Bugünlerde çok konuşuluyor:
“Şurayı kazanırsan işin garanti”,
“Bu bölümü yazan hayatını kurtarır”,
“Sakın şunu yazma, hiç iş yok”.
Oysa sana şunu soran var mı: “Sen ne yapmak istiyorsun?” Belki matematikle ilgileniyorsun ama çevrenden gelen baskılarla farklı bir alana yöneliyorsun.
Belki öğretmen olmak istiyorsun ama “puanım ziyan olmasın” diye çok da istemediğin başka bir bölüme yöneliyorsun. Oysa en değerli şeyin, bu hayattaki KENDİ YOLCULUĞUN… Unutma !
Ben bir öğretmen olarak, yıllarca sınav kazanan ama mutlu olamayan o kadar çok öğrenci gördüm ki… Bunun yanı sıra kazanamadığı için kendini değersiz hisseden ama sonrasında tutkusunu keşfedip, peşinden koşup bambaşka hayatlar kuran gençler de tanıdım. Demem odur ki, “Ne başarı yalnızca yüksek puandır, ne de başarısızlık tek bir sınavla gelir.”
Şimdi senden bir tek şey istiyorum: Biraz dur. Sessizce. İç sesini dinle, dinle ve bir düşün, “Sen en çok ne yaparken mutlusun ve Sen ne yaparken zaman akıp gidiyor? Gerçekten neye heyecan duyuyorsun?”
Bu tercih döneminde sana yakışan ne biliyor musun? SANA AİT KARAR VERMEK. Sonra ne mi olacak? Yol açılacak, gerçekten… Belki zorlanacaksın, ama o yol, SENİN YOLUN olacak.
Unutma, bu sadece bir başlangıç. Ve her başlangıç biraz belirsizdir ve biraz da sancılıdır. Ama sen kendine inanırsan, o yol bir şekilde seni sen yapar.
Şimdiden güzel kararlar diliyorum genç arkadaşım. Tercih listene değil, YÜREĞİNE DANIŞMAYI UNUTMA…
Sevgiyle kalın...