Bugün değişik bir konuya parmak basalım diye düşündüm. Her gün emekli maaşı, asgari ücret, Sinan Ateş davası ve Milli takımın çeyrek finale kalması gibi belediyeler ile ilgili konular konuşuluyor. Yorumcuların çoğunluğunda ortak görüş farklı değil, birbirine çok yakın. Ben her şeyden önemlisi, sağlık diyorum. Ne kadar malın olursa olsun, ne kadar çalarsan çal. Sağlığın yoksa boş, yaşamın zehir olur. Bir de kul hakkı yiyenler ne yaparsa yapsın sürüm sürüm sürünürler. Yüzlerce örnek gördüm, iyilik yap iyilik bul. Bu ayet önemli çok şey anlatıyor. Bir kere iyiliği kim yapar, sağlıklı, huzurlu, mutlu olanlar yapar. Bunu yaratan görür, yaptığı iyiliği fazlasıyla mükafatlandırır. Bereketli yaşam sürdürür mutlu olmalarını sağlar.
Şimdi asıl konuya gelelim; Bizi yaratan Allah yaratırken, anne karnından itibaren doğuma kadar annesinin yaşam biçimine göre eğitim aldığını bilim adamları araştırmaları ile kanıtlıyor. Bu konuda mutlu ortamda, dünyaya gelen bir bebek hayatta çok başarılı oluyor. Aynı anda dünyaya gelen mutsuz ortamda, doğanlara çok bariz üstünlük sağlıyor. Bebek, doğumdan yedi yaşına kadar gelişimini tamamladığını tesbit ediyorlar. Onun için yedisinde ne ise yetmişinde de odur sözü oradan geliyor. İnsan vücudu, tabiattaki mevcut gıdalardan faydalanmaya göre kotlanmıştır. Bilim insanları, çok renkli yiyeceklerle beslenmemizi öneriyor. Biraz açarsak turp, beyaz biber, yeşil havuç, pembe domates, tabiattaki tüm yiyecekler ayrı renkte. Bize düşen, yenilen tüm yiyecekleri ayrı renkte seçmemiz sağlıklı. Yaşam için önem arz ediyor, hücrelerimizin ihtiyacı olan besinler tam olarak alınıyor. Tek renkli besinlerle, beslenenler bazı önemli besinleri alamadıkları için hastalanınca doktora gidiyor. Tahlillerde eksik çıkan ilaçlarla düzeltilmeye çalışılıyor. Bir süre sonra bakıyoruz, her bozulan ilaçla düzeltilmeye çalışılıyor. İnsanlar bir avuç dolusu ilaç almaya başlıyor. Örneğin, beyaz ekmekle beslenenler obez ve şeker hastası oluyor. Ömür boyu ilaç içiyor, ilaç üreticilerini zengin ediyor. Beslenmeyi düzeltip, sağlıklı yaşama geçmeyi düşünmüyor ilaca devam ediyor.
O kadar derin bir konu ki sağlıklı yaşam çok hayati şeyler yazılacaktır. Örneğin bir günde, iki defa beslenmek gibi Prof. Dr. Mehmet Öz ısrarla insanların sabah akşam beslenmelerini öneriyor. Çünkü arada geçen uzun sürede acıkınca, sağlıklı hücrelerin hastalık yapacak hücreleri yok ettiğini ispatlıyor. Bizim kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim bu konuda orucu koyuyor. Oruç insanların, sağlıklı yaşamalarını sağlıyor. Bizi mikroplardan koruyor, bu konu çok geniş sık sık fırsat bulunca ben yazacağım. Umarım faydalı olurum. Hepinize Sağlıklı, huzurlu, mutlu günler içinde uzun ömürler dilerim.