Tüm ömrümüz birilerini, bir şeyleri beklemekle geçiyor. Bazen bir kişiyi, bazen bir kişiden bir hareketi umarak. Kimi zaman bunun adını destek koyup daha çok avuçlarımızı açıyoruz.
Bizim o taraflarda “partal” denilen bir kelime vardır. Anlamına ise yalan diyebiliriz. Bu kimi zaman kendini kanıtlamak adına söylenmiş olanlar, kimi zaman ise takılan bir maskeden ibaret.
Partal atan insanlardan bir beklentiye girme sorunsalında insan yorulur ve bitkinleşir. Daha önce söylediklerini düşünürsünüz. O göğe sığdırılamayacak şeyleri düşünürsünüz ve daha çok yıpratırsınız benliğinizi.
Aslında insan beklentiye girmemesi gereken bir yaratıktır. Çünkü karşısında bulunan yine insandır ve beklenti sonuç olarak kaos doğurur. Fakat bu şekilde yaşamak mümkün olabilir mi?
Mesela en yakınından bir güleryüz beklemeden geçer mi ömür? Dostum dediğin sarıldığından bir sıcak el beklemek yorar mı?
Fakat artık buralarda tüm düşüncelerimiz. Ne insanlara güveniyoruz, ne de insanlığın geleceğinden umutluyuz
Zor dönemler açlık sefalet ve duygu yokluğu takip ediyor bizleri ensemizde bir sıcaklıkla.
Umut kaybetmeden devam etmek lazım iyilik yapmaya fakat bu da bizim manipüle olduğumuz için mümkün değil. Kısacası hal bizi buraya kadar getirmişken umarım sağlık olsun…