in FAVÖK marjı yüzde 9, Şok’un yüzde 9,3, Migros’un yüzde 7,7 ve Carrefoursa’nın ise yüzde 5,5 olarak kaydedilmiş. Aynı dönemde BIST 100’ün ortalaması yüzde 16,54 olurken, BIST Sanayi Endeksi’nin ortalaması ise yüzde 16,13 olarak gerçekleşmiş bulunuyor.
Görünen o ki bu en büyük marketlerde öyle fahiş bir kar elde edilmesi gibi bir durum yok, hatta ortalamanın epeyce altında bir kar marjı elde edebilmişler. Sadece bu oranlar bile Erdoğan’ın iddiasının yanlış ve temelsiz olduğunu ispatlamaya yetmektedir.
Ayrıca Türkiye’de gıda üretimi yüzbinlerce lokasyonda yapılıp yüzbinlerce irili ufaklı tüccar tarafından perakende olarak satılmaktadır. Burada birinin çıkıp fahiş fiyat uygulayabilmesi akla mantığa aykırıdır.
İtham edilen bu 5 zincir market vatandaşların ucuz olmaları sebebi ile tercih ettiği yerlerdir, bu özellikleri ile bırak enflasyonu arttırmayı halkın ucuz tüketim yapmasını sağlamaktadırlar.
Erdoğan kimin enflasyonu etkilediğini anlamak istiyorsa öncelikle elektrik, gaz ve akaryakıt gibi fiyatı kendisi tarafından belirlenen rekabetin olmadığı kalemlere bakmalıdır.
Diğer yandan bu gün piyasada satılan mal ve hizmetlerin değeri artmıyor, bu mal ve hizmetlerin ticaretinde kullanılan yerel paranın değeri düşüyor. Bunun sebebi de dolaşıma sokulan para miktarı artarken, parayı basan otoritenin itibarının azalmasıdır.
Bu durumu yaratan da Erdoğan’dır, dediğimi yapmıyor diye Merkez Bankası başkanını ikide bir değiştir, partili bir başkan ata ve Merkez Bankası bağımsızlığını ortadan kaldır diye ben mi dedim?