SAVAŞIN ANATOMİSİ

Kendi etrafında dönen dünyada savaşa yer olmaması gerekirken, irili ufaklı 197’ye çıkmış devletlerarasından öyle savaşlar oldu ki, insanların insanca yaşamasını yok eden bu savaşları yeryüzü halkları yaşadı. Birinci Dünya Savaşı’nı, İkinci Dünya Savaşı’nı yazmaya gerek var mı? Ben size Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan söz etmek istiyorum. Rusya deyince ilk akla gelen isim Devlet Başkanı Vladimir Putin’dir.

Putin’in kimi açıklamalarına girmeden bu savaş 2022’de değil, 2014’te başladığına işaret etmek istiyorum.Ukrayna’da 2014’te meydana gelen darbe, CIA desteğiyle silahlı muhalefet tarafından gerçekleştirildi. Ukrayna’daki çatışmayı bu ülkede yaşanan devlet darbesi körükledi. Yani Ukrayna yönetimi savaşı 2014’te başlattı.  Bu savaş ile ilgili olarak Putin; ABD’li gazeteci Tucker Carlson ile yaptığı söyleşide, Ukrayna-Rusya savaşını bir iç savaş olarak değerlendirdi. Rusya tarihine değinen Putin, Ukraynalılar ile Rusların aynı kökende olduğunu savundu. Ukraynalılık fikrinin daha çok Polonya’nın bugünkü Batı Ukrayna topraklarına egemen olduğu dönemde uyguladığı özel bir ayrıştırma siyaseti olduğunu belirtti.

Putin açıklamasında,“Başlarda, Ukraynalı kelime olarak devletin kenarında yaşayan veya sınır muhafızlığı yapan kişi anlamına geliyordu. Bu etnik bir grup anlamını taşımıyordu” dedi. Geleceğe dair bir öngörüde bulunan Putin: “Ne olursa olsun er ya geç anlaşacağız ve biliyor musunuz, belki de mevcut durumda kulağa garip gelebilir, ama halklar arasındaki ilişkiler eski haline dönecek.” İşaretinde bulundu. Putin; ABD’li Gazeteci Carlson’a devamla, yaşanan savaşta teslim olmayı reddeden Ukraynalıların “Ruslar teslim olmaz” diye bağırarak ölümü tercih ettiğini söyledi ve şu çok dikkat çekici tezi ortaya attı: “Onlar hâlâ kendilerini Rus görüyor. Bu anlamda tüm yaşananlar iç savaş olarak gösterilebilir. Batıdakiler, bu savaşın Rus halkın bir kısmını diğerinden sonsuza kadar kopardığını düşünüyor. Hayır. Yeniden birleşme olacak.

Atlantik medyasının gözlerden uzak tutmaya çalıştığı bu gerçek, asıl nedenleri ve ABD’nin hedefini anlamak bakımından çok önemli.  Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya ‘özel askeri harekât’ başlatmasından sadece iki gün sonra bu köşede o gerçeğe işaret etmiştim: Rusya’nın askeri harekâtı, ‘asıl savaşı’ bitirme hedefli savunma saldırısı olarak da yorumlanabilir.
Çünkü sekiz yıldır Donbass’ta zaten savaş vardı. 2014’te Amerikancı darbeyle hükümet devrildiğinde, Kırım, Donetsk ve Lugansk darbeye karşı pozisyon aldı.  Kırım bağımsızlık ilan etti, referandumla Rusya’ya katıldı. Ukrayna, Donetsk ve Lugansk’a saldırdı.

2015’te Minsk Anlaşması’yla bu iki bölgeye‘özel statü’ kararlaştırıldı ancak Ukrayna uymadı ve sekiz yıldır Donetsk ve Lugansk’ı, yani Donbass bölgesini vuruyor. Batı medyası üzerini örtse de sekiz yılın sonunda Donbass’ta 2 bin 600 sivil öldürüldü (bazı kuruluşların verilerine göre 3 bini çocuk olmak üzere 13 bini sivil, toplamda 14 bin insan öldürüldü), on binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.  

Aslında bu gerçeği Ukrayna da biliyor. Üç gün önce görevden alınan Ukrayna Genelkurmay Başkanı Zalujni, çok konuşulan Economist Dergisi’ndeki söyleşisinde bu gerçeğe işaret etmişti: Bizim için, ordu için savaş 2014 yılında başladı. (...) Tüm bunlar 24 Şubat 2022’de ölçeğin artmasıyla oldu. Ondan önce 403 km’lik bir cephemiz ve 232 güçlü noktamız vardı. Ve 24 Şubat’ta bu cephe 2 bin 500 km’ye çıktı” (Economist, 15.12.2022).

Evet, bu savaşı 2014’te asıl başlatan ABD’ydi. Nedenini de ABD resmi kurumlarına “strateji hazırlayan” Stratfor’un kurucusu George Friedman’dan aktaralım: “Eğer Batı, Ukrayna’yı kontrol altında tutabilseydi, Rusya savunmasız kalabilecekti. Belarus’la olan güney sınırları ve Rusya’nın güneybatı sınırı açık hale gelecekti. Ukrayna ve Batı Kazakistan arası mesafe yaklaşık 400 mildir ve Rusya Kafkaslara gücünü bu bölgeden gösteriyordu. Rusya bu durumda Kafkasları kontrol etme gücünü yitirecek ve Çeçenya’dan daha kuzeye çekilecekti. Ruslar, Rusya Federasyonu’nun bazı bölümlerinden çıkacak, Rusya’nın güney sınırları çok zayıflayacaktı. Böylece Rusya çok eski sınırlarına çekilene kadar parçalanma sürecekti”