Şakayık, Kutludüğün Kayalıklarındaki Güzellik

“Bırak aksın sırma saçın telleri
Tak üstüne yazmandaki gülleri
Yonca kokan o kınalı elleri
Kıymet bilen ele uzat, şakayık
Yonca kokan o kınalı elleri
Kıymet bilen ele uzat, şakayık”

Şakayık… Sözlerini Zekai Tunca ve Bekir Mutlu yazmış, Muazzez Abacı 11 şarkılık albümüne bu ismi vermiş, ilk parça olarak da seslendirmiş…

Şakayık, büyük, gösterişli bir çiçek.

Cinsi Paeonia, yaklaşık 30 çiçekli bitki türünden oluşan cins.

İki türü hariç hepsi Avrupa ve Asya'ya özgü.

Otsu ve odunsu, farklı türleri var.

Süs bitkisi olarak, çiçek endüstrisinin gözdelerinden.

Doğada, kendi kendine yetişenleri ayrı güzel ve bu alanlar gittikçe azalıyor. Ankara’da bilinen iki ortamda doğal olarak tespit edilmiş.

Bu alanlardan biri Kutludüğün.

Kutludüğün ve Muhtarı Ahmet Akbıyık

Muhtar Akbıyık…

Çiçeğin tüm yerlerini tespit eden, bunun bir değerimiz olduğunu keşfeden, korumaya çalışan, bu uğurda taş ocaklarına davalar açıp kazanan, tanıtmak için ilgili bulduğu herkesi çiçeğe davet eden, davet ettikleriyle üşenmeden kayalıklara defalarca tırmanan, çiçeğin Kutludüğün’e de neler katabileceğini hesaplayabilen, kocaman yürekli, güzel bir insan.

Kutludüğün Muhtarı Ahmet Akbıyık o.

Her gün doğduğu, büyüdüğü ve muhtarı olduğu topraklara ‘ne yapabilirim’ diye kafa yorduğuna, adım gibi eminim.

Bizi de davet etti, Mecit Vural Hocam ile gittik.

İçinde çiçeklerle günün videosu için bağlantı vereyim:

https://www.youtube.com/watch?v=b7SdE05INL8

Geçen yıl da tam çiçekler geçmek üzereyken gitmiştik, yazıyı yetiştiremedim. Bu yazıyı şimdi şakayığın en gösterişli günlerinde okuyorsunuz.

Araya Kutludüğün’den bir de şakayık fotoğraf koyalım!

Ihlamurlu Göbek!

Kutludüğün, Mamak ilçesine bağlı, Ankara’nın yanı başında bir köy (mahalle).

Bir meydanı var. Meydanın içinde birkaç oturma grubu, çevresinde yeni dikilmiş ıhlamur ağaçları.

Mecit Hocam ‘Ihlamurlu Göbek’ dedi birden, pek hoşuma gitti.

Unutmadan! Yanda da bir çay ocağı.

Ihlamurların çiçek açtığını ve burada oturduğunuzu düşünün!

Çaycının ıhlamurunu, çayını veya köyün harika ayranını içiyorsunuz.

Tadına doyamayacağınız (biz doyamadık!), köy hanımlarının yaptığı bağ çöreği de yanında olsun!

Bir de içeceğinize karışacak ıhlamur kokusunu üzerine ekleyin!

Şakayıklı Kayalık

‘Şakayıklı Kayalık’ isimlendirmesi de benden!

Yolda…

Kaynağından henüz çıkan, pırıl pırıl, şırıl şırıl akan, kana kana içebileceğiniz suları…

Serçe, bülbül ötüşleri…

Suların oluşturduğu, yeşille kaynaşmış ve yaban hayatı besleyen su birikintileri…

Akbıyık su birikintisinin kenarında kurumuş ağacı gösterdi.

“Ne kadar ilginç değil mi?” diye sordu.

“Memleketim gibi!” dedi, yanıtımı beklemeden...

Su birikintisi, yanında kurumuş bir ağaç

Etrafınızda türlü, çeşitli kır çiçekleri…

Cezayir menekşesi

Tuna gagası ve yaban mersini

Dağ muşmulası

Küre çiçeği (yağlıca) ve yabani burçak

Dev kayaların çatlaklarında çiçekler gördük, ‘Yeter ki insan eli değmesin!’ demeden geçemedik!

Kayalıklarda…

Tırmandık.

Zaman zaman zorlandık.

Tırmandıkça, üçlü beşli şakayıklar karşıladı, zorlandığımızı unuttrdular.

Sağa sola veya yukarı doğru ilerlemeye devam ettik.

Geniş, uzun kayalıklı tepe ‘Şakayıklı Kayalık’ adını hak edecek zenginlikte şakayıklarla süslü.

Yukarıya yaklaştığınızda, çalışması henüz durdurulmuş taşa ocağını da göreceksiniz.

Minnet duygularınız harekete geçebilir ve taş ocağını kapattıran muhtarın elini öpmek isteyebilirsiniz.

Bu noktada başka duygular ve duyular da çalışacak!

Burnunuzda ıhlamurun kokusu, ağzınızda bağ çöreğinin tadı vardı ya hani, şimdi de gözleriniz bayram ediyor olacak!

Hayal!

Zorlukla tırmanıp, zorlukla inerken bir hayal kurdum!

Ahşap korkuluklu, ahşap yol!

Tepeye kadar çıkan ama basamaklı değil, eğimli.

Tekerlekli sandalyenin bile rahatça çıkıp ineceği biçimde hafif eğimli yapılmış, seyir balkonları olan ve tepeye uzun zikzaklar çizerek çıkan, sonra inen.

Çiçeklerin yanında, üzerinde rahatça yürüyecek, kayalıklardaki güzelliklerin fotoğraflarını çekmek isteyeceksiniz.

İnişte ve çıkışta, yolun korkuluklarına tutunmada yarar var! Beyaza çalan dev kaya parçalarının arasındaki kırmızılıklara hayran kalabilir ve her yanınızı saran şakayıklardan başınız dönebilir.

Hayal dedim ama ahşap yol yapmada ne var! Zor olan bu güzelliklere sahip olmak.

Kaynaklar

* Prof.Dr. Mecit Vural

* Kutludüğün Muhtarı Ahmet Akbıyık

* ‘peony’, https://www.britannica.com/plant/peony

* ‘Şakayık’, https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eakay%C4%B1k

* ‘Şakayık (albüm)’, https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eakay%C4%B1k_(alb%C3%BCm)

* Kutludüğün fotoğrafları ve haberleri için https://www.kutludugun.com/

Prof.Dr. Mecit Vural ve Kutludüğün Muhtarı Ahmet Akbıyık ile günün hatırası