Dilimizde fakru zarureti yani yoksullukta dibin dibini anlatan bir deyim vardır “yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” denir…
Bugün Recep Bey ve uyguladığı dâhiyane ekonomi politikaları sağ olsun yiğidi kuru soğana muhtaç etmiştir.
Baştan söyleyeyim Recep Bey’in avenesi işi “kuru ekmeği buluyorlarsa aç değillerdir” diyecek kadar ileri götürdüğü için 30 liraya varan kuru soğan fiyatlarının halkımızda yarattığı öfkeyi idrak etmekten aciz bulunmaktadırlar.
Bakın aşağıdaki tabloda Ankara halindeki güncel fiyatlar var:
CİNSİ
BİRİM
ASGARİ TL
AZAMİ TL
TARİH
Soğan (Beyaz) (kg)
kg
15,00
22,50
15.04. 2023
Soğan (Mor) (kg)
kg
15,00
22,00
15.04.2023
Soğan Kuru (kg)
kg
16,50
22,00
15.04.2023
Halde toptan olarak bu fiyatlardan satılan soğan markette, pazarda müşteriye doğal olarak 30 lira civarında satılmaktadır.
Soğan yahu, soğan üretimi en kolay olan tarımsal ürünlerden biri…
Doğrusunu söylemek gerekirse ben bu yaşa geldim, Mekteb-i Mülkiye’de ekonomi okudum ve yaklaşık olarak kırk yıldır ekonomiyi takip ederim bu ülkede soğan fiyatlarının konuşulduğunu, soğanın böyle absürt fiyatlara satıldığını ilk defa görüyorum.
Soğan Türk Mutfağının temel unsurlarındandır hemen hemen her yemeğe girer. Nohut fasulyenin yanında yumruğu vurup kırar tuza banıp yeriz, salataya piyaza doğrar yeriz, tencerede kavurup yemeğe katar yeriz. Kısacası Türk Mutfağı denildi mi soğansız bir yemek düşünülemez.
Soğan alamamak, soğandan yoksun kalmak ne demek?
Bugüne kadar da Türkiye’de soğan pahalı ancak taneyle alabiliyoruz denildiğini hiç mi hiç duymadım. Hatırlatayım eski Türkiye’de soğan evimize çuvalla girer gene de bir kıymeti harbiyesi olmazdı oysa şimdilerde tanesi 7 lira olmuş, neredeyse kuyumcu terazisi ile tartılıp satılacak kıvama gelmiş ki emin olun bu aklın alacağı bir iş değildir.
Ekonomi o kadar kötü yönetiliyor ki sadece arz talep dengeleri değil fiyatlama davranışları bile hepten gerçeklerden kopmuş, şirazeden çıkmış bulunmaktadır. Soğan fiyatları da aslında en temelde bu kötü yönetimin açık bir göstergesidir.
Elbette sadece soğan fiyatı değil hiperenflasyon karşısında hemen hemen tüm mal ve hizmetlerin fiyatı koptu gidiyor, kim neyi kaça tutturuyorsa satıyor ve lakin sattığında kar mı etti zarar mı, yerine yeni mal koyabilecek mi bilmiyor.
Bu bilinmezlik de fiyatları büsbütün çıldırtıyor kimse geleceğe güvenmiyor ve öngörülebilir bir gelecekte fiyatların istikrar kazanabileceğine de inanmıyor.
Bu dönemde fiyatı artmayan daha da doğrusu artması gerektiği kadar artmayan tek varlık ise döviz. Dolar euro ve altın fiyatları iktidarın saçma sapan baskılama politikaları yüzünden enflasyona paralel olarak artması gerektiği halde artmıyor.
Eh bu yüzden de vatandaş nasılsa artacak şimdi ucuz diye döviz ve altın stokluyor veyahut da gerçekte döviz sayılması gereken Kur Korumalı Mevduata yatırım yapıyor.
Herkes dövizin artması gerektiğini ve eninde sonunda da artacağını biliyor ve yatırım pozisyonunu da buna göre ayarlıyor.
Piyasanın düşüncesi ve pozisyonu bu yönde olunca da ekonomi yönetimine yapsa nafile gayret oluyor bir sonuç vermiyor.
Seçimlere şunun şurasında bir aydan az bir zaman kaldı bayram mayram derken sayılı gün kolayca geçer gider sandık vatandaşın önüne gelir.
Demedi demeyin, emin olun vatandaş 30 liralık soğanın hesabını sandıkta iktidarın önüne koyacaktır…