Öncelikle savaş bir toplumun her daim hazır olması gereken bir tehdittir, Mustafa Kemal Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” sözü ile Hekimbaşı ve şair Abdülhak Molla’nın “Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh / Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salâh.” beytini bir arada değerlendirdiğimizde barışı korumanın yolunun savaşa hazır olmaktan geçtiğini anlarız.
Savaşa hazır olmanın ise üç önemli unsuru vardır:
- Eğitimli, iyi yetişmiş yeterli sayıda insan gücü.
- Çağdaş savaş güçleri ile rekabet edebilecek nitelik ve nicelikte donanım.
- Bir savaşı sürdürebilecek yeterli ekonomik güç.
“Eğitimli, iyi yetişmiş yeterli sayıda insan gücü” ile “bir savaşı sürdürebilecek yeterli ekonomik güç” maddeleri başka makalelerin konusu olsun, bu makalede odaklanacağım asli konu “Çağdaş savaş güçleri ile rekabet edebilecek nitelik ve nicelikte donanım.” Maddesi olacak.
Bu konuyu gündeme getirmemin sebebi ise iktidarın bu günlerde dolaşıma soktuğu bazı haberler. Bu haberlerde bir çok silah ve mühimmatın çok büyük bir başarı ile üretildiği tabir-i caizse rakipsiz olduğu iddia ediliyor, kamuoyuna bu yönde bir bilgi pompalanıyor ve bunun üzerinden de bir askeri güç propagandası yapıyor.
Çağdaş teknolojiler ve özellikle de yeni savaş teknolojileri üzerinde yeterli bilgisi olmayan halk bu algı operasyonuna kolayca kanıyor ve “helal olsun bak adamlar yapıyor” diye düşünüyor.
Peki, gerçek böyle mi?
Örneğin, elin oğlunun Marsta insansız kara aracı (İKA) yürüttüğü ve milyonlarca kilometre uzakta bulunan bir gezegenin atmosferinde insansız hava (İHA) aracı uçurduğu bir çağda dünyanın en iyi insansız hava araçlarını biz yapıyoruz, düşmanlarımızın ödü patlıyor diye övünmenin hamaset yapmak dışında bir anlamı olabilir mi?
Diğer yandan 5. Nesil Kaan savaş jetini gerçekten de üretebiliyorsak neden Amerika’dan 4. nesil F16 ya da Avrupa’dan 4,5. nesil Eurofighter Typhoon savaş jeti almak için böyle uğraşıyoruz sorusunu sormamız gerekmez mi?
Her seçim döneminde çıktı çıkıyor, bitti bitiyor denilen Altay tanklarına ne oldu?
Daha bir çok örnek verebilirim ama önce şunu söylemem gerek: Bu savaş aracı gereci konusunda kendini ve halkını kandıranların sonu hep facia olmuştur.
Bakınız savaş araç gereçlerinin niteliği devamlı olarak çok büyük bir hızla değişir ve açıkça söylemek gerekirse son derecede göreceli bir üstünlük vardır. Şöyle düşünün; 2. Dünya savaşının hiç kuşkusuz en müthiş savaş uçakları olan Spitfare ya da Messerschmitt uçaklarından kurulu bir filonuz olsa bu filonun tek bir F16 karşısında başarılı olma şansı olur mu?
Elbette olmaz değil mi?
Dolayısı ile savaş araç gereçlerini geliştirmek sürekli ve çok hızlı olarak teknoloji geliştirmeyi gerektiren son derecede acımasız bir yarıştır.
Ukrayna savaşını düşünün; Ukraynalıların sahip olduğu Javelin tipi tank katili füzeler Rusların o çok güvendiği devasa tanklarını anında hurda yığınına çevirip, Ukrayna bataklıklarına gömmedi mi?
Ukrayna füze ve dron sistemlerini kullanarak Rusların Karadeniz filosunu yok etmedi mi?
Bunlar gözümüzün önünde oldu ve bu izlediğimiz olaylar bize teknolojik gelişmelerin savaş sahasını nasıl biçimlendirdiğini açıkça gösterdi değil mi?
Sonuç olarak kendimizi ve halkımızı kandırmadan düşmanlarımıza karşı hak ve menfaatlerimizi korumak için yeterli donanıma sahip olmamız gerektiği kesindir.
Kesindir tamam ama demedi demeyin; bu noktada doğru düzgün işler yapmak yerine algı yaratmaya, popülist politikalar uğruna halkı kandırmaya odaklanırsak ihtiyaç duyduğumuz anda yeterli nicelik ve nitelikte donanımımız olmadığını görür sonra şapa otururuz.