Jorge Jesus’un komutanlığında ve çok farklı bir futbol formatıyla başarılı bir ivme yakalayan Fenerbahçe’nin derinlikli bir kadro olduğu herkesçe görülen bir gerçek.
Ancak, bu gerçeğin en fazla göze batan unsuru ise tartışmasız Miguel Crespo’nun geçtiğimiz sezonu adeta üçe katlayan performansı. Tabi bu form sıçraması Crespo’nun transfer piyasasındaki değerini de en az on misline yükseltti.
Geçen yıl 1 milyon 500 bin Euro’ya alınan Crespo’nun performansı her hafta üzerine koya koya gelişmiş ve onun bu yükselen grafiği, teknik direktör İsmail Kartal’ın da elini kuvvetlendirmişti.
Perreira ile hedef tahtasına konan Fenerbahçe’nin sezon sonunda ulaştığı lig ikinciliği takdir edilip, bu alkışlardan en fazla nasibini alan da tabi ki, Kim Min-Jae, Attila Szalai ve Miguel Crespo olmuştu.
Bu isimlerden Kim Min-Jae Napoli’ye gitti. Attila Szalai bilinen standart başarı çizgisinde ilerliyor. Crespo ise gerçekten akıl almaz bir performans patlaması yaşıyor. Sahaya çıktığı tüm maçlarda basmadık yer bırakmayan, yüzde yüzünü vererek oynayan Portekizli için yapılabilecek en doğru şey sanırım ayakta alkışlamak.
Bana göre Crespo’nun veriminin bu denli yükselişinin altında yatan önemli bir neden de, kesinlikle Willian Arao…
Brezilyalı oyuncuyla yaptığı saha parselizasyonunu, ikisinin bir arada oynadığı maçlarda gayet net bir biçimde görebiliyoruz. Portekizli futbolcunun dikine oynamayı seven ofansif özelliği nedeniyle, zaman zaman boşalttığı alanı daha fazla öne çıkarak, ya da forvet hattıyla arasındaki mesafeyi kapatıp hamle önceliğini alarak dolduran Arao, Jesus’un ağır silahı Crespo’nun sahadaki itici gücü, fünye mekanizması olarak dikkat çekiyor.
Bu arada, şans bulduğu maçlarda Bright Osayi Samuel’in de yükselen grafiğini altını çizmemiz gerek. Nijeryalı oyuncu geçtiğimiz sezon zaman zaman dikkat çeken performanslar sergilese de, çok fazla öne çıktığını söylemek mümkün değildi. Ancak, bu sezon kariyerinin en başarılı dönemini yaşıyor diyebiliriz.
Topla oynamayı çok sevip, kimi zaman ayağından çıkarmakta sıkıntılar yaşasa da, onun da bu sezon yıldızının parlak olduğunu görebiliyoruz.
Onun çok hızlı oluşu nedeniyle, maç içinde attığı deparlar rakip takımın, özellikle de savunmanın dengesini bozuyor.
Tüm bunların doğrultusunda, Jorge Jesus’la birlikte uygulamaya konulan ve uzun yıllardır ilk kez rakibine tabiri caizse sahayı dar eden bir pres anlayışı ortaya koyan Fenerbahçe’nin, bu çıkışında en ağır rolün Crespo’da olduğunun bir kez daha altını çizmek gerek…
Kalın sağlıcakla.