Soyadı kanunu değiştiriliyor, kadın isteği soyadını kullanabilir diye güya kadınlara hak veriliyor. Evlilik ben olmaktan, biz olmaya geçiştir. Yani ben, eşim, çocuklar bir aile oluyoruz, biz oluyoruz. Çok büyük bir güç oluyoruz. Atalarımız bir elin nesi var iki elin sesi var sözünü boşa söylememiştir. Kimsenin anne ve babasını seçme hakkına sahip olamadığını biliyoruz. Annemizin karnında, 9 ay sonunda gelişip dünyaya geliyoruz. Onların yardımıyla, gelişimimizi tamamlamaya çalışıyoruz. Okul hayatımız, iş hayatımız sonunda ben değil, biz olmaya evlenmeye karar veriyoruz.
Bir anda göz göze geldik diye başlayan nikah masasına uzanan arkadaşlık, esnasında eş seçme hakkı bize verilmiş olduğuna göre biz olmakla şeref duyacağımız birisi ile evleniyoruz. Eş seçme, hakkımızı bu şekilde kullanıyoruz. Bizi yücelten bizim adeta yarımız olan birisi ile yuvamızı kuruyoruz. Şimdi kadınlarımıza soruyorum: "Eğer evlendiğiniz erkekten şeref yap olmuyorsan niye evleniyorsun. Bana göre kadınlar kocasının soyadını alarak yeni bir yuva kuruyor. Yani biz olmaya karar veriyor aile oluyorlar. İşte şimdi yeni bir soyadıyla devletin en küçük oluşumu olan aileyi kuruyor. Yaşamları boyun a yaptıkları icraatlarla onu yüceltiyorlar.
Benim merak ettiğim eşin soyadı ayrı, çocukların soyadı ayrı. Biz yerine ben olmakla, biz olarak büyük bir güçten tek olmaya adeta bir hiç olmaya neden geçilir dünyanın tanıdığı meşhur bir insanın çocuğu olsan eğer iyi yetiştirilmemişsen sen bir hiçsin!
Dünyanın en cahil, fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişsen, iyi yetiştirilmişsen sen dünyanın saygı duyacağı donanımlı bir insansın. Bence kanunun çıkması önemli değil. Uygulamaya baktığımızda eşiyle evlenmeye karar veren, kadının hangi soyadını kullanmaya karar vermesi kocasının soyadını kullanmayan onu küçük gören kadının kuracağı yuvadan, evlilikten hayır çıkmaz.
Uzun süre sokak hayvanlarının öldürülmesine karşı çıktık. Kısırlaştırma, zehirleme, ötenazi derken hele dünyanın en geri zekalı şerefsiz insanlarının bile akıllarına gelmeyecek. Hayvana çamaşır suyu verilip, öldürülmesi akılları zarar. Allah'tan korkmayan kuldan utanmayan zalimlerin sonu felaket olduğunu çok gördük cehennemdeki karşılaşacakları bilemem ama çocuklarına en büyük kötülük yaptıklarını biliyorum. Onlarında sonlarının hüsran olduğunu çok gördük.
Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığına Hacıosmanoğlu geldi. İlk demeçler çok iyi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu cennet vatanda yaşayan tüm yurttaşlarımızın ilgilendiği futbol, ileri ülkelerde 20 takımla oynanırken, bizde niye 18 'e düşürülüyor. Bana birisi anlatsın Avrupa şampiyonluğumuzu bir yandaş taraf tutan, Türk düşmanı Fransız hakem önledi. Yoksa final oynamamız kaçınılmazdı. Yüzde 60 şampiyon bizdik. İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya bütün dünya 20 takımla Süper ligi oynuyor. Bizde 18'e düşürülüyor neden? TFF bu kadar basit bir organizasyonu yapacak adam mı yok? TFF Türkiye Cumhuriyetine yakışır, süper ligi 20 takımla oynanmalı ve futbolda ileri devletlere rekabet etme onların üstüne çıkmazı sağlamalıdır.