Uzun süredir bu köşede bir şeyler yazıyorum ve hem iyi hem de kötü birçok eleştiri alıyorum. Kötü eleştiri beni besliyor, iyi eleştiri de yüreklendiriyor, var olun ama konumuz bu değil. Konumuz bana gelen bir eleştiri. Eleştirinin özeti şu; bendeniz, hem iktidara hem muhalefete laf edip, ortada kalmaya çalışıyormuşum ve net bir görüşüm yokmuş. Güncel siyasete pek girmiyormuşum çünkü ileride iktidar ya da muhalefet farketmeksizin bir partide üst düzey görev almak istiyormuşum o yüzden ortadan yazıyormuşum falan filan. Bu eleştiriyi yapanların yazılarımın tamamını okumadığı kesin ama madem beni parça parça da olsa okuyup bu yönde eleştirenler var, cevabı da buradan vermek gerek.
Bak güzel abim / ablam, canım kardeşim, sayın büyüğüm; bu köşede bugüne kadar, toplumun genel ahlak değerlerinin yozlaşmasını okudunuz, sosyal medyanın hayata kötü etkisini, ötekileştirmeyi, dönekleri, güce tapanları, bukalemunları, gerçekleşmeyen vaatleri, menfaat ve çıkar çatışmalarını, korkuları, endişeleri okudunuz. Bazen nasıl salak yerine konduğumuzu gördünüz bazen ülke insanının ferasetini. Devlet ve hükümetin farklarını, ayrıştırmayı, parti farketmeksizin insanların bu ülkeye kattığı iyilikleri ama daha çok kötülükleri okudunuz. Kendi penceremden aktarmaya çalıştım ülkenin ve bizim içinde bulunduğumuz durumu. Bundan sonra da öyle olacak.
Bak güzel abim / ablam, canım kardeşim, sayın büyüğüm; çok severek takip ettiğim Erol Mütercimler`in de dediği gibi, iki çeşit siyasi parti vardır, ideolojik partiler ve konjenktürel partiler. Sizin siyasi parti dediğiniz şey bugün vardır yarın yoktur ya da bugün iktidardır yarın esamesi bile okunmaz. Bugünün muktedir isimleri yarın yargılanır, mahkûm edilir ya da başarılarından dolayı heykelleri dikilir. Yani sizin anlayacağınız, siyasi parti ve siyasetçi geçicidir. Oysa devlet kalıcıdır. Bazen sadece ülkelerin isimleri, konumları değişir, Bkz. Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan 16 Türk İmparatorluğu (forsta yer alamayanları da akıl tutmakta fayda var). Baki kalan devlet ne için vardır peki? Halk için. Halk dediğinde, öyle içine saatli bomba gibi, denetimsizce doldurduğun, başımıza nasıl belalar açacağını tahmin bile edemediğimiz mülteciler bütünü değildir.
Bak güzel abim / ablam, canım kardeşim, sayın büyüğüm; bence muhalefet görevini yapmıyor. Nasıl mı? İktidarı ve kararlarını etkileyemiyor, ülkeyi iyiye götürmek için canını dişine takıp çalışmıyor, bazı isimler muhalefet partilerine özellikle zarar veriyor, o yüzden eleştiriyorum. Gerekli politikaları üretmediği için, ürettiği politikalarda ısrarcı olmadığı için, gücünün farkına varmadığı, halka dokunamadığı için eleştiriyorum. Muhalefet yapmayı sosyal medyada iki satır yazmak ya da seslerini bile ayarlayamadıkları basit videolar çekmek zannettikleri için eleştiriyorum. İktidarıysa, verdiği sözlerin çoğunu tutmadığı için, bazı mensuplarının ülkenin yararından çok kendi yararını düşündüğünü gördüğüm için, ülkedeki sorunların çoğunu çözemeyip üstüne yeni sorunlar eklediği, ekonomik sefalet ve umutsuzlukla halkı baş başa bıraktığı için eleştiriyorum. Tutarlı bulmadığım için, eleştiriyorum. Bu halkın hep daha iyisini hakettiğini düşündüğümden hem iktidarı hem de muhalefeti eleştiriyorum.
Bak güzel abim / ablam, canım kardeşim, sayın büyüğüm; halkı da, kendimi içine katarak, gerekli tepkileri gerekli yerlerde, gerekli şekilde vermediğimiz için eleştiriyorum. Toplumun içine sinen ahlaksızlığa, ayrımcılığa, ötekileştirmeye, korkuya, okuma ve sorgulama alışkanlığının olmamasına prim verdiğimiz için eleştiriyorum. On yıllardır kıt kanaat yaşamaya çalıştığımız için eleştiriyorum. Daha müreffeh bir şekilde yaşamak varken, sinik, korkak, tutsak, garibanca yaşadığımız için eleştiriyorum. Hep aynı şeyi deneyip, hep aynı şeyi konuşup farklı sonuçlar elde edeceğini sanan insanları, kanaat önderi zannettiğimiz için eleştiriyorum. Adalet kavramının hep nalıncı keseri gibi bizden yana olmasını istediğimiz için eleştiriyorum. Bu şekilde yaşamamızın bize yakışmadığını bildiğimden eleştiriyorum. Bu kadar mı? Hayır, ama az çok bunlarla derdimi anlatabildiğimi zannediyorum. Haydi, kalın sağlıcakla.