“Su Biterse Hayat Biter!!!!”

Sevgili okurlarım, yine sizlerle buluşmanın heyecanını yaşıyorum. Bu sayımızda hayatımızdan kesitlerle dolu ve hepimiz için çıkarılacak derslerle yüklü çok önemli bir konuyu, ‘SUSUZLUK’u sizlerle paylaşmak istedim
Bir gün gelecek, musluğu açtığınızda hiçbir şey akmayacak. O sessizliğin içinde sadece boşluk ve pişmanlık olacak. O an geldiğinde belki “fazla abarttınız” diyeceksiniz, ama barajların hızla boşaldığını, göllerin küçüldüğünü, toprağın çatladığını, köylerin terk edildiğini görmezden gelemeyiz. Her geçen gün, sessizliğe biraz daha yaklaşıyoruz ve o sessizlik, yalnızca suyun değil, insanlığın çığlığı olacak.
Su, hayatımızın görünmez damarlarından biridir. Bir damlasının içinde, yaşadığımız her nefesin ve filizlenen her umudun sırrı gizlidir. O damla yoksa ne beden çalışır, ne toprak canlanır, ne de umut filiz verir. İnsan susuzluğa kısa süre dayanabilir, ama o birkaç günü aşarsa geriye sadece yokluk ve acı kalır. Biz bugün hâlâ musluklarımızdan akan suyu sıradan sanıyoruz, fark etmeden hayatımızın en büyük mucizesini tüketiyoruz. Her damla, torunlarımızın nefesi, çocuklarımızın geleceği, insanlığın varlık sebebidir.
Düşünün; bir annenin bebeğine temiz su veremediğini, çocukların ellerini yıkayamadığını, hastalıkların hızla yayıldığını… Bunlar bir hayal değil, dünyanın birçok yerinde yaşanan gerçek. Ve biz bu gerçeğe hızla yaklaşıyoruz. Çünkü suyun değerini bilmedik, onu hoyratça harcadık. Arabamızı yıkarken, dişlerimizi fırçalarken, bahçemizi sularken musluktan akıp giden her damla, aslında geleceğimizden çalınan bir ömürdü. Fark etmedik, umursamadık.
Ama susuzluk sadece sağlığımızı değil, sofralarımızı da vuracak. Bir kilo ekmeğin arkasında binlerce litre su var. Bir bardak sütün, bir tabak pirincin, bir dilim etin görünmeyen yüzünde hep su yatıyor. Çiftçi tarlasını sulayamazsa ürün alamaz, ürün olmazsa soframız boş kalır. Sofra boş kalırsa huzur da kalmaz. Susuzluk önce mutfağımızı, sonra ekonomimizi, sonra da insanlığımızı alır elimizden.
Doğa da susuz kalınca acı çeker. Kuşların cıvıltısını susturan, balıkların yaşadığı gölleri çorak araziye çeviren, toprağı çatlatıp çöl haline getiren şey işte bu susuzluk. Doğa bize her gün sessiz çığlıklar atıyor ama biz duymuyoruz. Çünkü insan, gözünün önünde yok olan mucizelere bile kör kalabiliyor. Doğayı kaybetmek demek, aslında kendimizi kaybetmek demek. Biz doğasız bir gün yaşayamayız.
Şimdi size bir soru sorayım: Bir gün musluğunuzdan su akmazsa ne yapacaksınız? Cevabınız “dışarıdan alırım” olmasın, çünkü o gün market raflarında da su bulamayacaksınız. Cevabınız “idare ederim” olmasın, çünkü susuzluk idare edilecek bir şey değildir. Cevabınız “benim suçum değil” de olmasın, çünkü her açık bırakılan musluk, her boşa harcanan damla bizim suçumuzdur.
Bugün yapabileceğimiz en değerli şey, suya sahip çıkmaktır. Musluğu kapatmak küçücük bir hareket gibi görünür ama aslında hayatı korumaktır. Çocuğunuza tasarrufu öğretmek sadece bir eğitim değil, geleceğe bırakacağınız en büyük mirastır. Çünkü su yalnızca bugünün değil, yarının da hakkıdır. Bizim savurganlığımız yüzünden doğmamış çocukların susuz kalmaya hakkı yok.
İçinizden “Benim yaptığım tek başına neyi değiştirir?” diye geçirebilirsiniz. Ama unutmayın, deniz milyonlarca damlanın birleşiminden oluşur. Siz bir damla olsanız da fark yaratabilirsiniz. Bugün musluğunuzdan akan suyu izleyin ve kendinize sorun: Eğer bir gün bu damla akmazsa, ben ne yaparım? İşte o sorunun cevabını beklemeden harekete geçmek, hem insanlığın hem vicdanın gereğidir.
Susuzluk sadece doğayı değil, insanın vicdanını da kurutur. Bir gün çocuğunuz size “Baba, su neden yok?” diye sorarsa, o an verecek cevabınız olacak mı? İşte o anın pişmanlığını yaşamamak için bugünden harekete geçmeliyiz. Çünkü bizden sonrakilere bırakacağımız en büyük hazine, altın değil, petrol değil, sadece sudur.
Her damla, yarının nefesidir. Su biterse, insan biter. Bunu anlamak için felaketi beklemeyelim. Bugün, tam da bu satırları okuduğunuz an harekete geçelim. Çünkü yarın çok geç olabilir. Ve bizden geriye sadece susuz bir dünya ve sonsuz bir pişmanlık kalabilir.
UNUTMA!!!!!!!!!
“Bugün boşa akıttığınız her damla, yarının gözyaşına dönüşecektir.”
Herkese mutlu hafta sonları! Haftaya yine birlikte olabilmeyi dört gözle bekliyorum.