Sinop Cezaevi

Pek çok ünlünün yattığı Sinop Cezaevi kimi zaman öykülere, çoğu kez burada yatanların daha sonra yazdıkları anılarına ve pek çok şiire konu olmuştur.

TARİHİ SİNOP CEZAEVİ

Tarihi Cezaevi, şehrin Selçuklular tarafından 1214 yılında alınmasının hemen ardından 1215 yılında, sefere katılan komutanların katkılarıyla yapılan iç kale içinde yeralmaktadır.İç kale, ana kalenin kuzeyden güneye inen ince dik bir surla kesilmesi ile meydana getirilmiştir. İç kaleyi oluşturan beden ve burçların yapımında Antik Devir mimarisine ışık tutacak bol miktarda mimari parça kullanılmıştır. Bu şekli ile bir açık hava müzesi görünümündedir.

Hapishaneyi çevreleyen iç kale 11 adet burç ile desteklenmiştir. Burçların yüksekliği denize hakim güney bedende 22metre, surların yüksekliği ise 18 metredir, sur kalınlığı ise 3 metredir.

İç kale, doğu-batı yönünde uzanan enine iki bölüme ayrılmıştır. Tarihi Sinop hapishanesi iç kalenin güneyde kalan bölümde Sinop Mutasarrıfı Veysel Paşa tarafından 1882 yılında yaptırılmıştır. İki katlı U planlı, kesme taştan ve tüm cepheleri sık yerleştirilmiş pencerelere sahip bir yapıdadır. Doğu cephesinde avluya açılan yapı 28 adet koğuşa sahiptir. Umumi Cezaevinin  doğu cephesinde, cezaevi ile aynı tarihlerde inşa edilen küçük bir hamam yeralmaktadır. Umumui cezaevi mahkumların isyanı sonucu 1979 yılında yanmıştır.

Umumi Cezaevinin kuzeyinde 1939yılında yapılan 2 katlı 9 koğuşlu, Çocuk İslahevi diye adlandırılan ikinci bir yapı bulunmaktadır. Bu yapının da kuzeyinde müşahade (gözlem) hücrelerinin yeraldığı 2 katlı bir yapı mevcuttur. Her üç yapı mimari yönden bir bütünlük arzetmektedir.

Uzun yıllar hapishane olarak kullanılmak üzere Adelet Bakanlığı’na tahsisli bulunan cezaevi, kültürel amaçlı değerlendirilmek üzere 1999 yılında Kültür Bakanlığı’ da devredilmiştir.

 

SİNOP CEZAEVİNDE YATAN ÜNLÜLER

Pek çok ünlünün yattığı Sinop Cezaevi  kimi zaman öykülere, çoğu kez burada yatanların daha sonra yazdıkları anılarına ve pek çok şiire konu olmuştur. İşte cezaevinde yatan ünlülerden bazıları;

Sabahattin Ali : Konya’ da öğretmenlik yaptığı sırada bir arkadaş toplantısında okuduğu taşlamayla Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanır ve 1 yıl hüküm giyer. Konya ve Sinop Cezaevinde yatar,Cumhuriyetin 10.yılı nedeniyle çıkarılan afla serbest kalır. Sinop Cezaevinde yattığı sırada “Aldırma Gönül” şarkısının sözlerini yazar.

Refik Halit Karay: Mahmut Şevket Paşa’nın 12 Haziran 1913 tarihinde bir suikaste kurban gitmesi ile başlayan ve bu suikasti takiben İttihat ve Terakki karşıtı olması sebebiyle İstanbul dışına sürülen Refik Halit Karay  1913-1918 yılları arasında yaşamını Sinop, Çorum ve Ankara’ da geçirir. “Memleket Hikayeleri” ve “Şaka” adlı öykü 1915 yılları Sinop yaşamından bir kesittir.

Mustafa Suphi: Haksız savaş yaklaşımlarını eleştiren yazıları nedeniyle Şevket Paşa’nın öldürülmesi bahane edilerek 1913 yılında 15 yıl mahkumiyetle Sinop’ a sürülen Mustafa Suphi 1914 yılında Rusya’ ya kaçmıştır.

Ahmet Bedevi Kuran: 1884- 1966 yılları arasında yaşamıştır. 1913 de önce Bodrum’ a daha sonra da Sinop’ a sürülmüştür. 1914 yılında Rusya’ ya kaçmıştır.

Hüseyin Hilmi : 1910 yılında Osmanlı Sosyalist Fırkası kurucuları arasında yer alan Hüseyin Hilmi 1923 yılında Sino’ a daha sonra da Balâ’ ya sürülmüştür. 1923 yılında öldürülmüştür.

Refii Cevat : 1890-1968 yılları arasında yaşamıştır. Alemdar Gazetesindeki yazıları nedeniyle 1913’ te Sinop Cezaevi’ ne sürülmüştür.

Kerim Korcan : 1918 doğumlu olan Kerim Korcan 1938 Harp Okulu davası sonucu 10 yıl Sinop Cezaevi’ nde kalmıştır.

Zekeriya Sertel : Gazeteci Yazar Zekeriya Sertal 1925 yılında “Resimli Ay “ dergisindeki yazılarından dolayı İstiklal Mahkemesi tarafından  3 yıl süreyle Sinop’ a sürgün edilmiştir.

Burhan Felek : Çok kısa bir süre Sinop’ ta sürgün kalmıştır. Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’ ın da Sinop Cezaevi’ nde kaldıkları söylense de bu konuda kesin bir bilgi yoktur.