<strong>YIKILDIK! NE SİYASETİ NE SEÇİMİ..</strong>

Kendi halinde bir şeyler yapmaya çalışan, her gün yapılan zamlara alışan, her gün verdiği şehitleri kanıksayan, kadına, çocuğa, hayvana şiddetten, tacizden, tecavüzden yılan benim canım ülkemin, güzel insanları.. Şimdi oturduk hepimiz, hangi acıya; nasıl yanıp, ağlayacağımızı, nasıl utanıp, nefes alacağımızı, kime ne diyeceğimizi bilemez olduk.

Canım ülkem..

Kendi halinde bir şeyler yapmaya çalışan, her gün yapılan zamlara alışan, her gün verdiği şehitleri kanıksayan, kadına, çocuğa, hayvana şiddetten, tacizden, tecavüzden yılan benim canım ülkemin, güzel insanları.. Şimdi oturduk hepimiz, hangi acıya; nasıl yanıp, ağlayacağımızı, nasıl utanıp, nefes alacağımızı, kime ne diyeceğimizi bilemez olduk.

Canımızın yangınını söndürecek ne bir su, ne bir söz var. En acı gerçeğine hiç hazırlıklı olmayan ülkemiz, bu sefer öyle bir felaket yaşıyor ki, önünü sonunu göremiyoruz..

Ama çok isterdim şahsen, sallandık ama yıkılmadık demeyi.

Çok isterdim, bizim öyle müteahhitlerimiz var ki, dünyaya örnek demeyi.

Çok isterdim, deprem öldürmez, bina öldürür sözü bizim ülkemizde geçerli değil demeyi.

Çok isterdim, bizim ülkemizde öyle yapı denetim süreçleri var ki, yanlış yapanın vay haline demeyi.

Çok isterdim, öyle çok isterdim ki, ufak tefek sıyrıklarla bu badireyi de atlattık demeyi..

Karamsar bir tablo çizmeyeyim diyorum ama zordayız, çok zordayız..

Vicdanı olan, merhamet sahibi insanımızın göğsünde bir şey var, söküp atamadığı, nefes almasına müsaade etmeyen bir şey.

Haberlere bakacak gücü bulamayan bizler, afet bölgesinde hayat mücadelesi veren insanımızı düşündükçe kahroluyoruz.

Bu yaşanan felaketi gördükçe, düşündükçe ciğeri sökülen bizler, bir de siyasilerin sözleriyle yaralanıyor, takındıkları tutumla perişan oluyoruz.

Yılların siyasetçileri, bu ülkenin evlatları olan isimler, peşi sıra yaptıkları açıklamalarla, rakiplerini yıpratma, kendilerini de ön plana çıkarma derdine düşmüş.

Yapmayın ne olur.. Yapmayın.. Bir de siz çıkmayın.

Tamam, sizsiniz en iyi siyasetçi.

Tamam, sizsiniz en güçlü parti.

Tamam, sizin düşünceleriniz çok doğru.

Tamam, vallahi tamam siz siyasetin dehasısınız.

Yemin ederim tamam, siz siyasetin bir bilim olduğunu da bir ilim olduğunu da biliyorsunuz.

Ama ne olur biraz ara verin.

Şu acı dolu günlerde siyaset yapmayın, siyasi kimliklerinizle konuşmayın ne olur.

Yok illa konuşacağız diyorsanız da çıkın, bu felaketten sonra siyasete ara verelim, bir olalım, beraber olalım, seçimleri de öteleyelim, seçimlerde harcayacağımız parayı ülkemize, insanımıza harcayalım deyin. Fidanları yeniden yeşertip, umutları büyütelim, el ele verip hep birlikte ayağa kalkalım deyin.

Bu noktada; Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, 4’lü, 6’lı, 7’li kaçlı masa varsa tüm siyasi partilerden amasız fakatsız aynı açıklamayı bekliyor, 2023 seçimlerinin ötelenmesinin en uygun davranış olacağını düşünüyorum.

Zira, neyin propagandası nasıl yapılacak? Nerede, nasıl miting yapılacak?

Yapmayın..

Yanan canımın acısıyla, yazmaya çalıştığım bu yazının gerekli yerlere ulaşmasını diliyorum.

Sesimi duyan var mı?..