SANA NE?

İktidar işi gücü bırakmış, polisiye tedbirler ile zart zurt ederek fiyat artışlarını kontrol edeceğini, enflasyonu zapturapt...

İktidar işi gücü bırakmış, polisiye tedbirler ile zart zurt ederek fiyat artışlarını kontrol edeceğini, enflasyonu zapturapt altına alacağını iddia ediyor ve bu çerçevede komik ötesi fikirler üretiyor.

Bu cin fikirlerden sonuncusu ikinci el otomobil fiyatlarına getirilmesi düşünülen kısıtlama oldu.

Bu hafta ikinci el otomobillerin satışında sınırlama iddialarına yönelik Ticaret Bakanı Mehmet Muş’tan bir açıklama geldi. Bakan Muş, bakanlığın bu konuda bir yönetmelik hazırladığını belirterek, yapılacak düzenleme ile şirketlerin, galerilerin ve otomobil kiralama şirketlerinin satın aldıkları sıfır kilometre araçların kullanılmadan tekrar satımı konusunda kısıtlama getireceklerini bildirdi. Bakan Muş, “Yönetmeliği hazırladık. İlk tescilden sonra şirketler, galeriler, rentacarlar için 6 ay ve 6 bin kilometreyi geçmeden aldıkları sıfır araçların satışına kısıtlama getiriyoruz” dedi.

Bu saçma sapan düşünce kimden çıktı, amacı ne, bir fayda sağlar mı? Diye sormadan önce asıl sormamız gereken sana ne? Sorusu olmalıdır.

Hani piyasalarda sermaye kontrolleri falan konuşuluyor ya işte bu sermaye kontrollerinin dibidir! Bir firmanın aldığı aracı ne yapacağına, ne zaman satıp, ne zaman satamayacağına karışmak tam anlamı ile bir sermaye kontrolüdür. Bu gün bunu düşünüp yapan yarın başka sahip olduğunuz varlıkların, örneğin; arsanızın, evinizin, dükkânınızın ya da bankadaki dolar ve altınınızın alım satımına kısıtlama getirmeyi düşünmez mi sanıyorsunuz?

İşin açığı normal şartlar altında bir araca plaka taktığınız andan itibaren o araç ikinci ele düşer, anında en az yüzde on, on beş değer yitirir. Türkiye’de bunun tersi işler oluyorsa bunun ana sebebi uygulanan saçma sapan ekonomi politikalarıdır. Siz faizleri enflasyonun çok altında tutunca insanlar ellerindeki Türk Lirasının erimesini seyretmektense döviz ve altına yöneliyor. Siz enflasyon ile mücadele etmek yerine kurlar ile mücadele edip, kurları baskılayınca kurlar enflasyon miktarı kadar artmıyor, altın ve dövizde kalanın birikimleri bile enflasyon karşısında eriyor. Bu noktada vatandaş elinde kalan son çare olarak otomobil, arsa, konut gibi varlıklara yöneliyor, parasını buraya yatırıyor. Siz bu çıkışı da tıkamaya kalkarsanız emin olun gene başarısız olursunuz, vatandaş parasını gene Türk Lirasında tutmaz otomobil alacağına gene altın ve döviz alır bekler. Üstelik sizin saçma sapan müdahalelerinizden korunmak için altın ve dövizini bankacılık sistemi içine de sokmaz, yastık altında ya da kasada saklar.

Eh bu düşüncenin başka belirtileri de ortaya çıkıyor zaten HalkTv haberine göre Tüketicilerden ihtiyaç kredisi taleplerinde imzalatılan döviz, altın, kripto varlık gibi alımlarda kullanmayacağına dair belgenin yanı sıra artık nereye harcayacağının da detaylı açıklaması isteniyormuş. İhtiyaç kredisi miktarı 50 bin lira olsa bile bankalar düzenleyici kurumlardan gelen telkinler doğrultusunda maaş müşterisi olmayan kredi talep eden tüketicilerden 3 aylık imzalı maaş bordrosu bile talep ediyor. Hatta bankalar kredili mevduat hesabı (KMH) limit artırımlarında da müşterilerinden elde edilecek yeni kaynağın dövize, altına veya kripto varlığa harcanmayacağına dair imzalı taahhüt alıyorlarmış.

Burada da aynı soruyu soracağım sana ne kardeşim sana ne? Özgür bir ülkede, serbest piyasa kuralları çerçevesinde ben aldığım krediyi istediğim gibi kullanırım istersem çatır çatır yerim, istersem döviz de alırım, altın da kripto para da sana ne?

Kredi benim, borç benim, para benim ne yapacağımdan sana ne?

Sen asli görevin olan paranın değerini ve alım gücünü korumayacaksın, parayı pul edip sinsi bir enflasyon vergisi toplayacaksın, ama benim varlıklarımı korumak için yapacağım işlere yasak getireceksin…

Bak buradan söyleyeyim siz orada üç beş politikacı, sekiz on bürokrat oturup cin fikirler üretiyor, aklınızca piyasayı kontrol etmeye çalışıyorsunuz ya olmaz kardeşim olmaz, yürümez bu işler! Yürümez çünkü dışarıda sizden akıllı milyonlarca insan, sizin akılsızca ve haksız uygulamalarınıza karşı strateji üretiyor sonuçta ortada orantısız bir güç ve zekâ var başarılı olmanız asla mümkün değildir!

Onun için bırakın bu saçma sapan işleri, asli işinize odaklanın enflasyon ile mücadele edin, Türk Lirasının değerini korumak için yapmanız gereken işleri yapın, faiz sebep enflasyon sonuçtur gibi hayali ve saçma sapan iddiaların peşinde koşmayı bırakın zaten işler düzelir, enflasyon düşer, fiyatlar kontrol altına alınır.